Deli oluyorum
Belki de aklımı çoktan kaybettim
Artık benim olmasan da ömrümü sana tükettim
Seveceğini bilseydim
Yalvarır sana ne olur dön derdim
Döneceğini bilseydim
Yoluna milyonlarca gül sererdim
Zamansız geldin biraz, ben de tam ağlıyordum
Elimde bavulum burdan çekip gidiyordum
Yanımda bana aldığın ufak oyuncağım
Sorma neden diye
Sen anlamazsın
Son aşkım olacaksın
Canımdan kopuyorsun
Geceler uzadıkça gündüzü yok ettim
Sana anlatamasam da
Gururumu hapsettim
ayazın yanımdan sıyrılıp yiğite doğru yürüdüğünü farkedince hemen öne atılıp onu durdurmaya çalıştım ama kolumdan tutup beni sertçe kenara çekti. bana sinirli bi bakış atıp sahneye yürümeye devam etti. ayaz son zamanlarda onun dışında kimseyle görüşmememi dahi istemiyo. neden bi anda bu kadar korumacı olduğunu anlayamazken bide yiğitin bana bakarak söylediği bu şarkının ardından onu tutmaya gücüm yetmez. ayaz sahneye giderken yapabileceğim tek şey neler olacağını izlemek oldu. tabi siz neler olduğunu bilmiyosunuz. sizin için kısa bi özet geçiyim. bundan haftalar önce, yani ayazın kıskançlık sonucu bana zarar verme derecesine geldiği günden sonra derslerime yoğunlaştım. bizimkilerle ve ayazla günün belli kısımlarında görüntülü konuşmalar yaptık. yüz yüze olsak konuşmayı bırakıp tekrar derse yoğunlaşmam mümkün olmayacağı için bu yol gayet mantıklı geldi. herneyse işte. bu böyle geçip gitti, taki geçen hafta sınavlarım bitip dışarda gezmeye başlayana kadar.... ayazla nereye gitsek sürekli bi panik hali ve çevreyi kontrol etme girişimleri vardı. çevredeki yeni gördüğüm insanlarla diyaloğa girmeme engel oluyodu. hatta arkadaşlarımla bile konuşacağım zaman engel olmaya çalıştığı olmuştu. yaren iki gün önce arayıp okulda yapılacak bi ses yarışması olduğunu söyledi. ayazı zar zor ikna edip programa geldik. bi kaç kişi şarkı söyledikten sonra sahneye olcay çıktı. hepimiz şaşkınca olcayın yarenin gözlerine bakarak söylediği şarkıyı dinledik. daha sonra çıkan bi kaç kişinin ardından da sahneye yiğit çıktı ve bana bakarak bu şarkıyı söyledi. ayazda zaten son zamanlarda aşırı agresifken böyle bişey karşısında yerinde durmadı. ayaz sahneye gidip onu sabırla bekleyen yiğitin yakasından tutup aşağı indirdi. herkes şaşkınca olacakları izlerken ben gözlerimle berki aramaya başladım. cansuyla beraber ayazı izliyodu. sorunu ne bunun ? neden gidip durdurmuyo ?
- berk ?
- efendim nehir ? ( berk )
- ayazı tut lütfen.
yalvarırcasına söylediğim cümle karşısında ayazdan gözünü ayırmadan olacakları bekleyen berk bana döndü.
- ayazı hiç kimse tutamaz. yiğiti yeterince dövdüğüne inanınca bırakır zaten. ( berk )
berkin bunu ne kadar soğuk bi şekilde söylediğini görmem dehşete düşmeme neden oldu. nasıl bu kadar rahat konuşuyo ? '' ayazın karalık bi tarafı olduğunu biliyosun... '' kezbana hak verip bende diğer bütün seyirciler gibi ayazın yiğite neler yapacağını izlemeye başladım. ayaz yiğiti kalabalık olmayanbi yere getirip attığı yumrukla yere serdi. gözlerim dehşetle açılırken diğer izleyenlerden ovv uuuu tarzı sesler çıkmaya başladı. arkadan olcayla yavuzun geldiğini görünce bi yandan yiğiti ayazın elinden alabileceklerini düşünsemde diğer yandan, berklerinde olaya müdehale edebilme ve olayın daha da büyümesi ihtimali tüğlerimin dken diken olmasına yetti...... ****** - ne zamandir bu kadar kiskanc olmasinin sebebi anlasildi. ( yaren )
- yani cocuk baya sabirliymis. ( ayse )
- katılıyorum. ( habibe )
- O yigitin yaptigina ne demeli ? ( yaren )
- valla ya. Cocuktaki cesarete bak. ( habibe )
- Ulan kızın yaninda sevgilisi var, sen gelmis gozune baka baka şarkı soyluyosun. ( ayşe )
- yeter.
ben burda ayazın başına ne gelecek diye düşünüyorum onlar hala dedikodu peşinde.
