Bölüm 9

63 0 0
                                    

Arkadaşlar eğer bi şikayetiniz varsa mesaj olarak atabilirsiniz... Sizleri seviyorum <3

Kendimi yatağa bıraktım. Eren'e bu kadar birden nasıl baglanabildigimi düşünüp duruyordum. Birden Kerem odama girdi.

"Nil camdan bak çabuk. Eren hala burada." deyip kolumdan tutup beni cama götürdü.

Camdan dışarıya bakmaya başladığımda gördüğüm hic hoş değildi. Simdi sıçmıştım, her şey bok olmuştu. Asağıda Oğuz vardi. Cebinden telefonu çıkartıp beni aradığını düşünüp telefonun elime aldim ve çalmasını bekliyordum.

"B..bu Eren değil. Şey arkadaşım Oğuz."

"Hani aldattigini düşündüğün arkadaşın mı?"

"Hıhı" deyip "Tam zamanı söylemek için" deyip odadan koşar adımlarla Oğuz'un olduğu yere doğru ilerlemeye basladim.

Telefonum çalmaya başladı. Tahmin ettiğim kişi arıyordu.

"Nil aşağ...." cümlesini bitirmeden "Bekle geliyorum."

Allahım napacaktım, üst üste geliyordu herşey. Kendimi hala suçlu hissediyordum. Neydi ki bu? Eren'le Oğuz'u unutmak için çıkmıyordum. Bundan emindim.

Neden güvenim yoktu kendime? Galiba Oğuz'un verecegi cevaptan korkuyorum.

Oğuz'un ağzından

İste tam sırası, açılabilirim artik. Aşığım sana diyebilirim ona. Belki arkadaşlığımız sona erecek. Ama bu hic bitmeyecek. Onu bu zamana kadar farketmemis olmam kötü...

Bu gece her şey bitecek. O da eminim bu duruma çok mutlu olacak. Hissediyorum.

İste sevdiğim kiz yanima doğru yaklaşıyordu. Her baktığımda büyüleniyordum. Sevgim kat be kat artıyordu.

"Nasilsin Nil?"

"İyiyim Oğuz" dedi durgunlukla. Bir şey vardi.

"Sana bir şey söylemek istiyorum." tam zamani.

"İlk ben bir şey demek istiyorum Oğuz izin verirsen."

"Tabi soyle . dinliyorum."

"B..biz Eren'le" dedi. Eren'le ne alakası vardı ki...

"Eren ne alaka."

"Oğuz biz Eren'le çıkıyoruz."

Beynimden vurulmuşa döndüm. O piç herif ve Nil. Nasıl olur? Beni sevmiyordu. Cidden her şey mazi de kalmıştı. Simdi n'olacaktı. Onu sevdigimden bahsedemezdim.

Kolay mıydı yıllarca sevdiği birinden vazgeçmek? Ben n'yapacaktım? Nil gibi güçlü kalabilecek miydim? Kolay vazgecemezdim. Kimse sevdiği kişiden kolay vazgeçmez, vazgeçemez.

"Hm hayırlı olsun ne diyebilirim ki, mutluluklar." dedim yapmacık bir sevinmiş ses tonuyla.

"Sen ne diyecektin?" diye sordu. Simdi diyemezdim. 'Nil ben seni çok seviyorum. Senin tahmin edemeyeceğin kadar çok...' diyemezdim. Bu olmazdı. Oğuz Doğan'a yakışmazdı.

"Ben de Selin'le çıkıyorum demek için geldim. Sana telefonda söylemek istemedim." harika yalan, birini unutmak için mi bu yalanı söyledim yoksa Nil'i kıskandırmak için mi?

Ne yapıyorum ben Nil'in nefret ettiği kizla çıkıyorum. Nil ise benim nefret ettiğim biriyle... Birbirimizden bu kadar soğuk olmamız canımı daha çok acıtacak biliyorum. Bu gerçeği de değiştirmeyecek. Kendimi nasıl toparlayacağım. Sonsuza kadar uyumak istiyorum. Sarhoş olmak istiyorum. Selin'le bile çıkmıyorum. Teklif edip kabul etmesini bile beceremeyecegim belki de.

