ÇOK DA GÜZEL İYİ OLDU.

tatli belam.... :)

multimedyada yaren karakterimiz var. :) simdiye kadar sadece nehir, samet, deniz ve yigit karakterlerinin fotoğraflarini paylastim. artik mümkün oldukça diğer karakterlerden fotoğraflar paylasmaya calisacagim. okunma sayisi arttigi icin cok mutluyum :) fakat hala yorum yok. yorum da yaparsanız çok mutlu olurum. bir de toplu konusmalarda ( ben ) seklinde yazmaktan yoruluyorum, o yuzden hikaye kimin gozunden anlatiliyorsa o kisinin konuştuğunu anlamaniz icin ona herhangi bi parantez eklemeyecegim. iyi okumalaaaaar ;)

- hocam yine mi matematik yaa ??

- eveeeet yine ben. hadi bakalim sinifa. dersten kaçıp. kantinde alem yapmak yok. ( hoca )

hocalarda manyak arkadas. sınıftan önce kantine gelip öğrenci topluyolar. biz belki haftada bulunan 10 dersten 6 sinin matematik olmasindan bıktık. niye bizi düşünen yok lan ????

- hocam ne alemi yapacaz Allah aşkına ??? ( yaren )

- ben bilmiyorum sanki sizi. nerde zulalar ?? çıkarın ortaya. ( hoca )

o değilde milleti iyice psikolojik olarak çökerttik. bunun baska bi açıklaması yok yani. hocalar şizofren oldu çıktı. olmayan zulalar görüyolar.

- ne zulasi hocam ? iyi misiniz ? ateşiniz falan mi var ?? ( yaren )

- çıkarın cipsleri, cikolatalari, kolalari, çekirdekleri, kekleri,böcekleri, çörekleri, meyv... ( hoca )

- tamam hocam sakin olun önce. simdi derin nefesler alın. oturun şöyle canım. ne böregi, çöregi ? yok oyle bişey. biz sadece oturuyoduk. ( samet )

adam kendi kendine tiplerde haaa. acaba biz yiyoz ona vermiyoz diye mi boyle yapıyo ?? ne diyom ben yaaa ??? kesin iç sesim kendi dusuncelerini katiyo aralara. yok yok ben kesin kafayi yedim abi. İç ses çıktı bide basima. hayir o yetmezmiş gibi bide kendi dusuncelerimden onu suçlar oldum. beyin hücrelerimin, " kendine gel nehir kendineeeee " diye halay cekip tepinme vakti geldi anlasilan.

- kendine gel nehir kendineeeee ( samet )

- noluya lan töbe bismillah.

- nehir oturduğun yerden kafa bulma yetisi mi kazandin sen canınsı ??? ( yaren )

- yok yaaa. aklimdan bisey geciriyodum da onla alakali şey edince şey oldu.

- şey edecem ben seni şimdi. git lan şurdan. ( samet )

- tamam lan sus.

- ben hala burdayim birincisi. ders başlayalı dört dakka oldu ikincisi. kantini boşaltın herkes sınıfa üçüncüsü. ( hoca )

Üçüncüsünu bagirarak soylemese eyiydi aslinda. hayir yani yakin oturuyoz. ayni masadayiz hepimiz demi ?? niye bağırıyon ki hı ? niye bağırıyon ??? yersiz atarımı içime görüp. tarifsiz bi acı ile sınıfa ilerliyorum. hayir yani bu sinavda sadece mayematikten mi soru çıkıyo ?? nedir bu matematik aşkı ? nedir yani nediiiir ??? sametinde dediği gibi " atarlanma lan !! "diyerek bu defa kendi kendimi susturup, hocayi dinlemeyerek internette gezmeye basladim. kafa belli "yarin ozel derste isleyecez zaten bu konuyu " evet düşünce bu. Çünkü ozel derste birebir oldugu icin daha iyi anliyorum ve dershanedeki gibi ek olan bilgilerle zehir gibi olan zihnimi doldurmuyorum. " bak bana hakaret ettin sesimi cikarmadim ama bu cok fazla tamam mi ? zehir gibi zihin kim sen kim be ?? " selam sorunlu iç ses... " selam sorunlu dış ses... " bari espri anlayisimiz ayni olmasaydi beeee. " nehirle yatan iç ses, denizle kalkar. " dal sarkan, kartal da kalkar o zaman. ayrica sen benim iç sesim olabilirsin ama denize yaklaşma hakkin yok. ona göre yani. " ayyyy iğrenç gercekten. " ic ses sana bi isim mi bulsak ?? " olur. harika nasıl ? yada mukemmel mesela ? hani sana karsi hic kullanimayan kelimler ya; sen bu eksikligi ic sesine söyleyerek gider. " oha lan. ne bicim laf kodun.... " eh madem sen yapamıyosun arada ben yapiyim diyorum. sen arada beni dinle beniiiii " hic sanmiyorum. " oha lan. sen beni oyalayip yandan yandan tyler mi kesiyon ???? " iç sesimin de sapik olmasi ne kadar da hoş. " adı ustunde iç ses. sende ne varsa, fazlasiyla bende de var. bak fazlasiyla diyorum. ona göre. " aşırı sapık iç ses; beni rahat birak. " tamam be istenmediğim yerde bir dakika daha durmam. " iç sesimde atarli lan bu gün. şu iç ses olayi çıktığında aklima direk the host ismiyle yayinlanan göçebe romani gelmisti. orada kiz kafasindakiyle konuşuyodu. ama onun kafasinda gercekten biri vardi.okumayan arkadaslar, simdi nasıl oldugunu anlatmami beklemeyin benden. ben kitap anlatmaya basladigimda bu saatlerimi alir. ve yeni okudugum kitaplari anlatmayi sevdigim harika arkadaşım elif dışında kimse beni anlayışla dinlemez. yarisinda sustururlar. mesela yaren cok kitap okuyan biri olmasına karşın, kitapta anlatılan aşırı yakışıklı bi karakter yoksa basinda keser atar. dinlemez. ayse pek kitap okumaz, o yuzden anlatmamdan da hoslanmaz. habibeyle zevklerimiz farkli..... falan filan... ama elif oyle mi ?? ne anlatirsam dinler kuzum benim. anlayislilik abidesi resmen. biz buraya nerden geldik ?? hah iç sesten, zaten her seyin altından o çıkıyo. göçebe diyoduk en son. kitabinda basta sıkılmıştim ama sonradan hayran kaldim. okumanizi şiddetle tavsiye ederim. kitap okumayi sevmeyen arkadaşlar; filmi de var isterseniz izleyin ama bence kitabin yerini hic bisey tutmuyo. yada kitabi okuyup filmi izleyince insan olandan daha mükemmel bi yapım çıkmasını bekliyo, kafasinda oturttugu oyuncularla daha harika olacagini düşündüğü icin begenmeye biliyo. amaaaan herneyse fasulyenin faydalarina geçebiliriz artik; derkeeeen zil çalar..... kendi kendime konuşunca zaman gercekten çabuk gecti. bu iyi bisey.