ARKADAŞLAR ÇOK ÖZÜR DİLERİM ÇOK GEÇ OLDU AMA BENCE İYİ Kİ DE BU KADAR GEÇ OLMUŞ BOL AŞKLI GÜZEL SAHNELER VAR :) AKMELCİLER VE ZEYKERCİLER ÇOK ÇOK SEVİNECEK.
İYİ OKUMALAR :)
Kerem Sabah uyandığında yanında mışıl mışıl uyuyan bir güzel gördü. Zeynep gittiğinden beri kafasında bu anın hayalini kuruyordu. Zeynep'i uyandırmadan elini yüzünde gezdirdi. Zeynep'in gözleri açıldı ve Kerem'e uzun uzun gülümseyerek baktı.
"Günaydın." dedi Kerem gülerek. Sevgilisinin alnına küçük ama etkisi bi o kadar büyük öpücük kondurdu. Bu öpücük Zeynep'in hayat öpücüğüydü.
"Günaydın." dedi Zeynep uykulu mutlu bir ses tonuyla. Sonra ayaklandı ve etrafını süzdü.
"Ee nerde?" Zeynep dudaklarını büzmüş Kerem'e bakıyordu ama Kerem neden böyle baktığını anlamış değildi.
"Ne nerde?" dedi Kerem Zeynep daha çok büzüştürdü dudağını.
"Ya filmlerde böyle olmuyordu ama." Zeynep heycanlı heycanlı başladı anlatmaya Kerem ise her dakika Zeynep'in dudaklarına daha çok kenetleniyordu.
"Şimdi bak sana bu tüyoları veriyorum ama bir daha vermem iyi dinle. Şimdi genç adam kızdan önce uyanır ve ilk önce onu izler, sonra yavaş yavaş kızı uyandırmadan kalkar ve kıza güzel bir ka-" Zeynep'in cümlesi Kerem'in dudaklarıyla kesilir. Öpüşmeleri bittiğinde Zeynep'in yüzü kıpkırmızı olmuştur.
"Şöyle anice öpmez misin lütfen." Kerem Zeynep'in son kelimesinden sonra yüzündeki gülümsemeye engel olamaz.
* * * *
"Melis hadi kalk artık kahvaltı hazır." Yağmur yaklaşık 5 dakikadır bu bağırma işini sürdürüyordu ama Melis'ten ses seda yoktu. En sonunda dayanamayarak Melis'in odasına girdi ama odada kimse yoktu. Tam çıkıcakken masadaki notu farkettii.
"Canım ben bugün biraz erken çıktım sen kahvaltını et. Beni de merak etme Aksel'in yanında olacağım. -Melis-"
"Oh herkes sevgilisiyle." sonra kendisinin de dünyalar yakışıklısı bir sevgilisi olduğu aklına geldi. Odasına gidip telefonunu aldı ve Can'a mesaj attı. Sonra da tek başına kahvaltı sofrasına oturdu.
* * * *
Begüm sabah kahvaltısı için Barış'ı eve çağırdı. Dün yemekten önce Barış basketbol kursuna başladı eskiden de gidiyordu ama üniversite telaşı derken bırakmak zorunda kalmıştı.
"Eee sevgilim dün öğlen gitmiştin derse nasıldı?"
"Valla beklediğimden daha güzeldi Deniz hocayı görmen lazım."
"Vay o kadar iyi yani. Ee bende bir ara gelirim sevgilimi görmeye." Barış Begüm'ü kendine doğru çekti.
"Dudağında reçel kalmış onu bi siliyim ben." Begüm Barış'a gülümserken bir anda Barış'ın dudaklarıyla kendi dudakları birleşti.
* * * *
Aksel ve Melis sahilde ayakları çıplak yürüyordur. Bir anda Aksel Melisi suya doğru iktirdi.
"Ya benim sırılsıklam oldu heryerim." Aksel gülümsedi ve sonra tekrar sessizce yürümeye başladılar. Yürürken Aksel bir yerde durdu.
"Oh kendimi çok iyi hissediyorum." dedi Aksel gülümseyerek Melis'e bakarken.
"İyottandır." dedi muzur Melis. İkiside birbirine bakarak gülümsemeye başladılar.
"Ya yok sen varsın ya." Melis Akselin yüzünü ellerinin içine aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişten Gelen Pişmanlıklar-ASKIDA-
Ficção AdolescenteYaptığımız her yanlış, Bize kendimizle ilgili yeni bir şey öğretiyor. Yola çıkarken,doğru olduğuna inandığımız, Uğruna her şeyi göze aldığımız şeyler bazen, O kadar yitiriyor ki anlamını... Tekrar hayata döndüğümüzde, Yeni bir başlangıç istiyoruz. Y...