- tamam kaptırdık biraz kusura bakma. ( yaren )
- bakarım kusura. ulan sizin sevgiliniz rahat tabi. karakolluk olan benimki. hayır destek olacağınıza geldiniz beynimi zorluyosunuz.
- tamam dedk ya lan. amma atar yaptın. ( habibe )
evet ayaz karakolluk oldu. çünkü yiğitin ciddi anlamda ağzını burnunu kırdı. neden birden böyle davranmaya başladı hiç anlamıyorum. yavuzla olcay da onu durduramadı. neden ? çünkü berkler onları tuttu. ama iyiki tutmakla kaldılar. bide onlar kavga etseler kim bilir neler olurdu daha..... belkide yarın oturup adam akıllı konuşmalıyız. kızlar bu gün bizde kalıyolar. onları yataklarına postalayıp bende yatağıma girdim. her ne kadar uyuyamayacağımı bilsemde yatakta dönüp durarak sabaha kadar bekledim....
*********
- berk ayaz içerde mi ?
saat sabahın yedisi ve ben ayazların kapısına dikilmiş bulunmaktayım. evet belki tatildeyiz, belki bu saattte uyuyolar. hatta kesinlikle uyuyolar ama bana ne ? sevgilin kapı komşun olmayı göze aldıysa sabahın yedisinde uyandırılmayı da göze almış demektir. berk gözlerini açmamış bile. kaçta geldi bunlar eve ? sallanıyo mu bu ?
- içherdeee . ( berk )
oha. sarhoş lan bu. ayaz da mı bu halde yoksa ? berki itip salona girdim. salak kıçının üstüne oturdu hemen. böyle bi zamanda sarhoş olmak nerden çıktı Allah aşkına ? salona girmemle olduğum yerde kala kaldım. bu gördüklerim gerçek mi ?!?!?!??!?!?!? salonda ayazların tayfanın tamamı, tanımadığım yaklaşık beş adam ve üye sayısını tanımlayamadığım bi kız sürüsü var. tamam belki bunlar olağan şeyler. sonuçta arkadaşlarıyla parti yapabilirler. ama asıl sorun kısmını bir liste yapacak olursak; madde 1 : dün gece karakoldalardı. yani şu an uslu uslu uyuyo olmaları gerekiyodu. madde 2 : herkes birbirinin koluna, karnına, bacağına yani kısacası birbirlerinin üzerine yatmış ve sızıp kalmışlar. en tehlikeli son iki maddemize gelmiş bulunuyoruz. sondan ikinci baştan 3 numaralı maddemiz : tayfa bu halde fakat kollarında bacaklarında yatanlar sevgilileri değil. hatta kızlar ortada yok. buda demek oluyo ki toplu aldatma söz konusu. ve bu kadar sayıda insan, hepsi birden, sevgililerini aldatırsa bunun sonu katliyamdır. nolucak şimdi diye düşünmeye bile gerek yok. telefonumu çıkarıp kızlardan en yakın olduğum cansuya diğerleriye birlikte berkin evine gelmek isteyebileceklerini içeren bi msj attım. her kız, sevgilisine koala gibi yapışmış birinin varlığından haberdar olmak ister. veee en önemlisi madde 4 : ayaz nerdeeeeee !??!?!?! depar ata ata üst kata çıktım. ayazın kapısını küçük bi çığlığı andıran sesi ile açtım.......
YAZARDAAAAAAAAN
Selam canlarıııııım. bölüm sonuuuu.... nehirin ne gördüğünü merak edin biraz bakalım :D :D :D :D :D valla bu bölüm benim pek içime sinmedi ama sonu keyfimi yerine getirdi :D pek güldüğümüz bi bölüm olmadı ( tabi ayazın yiğiti dövdüğünü okuyupta keyiften gülen ayaz hayranlarını saymıyorum :D ) ve biraz geç geldi, tabi birazda kısaydı.... vay be, baya kötü olmuş böyle. neyse bi dahaki bölümde telafi edicem inşallah. boooool bol vote ve yorum bekliyorum. okunma sayımız 30.000 e çok yaklaşmış. bu bölümden sonra geçeriz herhalde ;) okuduğunuz ve destek verdiğiniz için çoooook teşekkür ederim :D multimedyada kapıyı açınca nehirin gördüğü şeye tepkisi bulunmaktadır. :D sonraki bölümde görüşmek üzereeeee öpüyorum hepinizi :* :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇOK DA GÜZEL İYİ OLDU.
Humor- ne ?!?! kızın adi toprak mı ? hahahahah lan sen deniz o toprak. çocuğunuz oluncada adını çamur koyarız ay ne sevimliiiii. yada dur dur, elementleri tamamlayalım; hava olsun yada ates. yada ruh olsun lan düşünsene "" RUH "" cidden cok "" HAVALI ""...