Bölüm çok gecikti farkındayım ama şimdi yazma aşamasındayım sizleri çok geciktirdiğim için küçük bir sahneyi yazmak istiyorum.
* * * *
"Ben ona güvenmiştim." Cihan arabayı durdurdu ve Melis'e yöneldi.
"Aklından ne geçiyordu Melis? Bize söylemeyip napacaktın, ölmeyi mi planlıyordun? Kızım senin derdin ne?" Tülin Cihan'ı sakinleştirmeye çalışıyordu. Ama istedikleri tepkiyi vermiyordu Melis, sadece bakıyordu Aksel'in içinde oluşturduğu boşluğa bakar gibi.
* * * *
Kerem'ler gittikten sonra Melis mektubu açtı ve okumaya başladı.
"Sevgili Melis,
Kim bilir belki de son kez Melis diyişimdir sana. Seni mutlu etmeyi başaramayacağımı biliyordum, tıpki birini gerçekten sevmeyi başaramayacağım gibi. Yazarken farkettim de ne çok başaramadığım şey varmış bu hayatta. Ben senin temiz duygularını hak etmiyorum Melis, artık anladım ben sana layık olamıyorum. Cesaretimi sadece seni kendimden kurtararak gösterebilirim. Oysa sen senin için savaşacak ve seni üzmeyecek birini hak ediyorsun. Biliyorum sen bunu benden hep bekledin. Ama ben hiç bir zaman yapamadım. Gelip sana seni seviyorum diyemedim. Melis, ben seni kaybetmekten çok seni sevmekten korktum. Sanki seni seversem herşeyimle olduğum gibi, sanki sana alışıp bağlanırsam böyle karanlık kötü bişiyler olucak gibi hissettim ben. Böyle yaşlanmak gibi, sanki dünyanın başka bir yerinde beni bekleyen bir köprü aniden çökücekmiş gibi hissettim. Hayatım boyunca mutlu sonlara hiç inanmadım. Bu yüzden naptım ettim sonunda seninde gerçek olmadığına inandırmaya çalıştım kendimi ama olmadı. Şimdi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki sen bu kısa hayatımda başıma gelen en güzel şeysin. Seni defalarca kırıp döksemde, paramparça etsem de, yırtsam da, bağırsam da, çığırsam da sen beni anlamlı kılan tek şeydin. Şimdi böyle korkak gibi kaçıp gitmeseydim eğer senden özür dileyecektim. Bilmiyorum hemen döner miyim eğer korkularımla yüzleşip sevgini hak edicek cesur bir kalp bulursam içimin derinlerinde dönerim elbet. Yani yangından kurtarılcak temiz bir şey kaldıysa içimde, döneri merak etme. Umarım bıraktığım gibi bulurum seni döndüğümde. Aylar sonra ya da yıllar sonra karşına çıktığımda gülmeyecekse gözlerin bana hep baktığın zaman ki gibi, bana bakın yüzünde kelebekler uçuşmayacaksa eğer, dönmem, dönemem. Seni çok özliycem Melis, saçlarını, muazzam gülümsemeni, ama en çok ta bana 'seni seviyorum' demeni özliycem heralde. Sana beni bekle diyemem, ama beni beklediğine inandırıcam kendimi çünkü bir nedene ihtiyacı vardır ya insanın yaşamak için o da benim umudum olsun. Hoşçakal Melis, hoşçakal sevgilim, hoşçakal göğsümün gümüşten gülüşü. Hoşçakal."
Yeni bölümde görüşürüz :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişten Gelen Pişmanlıklar-ASKIDA-
Novela JuvenilYaptığımız her yanlış, Bize kendimizle ilgili yeni bir şey öğretiyor. Yola çıkarken,doğru olduğuna inandığımız, Uğruna her şeyi göze aldığımız şeyler bazen, O kadar yitiriyor ki anlamını... Tekrar hayata döndüğümüzde, Yeni bir başlangıç istiyoruz. Y...