Bölüm 19

28 0 0
                                    

Arkadaşlar merhaba. Bölümleri olabildiğince sık yazmaya çalışıyorum.

Bölümlerime yorum yapmanızı istiyorum. Hatalarımı veya dogrularımı bilmek istiyorum.

İyi okumalar...

Sizce huzur nedir?

Huzur bana göre onun yanında soluk alıp vermek. Soluk alıp vermesini hissetmek. Her sabah kollarında uyanmak. Nefesini uyurken bile hissetmek. Sevdiğini bilmek, sevildiğini bilmek.

Sabah uyandığımda yanım boştu. Oğuz benden önce kalkmış. Bende hemen yataktan kalktım ve aşağıya inmiş olabileceğini tahmin ederek oturma odasına doğru merdivenlerden inmeye koyuldum.

Tahmin ettiğim gibi koltukta oturmuş kitap okuyordu benimki.

Kitap mı? Elinde ki kitaba baktığımda benim dün okuduğum kitap.

Beni görmüştü artik. Kaçma yolun kalmadı Nil Ulu. Yanina doğru ilerlemeye başladım. Yanina oturdum. Hic bir şey olmamış gibi yanağına öpücük kondurdum. Bana ters ters bakıyordu.

"Nil demek dun aksam o yüzden bana kitabı incelememe izin vermedin." dedi.

Anlamazliktan gelerek "Anlamadım?" dedim. Kaçış yolu arıyordum.

"Gayet iyi anladın. Bu kitabı neden okuyorsun Nil? Yoksa...yoksa sen bağımlısın ve bundan benim haberim yok mu?"

Bana ne diyordu bu? Sinirlerim iyice zıplamıştı.

"Sacmalama Oğuz. Bir kere kokain kullanmaktan n'olur? Beni tanımıyor musun ben sigara bile icmem."

"O zaman neden bu kitabı okuyorsun? Sen sevmezsin bile boyle kitapları, hadi diyelim sevmeye başladın. Peki benden niye sakladın dun aksam kitabı?"

İste burada haklıydı. Ama bu bana bağırmasını değiştirmez. Sinirlerim kat kat artmaya başlıyor. Cevap vermek istemiyordum ama ısrar ediyordu.

"Cevap ver Nil."

"Bana guvenmiyorsun Oğuz." diye bağırdım. O kadar bağırmaya başlamıştık ki Eda ve Berk uyanmışlar.

"Evet güvenmiyorum." aslında bu duymak istediğim cevap değildi. Donuk olarak kalmam bu yüzdendi sanırım. Biraz klişe olsa da ilişki de en çok güven önemli lafı çok doğru.

"Bitti mi demek istediklerin?" dedim

"Bitti." demesini bekledikten sonra yukarıya çıkıp esyalarimi toplamaya başladım. Bütün esyalarımı bavula özensiz şekilde tıktım. Kısa bir sure de topladığım bavulu kapatıp kapıdan çıkarttım. Merdivenlerden zor da olsa indim o koskoca bavulla. Koltukta oturmuştu hepsi. Benim elimde bavulu görünce yanıma geldiler. Engelleyeceklerini biliyorum. Ama kendimi hazırladım. Kesinlikle dönüş yok.

Oğuz "Nereye Nil?"

"Soylesem inanacak mısın sanki?"

Oğuz "Uzatma Nil. Dağdayız nasıl gideceksin? Araba bile geçmez buradan."

Berk "Tamam ben seni götürürüm." dedi. Evden çıktım. Oğuz beni Eda gibi geçirmeyi tenezzül bile etmedi.

Berk bavulumu bagaja yerleştirdi. Bende şoför koltuğunun yaninda ki koltuğa oturdum. Berk'in gelip arabaya binmesini bekliyorum.

Nihayet geldi. Arabaya biner binmez gaza bastı. Uzun yolculuk bizi bekliyor. Onu da buna maruz bıraktım.

Ama ben de haklıyım. Güvenmiyorum ne demek? Sevgilisi olan Nil'e guvenmiyor. 11 senelik arkadaşı olarak gördüğünde ne değişirdi acaba?

Bir Küçük Aşk MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin