Arkadaşlar multimedya da Nil var. İyi okumalar...
Arkadaşlar yeni hikaye yazmaya başladım. Okumanızı bekliyorum. Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum.İyi okumalar
Aras her zaman yanımda olmak istiyor. Eğlenmemi gerektirecek her şey yapıyor. Lokantadan sonra eğlenmemi istediği için pervane oluyor. Acaba bunu kendini mecbur mu hissediyor ya da ben mi hissettiriyorum?
Belki de ben yanımda birini görmek istiyorumdur. Yalnız kalmaktan korkuyor da olabilirim.
"İn bakalım." dedi Aras
Dediği gibi yaptım. Arabadan indigimde etrafa göz gezdirmeye başladım. Aras beni Beykoz'a getirmişti. Lunaparktı burası. Kaç zamandır gelmiyordum ben lunaparka.
Kapıda durup lunaparktaki tüm eğlence makinelerini inceliyordum. Yüzümde ki gülümseme ne zaman oluşmuştu acaba? Aras'a tesekkur bakışı atmak için kafamı ona doğru çevirdiğimde bana baktığını gördüm. Güldüğümü görüp gülmeye başladı.
Ne diyeceğimi bilemiyorum. Tesekkur az kalır miydi yanında?
Aras yanımdan ayrılıp bir kaç adım ötede ki kulübeye benzeyen yere doğru ilerledi. Adama bir kaç bir şey söyleyip elinde jetonlarla yanima geldi.
"Eee bütün gün boyle izleyecek misin?"
"Hic de kötü fikir değil." dedim gulerek.
"Gel benimle." deyip beni kolumdan tutarak dönme dolaba doğru ilerledi.
Oo hayır dönme dolaba binemem. Yükselen hic bir şeye binemem! En büyük fobilerimden biri bu.
"Hadi bin." dedi Aras
"Ben buna binmem, binemem."
"Niye?"
"Bende yükseklik korkusu var Aras."
"Sen gel bir şey olmayacak."
Hayır anlamında başımı sallıyordum. Ben inatlaşmaya gayret ediyorum. Aras bana yan gözle bakıp kendini bana doğru döndürdü ve "Yürü o zaman rengera biniyoruz." deyip yürümeye başladı. "Tamam. Biniyoruz dönme dolaba." diye bağırdığımda olduğu yerde durdu ve bana doğru gelmeye başladı. Bende pembe kabine bindim. Aras'da karşıma oturdu.
Ben gözlerimi kapattım. Oturduğum kabinin kenarlarında bulunan demirlere sımsıkı tutunuyordum. Sesli olarak 'Az kaldı, korkmuyorum, korkmak yok Nil.' diyorum kendi kendime. Birden gülme sesi geldi Aras'dan geldiğini tahmin edip gözümü açtım. Bana bakıyordu.
"Ne gülüyorsun?" diyorum. "Ben sana korktuğumu söyledim."
"Ben boyle olacağını tahmin etmemiştim." dedi gulerek.
Sonra tekrar gözlerimi kapadım ve bu kötü anın bitmesini içimden geciriyordum. Birden kabin sallandı ne olduğunu anlamak için gözlerimi tekrar açtım. Yanıma baktığımda Aras'ı gördüm. Bana bakıyordu. Ne yapıyordu bu? Neden yanıma oturdu?
Ona anlamadığımı ifade eden bakış atmaya devam ediyordum. Daha fazla dayanamayıp konuştum.
"Aras neden dönme dolap? Neden çarpışan araba değilde bu?"
"Çünkü..." dedikten sonra sustu ve "...en romantigi bu." dedi.
Romantiklik ne alaka? Alt tarafı eğlenmeye geldik. Çocukluğumuza dönmeye geldiğimizi düşünüyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Küçük Aşk Masalı
RomanceGerçek aşk nedir? Ona zarar vermemek için ondan uzak ne kadar durabilirsiniz? Uzaktan sevmek aşkların en güzeli demek bu olabilir mi?