Bölüm şarkısı
Adele - Someone Like You
İçimde sıkıntı var. Ne olduğunu, ne olacağını bilemediğim. Bir şeyler olacaktı.
"Yemiyorsun?" dedi Eren daldığımı görünce.
"Canım bir şey istemiyor."
"Kahvaltı yapmamışsın ama"
"Off Eren istemiyorum, zorlama ya. Israr etmeyi bırak." diye ayağa kalkıp bağırdım ve kantinin çıkış kapısına doğru yürümeye başladım. Kantinde ki öğrencilerin hepsi bakmaya başlamıştı. Bir şey demesine izin vermemiştim. İlk günden kaçıncı kavga. Zaten korkuyordum bir şey olacak diye. Anlatamıyordum.
Kapıdan çıktıktan sonra Selin'i gördüm ve Oğuz'un yakınında olabileceğini düşünüp etrafa göz gezdirmeye başladım. Oğuz'u göremedim fakat aramız iyi olmasa da eskiden bir geçmişimiz olduğu için Eda ve Berk'in yanına gitmeye karar verdim. Beni görmüyorlardı. Onlar birbirinden başka kimseyi görmezdi ki zaten. Berk'in gözüne ne olmuştu!!
Yanlarına doğru yürümeye başladım. Yanımdan hızlıca biri geçti. Berklerin yanina doğru ilerliyordu. Kim olduğunu anlamak için gözlerimi kısıp yanımdan gecen çocuğu suzmeye başladım. Bu çocuk.. bu..Oğuz du. Oğuz sinirliydi. Bu hızlı yürüyüşü o yüzdendi.
Eda'nın koluna yapışmıştı. Beni görmesinler diye bahçe de ki büyük ve geniş direğin arkasına girdim. Ne olduğunu anlamak için dinlemeye çalışıyordum.
Eda "Oğuz canımı acıtıyorsun, bırak beni!" diye kolunu kurtarmaya çalışıyordu.
Berk "Oğuz bırak lan, bak bi daha söylemem." diye Oğuz'un yakasına yapıştı.
Oğuz Berk'ten kurtulup "Eda gel iki dakika, konusacağız" deyip götürmeye başladı.
Eda "Berk bekle canım. Ne diyecekmiş bir dinleyeyim."
Berk başınla onay verdikten sonra yürümeye başladı Oğuz ve Eda. Onlar ilerledikçe ben de peşlerinden gitmeye devam ediyordum. Bahçe de kimse kalmamıştı. Herkes dersteydi. Bu durumda ders kimin umrunda ki?
Okulun arka bahçesinde bulunan yiyeceklerin bulunduğu ve bir türlü adını bulamadığım soğuk odaya soktu. Ne yapmaya çalışıyordu bu. Kızı buz gibi yere soktu. Bir şeyler dönüyordu. Peki Berk bir şey yapmayacak mıydı?
"Oğuz bırak beni."
"Eda, hani Nil benden hoşlanıyordu? Hani seviyordu? Neden Eren'le çıkıyor? Neden, neden, neden..." dedi Oğuz, Eda'nın üzerine yürüyerek.
Oğuz neden bu kadar sinirli? Ondan hoşlandığımı ogrenmesinden ona ne? Gelip bana 'Sen bana yıllardır kardeş gözüyle bakmamışsın' demesi gerekmez miydi? Bana sinirlenmesi gerekmez miydi?
Nasıl yani, Eda benim Oğuz'a karşı hissettiklerimi mi anlatmıştı. Ben ona her bokumu anlatıyorum, o ise gidip millete anlatıyormuş. Sırlar kimle veya kimlerle konuşulursa onlar dışında kimse bilmez...
Ne bu orospuluk? kahpelik? hangisi cuk oturdu? Eda'yla uzun zamandır konuşmama sebebim aslında yoktu. Yani geçmişti. Eren ile kahve içmemi istemişti. Sonra Oguz'la bu konu yüzünden kavga ettiğimiz için ona kızgındım. Simdi ise Eren benim sevgilimdi. Kızgınlığım bitebilirdi artık diye düşünüyorken... İyi ki de öğrenmişim.
"Eren'den hoşlanıyormuş onunla çıkmaya başlamış. Ona karşı cesaretimi toplamıştım. Açılacaktım."
'Açılacaktım??' ne demek bu. Ne için açılacaktı? Yoksa... Ahh hayır hayır hayır... Düşündüğüm şey olmasın. Onu yeni unutmuşken tekrar kafam karışmamalı, buna izin vermemeliyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Küçük Aşk Masalı
RomanceGerçek aşk nedir? Ona zarar vermemek için ondan uzak ne kadar durabilirsiniz? Uzaktan sevmek aşkların en güzeli demek bu olabilir mi?