2 gün oldu tam 2 gün.. Ne mesaj attı ne aradı, ben anlamıyorum daha dün bir tek sen varsın diyordu ama şimdi umrunda bile değilim. Tamam belki çok üzdüm belki onu yordum.. Ama hangi insan bu kadar çabuk vazgeçer sevmekten.. Benim bildiğim Kerem Sayer istediğini elde edene kadar vazgeçmezdi.
* * * *
Aksel artık anı yaşamak istiyordu. Melis ile geçireceği bir gün... Tamam belki Melis'i üzecekti ama bir gün içerisinde üzme şansı çok azdı. Hiç kimsenin olmadığı bir yerde baskı yok, korku yok. Melis'i kaçıracaktı burdan sadece bir gün istiyordu. Melis'i aradı ama açmadı. Bir daha aradı yine açmadı o da bir mesaj göndermeye karar verdi ikisininde hayatını değiştirebilecek bir mesaj.
* * * *
Melis söz vermişti kendine unutucağım demişti, peki şimdi nerden çıktı bu aramalar. Yine telefon titredi bu sefer aramaktan vazgeçmiş ve mesaj göndermiş. Açtı mesajı ilk önce dinlediği mesajdan bir şey anlamadı bir kaç gündür sesini duyamadığı adamın özlemini içene çekti ve ikinci kez dinlediğinde mesajın güzelliğini anladı.
"Bak aradım açmadın bende mesaj bırakmaya karar verdim. Sana bir teklifim var. Sadece bir gün istiyorum senden sadece 1 gün. Herşeyi bırak benimle gel birlikte kimsenin olmadığı bir yere gidelim. Sadece sen ve ben olalım. Lütfen cevap ver.." İşte Melis yine başa dönmüştü. Liseye başladığı ilk güne. Aksel'i ilk gördüğü ana, sesini ilk duyduğu ana, onunla ilk tanıştığı, ilk gezdikleri, ilk sinemaya gittikleri daha binlerce ilk ilk ve ilk. Ama bu sefer ki farklı olabilirdi. İlk kez başbaşa kaldıkları gün son kez olabilirdi.
* * * *
Can Yağmur'u bir kaç kez aradı ama açmadı. Can bugüne kadar hayatında hiç bişiy için korkmadı. Çünkü herşeyi vardı. Arabası, güzel lüks bi yaşamı, güzel arkadaşlıklar.. aklınıza gelebilecek herşeyi var diye düşünüyordu. Ama lisede bunun böyle olmadığını farketti. Hiç bi zaman Yağmur'u olmadı. Ve liseye başlayana ne kadar boş yaşadığını farketti. Kimse onu dinlemedi bugüne kadar ama Yağmur dinledi. Kimse Can'ın düşüncelerini dikkate almamıştı ama Yağmur aldı. Kimse Can'ın hangi rengi, hangi yemeği çok sevdiğini bilmezdi ama Yağmur biliyor. Can eğer böyle bi saçmalık yüzünden Yağmur'u kaybederse kendine burdan gideceğine söz verdi. Çünkü burda her dakika Yağmur'u görücek ona da kendisine acı çektirecekti. Ama bu onu istemiyordu evet çok uzaklara gidecek özleminde geberecek ama en azından İstanbul'da Yağmur'u üzmeyecekti. Ama biliyordu Yağmur ile arasında ki şeyin aşk olduğunu biliyordu. Ve Yağmur'un onu terk etmiyceğine emindi ve bunun için elinden geleni yapıcak, savaşıcak çünkü eğer pes ederse bu onun hayatında yaptığı en kötü karar olucak.
* * * *
Kerem ve Barış odaya tıkılmışlar öyle düşünüyolar. Ama bir sorunları var umursamazlık işinde Aksel kadar iyi değiller. Kerem dayanamadı.
"Yok abicim ben dayanamıyorum arıycam Zeynep'i buluşucağım." Barış'ın düşüncesini dinlemeden direk aradı.
"Aramadın beni."
"Arıyamadım."
"Tamam sonuçta aradın."
"Aslında ararken baya korkmuştum."
"Neden?"
"Zor bi kızsın, inatçısın. Bazı şeylere değişik tepkiler veriyosun. Ya biz bunları buluşupta konuşsak."
"Tamam o zaman herzaman ki parkta bekliyorum seni."
Kerem artık bu yükten kurtulmuştu. Barış'ı kendi düşünceleriyle yalnız bıraktı. Sahi Barış ne düşünüyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişten Gelen Pişmanlıklar-ASKIDA-
Genç KurguYaptığımız her yanlış, Bize kendimizle ilgili yeni bir şey öğretiyor. Yola çıkarken,doğru olduğuna inandığımız, Uğruna her şeyi göze aldığımız şeyler bazen, O kadar yitiriyor ki anlamını... Tekrar hayata döndüğümüzde, Yeni bir başlangıç istiyoruz. Y...