Begüm spor salonundaki gördüklerinden sonra hızlı adımlarla ordan uzaklaştı. Barış arkasından sesleniyor ama Begüm oralı bile olmuyordu. En sonunda Barış Begüm'ün hızına yetişti ve onu kolundan tutup kendine doğru döndürdü.
"Begüm napıyorsun ya böyle?" Begüm'ün yüzüne dikkatlice baktığında gözlerinden akan yaşları fark etti.
"Begüm sen ağlıyorsun. Bir şey mi oldu?" Begüm dudaklarını büzüştürdü.
"Deniz hoca, kız mıydı?" Barış gayet rahat bir şekilde
"Evet."
"Bunu bana neden söylemedin?"
"Sormadın ki." Begüm Barış'ı cimcikledi ve sonra gayet ciddi bir şekilde.
"Bak Barış eğer olur da Deniz hanım gözüne cazip gelir ona aşık olursan bana söyle olur mu? Kürşat gibi yapma." Barış duyduklarıyla şok olmuştur. Ama beklediği bir tavırdı çünkü genç kız bir kere aldatılmıştı ve bunun ne kadar kötü iğrenç bir duygu olduğunu biliyordu. Barış elleriyle genç kızın suratına dokundu.
"Bak böyle birşey olmayacak tamam mı? Ben seni seçtim, seni seviyorum ben. Ve bu ben ölene dek sürecek." Begüm genç adama sarıldı adam bunu bu denli severken kız düşündükleriyle kendinden utandı.
"Hayır Barış. Sen sakın benden önce ölme." Barış genç kızın suratına baktı. Mümkün müydü bu? Bir kızın ona bu kadar güzel bakması, onu bu kadar sevmesi mümkün müydü? Begüm ve Barış birbirlerine sarıldılar ve öylece sessizce durdular.
* * * *
Aksel sabah Melis'i eve bıraktı içeri girdiklerinde koltukta uyuyan Can ve Yağmur'u gördüler. Aksel gidip muzurluk yapıcakken Melis kolundan tuttu.
"Rahat bırak uyusunlar." Aksel Melis'i duvara sıkıştırdı.
"Tamam o zaman gel bizde uyuyalım." Melis'i kucağına aldı o sırada kızı öpücüklere boğuyordu. Yavaşça kapıyı kapadı ve üzerindeki anahtarla kapıyı kitledi. Bu işlem bittikten sonra kızı yatağa yatırdı ve yavaşça sakin adımlarla öpmeye başladı. Aksel Melis'i öperken genç kız adamın t-shirtini çıkardı. Aksel kızı öpmeyi bıraktıktan sonra pantolonunu çıkardı.
Yatakta oturur pozisyona geçtiler. Aksel elini kızın saçında, yanaklarında, dudaklarında gezdirdi. Daha sonra boynuna öpücükler kondurdu. Aksel Melis'i öpmeye bıraktığında kız üstünü çoktan çıkarmıştı.
"Çok güzelsin." bu yavaşlık Aksel'e göre değildi kızı hızlı bir şekilde yatırdı ve sonra üstüne çıktı. Bir eliyle Melis'in kalçasını elliyor bir eliyle de Melis ses çıkarmasın diye ağzını kapatıyordu. Sonra birlikte bir oldular.
* * * *
Zeynep ve Kerem huzurlu bir şekilde uyurken çalan telefonla huzurları bozuldu. İlk Zeynep uyandı ve çalan telefonun kendisinin olduğunu fark etti, alt komşusu arıyordu.
"Meraba Sevim teyze noldu?"
"Kızım çabuk gel polisler geldi sizin eve cam filan her ne varsa kırıldı." Zeynep duyduklarıylaşok oldu ve elinden telefonu düşürdü sesi duyan Kerem hızlıca kalktı Zeynep'e ne olduğunu sordu.
Kerem ve Zeynep aceleyle çiftlik evinden çıktılar. Apartmanın önünde kalabalık vardı hızlıca Zeynep yukarı çıktığında ev darmadağın olmuş kırılmadık bir şey kalmamıştı. Polis Zeynep'in yanına doğru yaklaştı.
"Bunu kim yapmış olabilir sizce?" Kerem ve Zeynep'te bunu kimin yaptığını biliyordu.
"Bo-" Zeynep Kerem'in sözünü kesti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişten Gelen Pişmanlıklar-ASKIDA-
Genç KurguYaptığımız her yanlış, Bize kendimizle ilgili yeni bir şey öğretiyor. Yola çıkarken,doğru olduğuna inandığımız, Uğruna her şeyi göze aldığımız şeyler bazen, O kadar yitiriyor ki anlamını... Tekrar hayata döndüğümüzde, Yeni bir başlangıç istiyoruz. Y...