"O zaman ben de sizi tebrik ederim." memnun değilmiş gibi bi ses tonu vardı. "Oğuz iyi geceler, sabah okul var." deyip arkasını döndü ve eve girene kadar bekledim. Tam o sırada telefonumu cebimden çıkarıp Selin'in numarasını rehberden bulup aramaya basladim. Telefon çok çalmadan açıldı.

"Selin, sana bir şey demem gerek."

"Seni dinliyorum." dedi heyecanlı şekilde.

"Selin benimle çıkar mısın?"

Kabul etmesini bir yandan istiyorum yalan söylediğim ortaya çıkmasın diye, bir yandan istemiyorum çünkü Selin'i kullanacağım. Bunu o ne zaman öğrenirse o zaman daha çok yıpranacak ve ben de uzulecegim.

"Orda mısın Selun.?"

"Bu..buradayım, teklifini kabul ediyorum."

Üzgünüm Selin sana bunu yaptigim için bana kızma.

"Yarın okulda görüşürüz." deyip telefonu kapatıp arabama yürüdüm.

Arabayı çalıştırdım ve bir yandan telefonumda Berk'in numarasını bulmaya çalıştım. Berk de hemen telefonumu beklermiş gibi açtı.

"Berk her zaman ki bara geliyorsun." deyip yüzüne kapadım.

Sarhoş olmak istiyordum. Körkütük hem de. Hiçbir şey umrumda olmasın istiyordum. Sadece yanimda Nil olsun istiyorum.

Barda beni sarhoş edicem her şeyi içmek istiyordum. Sabaha kadar... Berk'le dertleşmek istiyorum. Beni anlayan tek kişi.

Bu bara Nil'le gelmistik. O geceyi unutamam, imkansız. İlk defa onu sevdiğimi anlamıştım.

Bardan içeriye girdiğimde Berk'i görmüştüm. Benden önce gelmişti. Barmenin önünde oturmuştu. Bende yanına gittim. Kendine viski söylemiş ve yudumluyordu. Bende kendime tekila söyledikten sonra meraklı gözlerle bana bakıyordu.

"Abi n'oldu açıldın mı Nil'e. Kabul etti mi?" diye merakla konuşmaya başladı. Bardağı kafama dikip barmene yenilemesi için işaret yaptıktan sonra konuşmaya basladim.

"Baska biriyle çıkmaya başlamış ve bende başka biriyle çıkmaya basladim."

"N..nasil yani"

Yenilenen ickimi de kafama dikip konuşmaya devam ettim.

"Ben Selin'le cikmaya basladim. O da... o da...."

"O da ne?"

"Eren'le cikmaya baslamis."

Derken bile teditrginim. Benden kilometrelerce uzak gibi. Ahh salak kafam insan en yakin arkadaşına aşık olabilir mi? Nasıl başka gözle bakıyorum ona. 11 sene... Hic yaşanmamış gibi, birbirimizi hic tanimiyor gibiyim. Bir yabancı...

Simdi ondan vazgecmeli miyim? Bir seferde, bir solukta. Hic sevmemiş gibi. Hayatima eski günlerde olduğu gibi mi devam edeceğim. Buna mecbur muyum?

"Abi hani bu kız senden hoşlanıyordu? Ne değişti?"

Hassiktir Eda... Eda demisti . Aklıma gelince birden sinirlendim. Berk'e soylememeliydim. Ama yarin Eda'ya göstereceğim. Bisi bilip bilmeden nasil konuşur. Düştüğüm durum neydi? Bi bok soyleyemedim. Ne hevesle girmiştim. Tamam demiştim simdi oldu, artik benim, madem o da beni seviyor hic birakmayiz birbirimizi...

"Sen de öyle dedin? Eda'dan öyle duymuştun. Eğer Eda sana tahminini soylemeseydi, sen de gelip bana öyle bir şey demeseydin hic boyle bir şey olmayacaktı. Şansımı denemeye gitmeyecektim, en azından boyle uzulmeyecektim." deyip biraz sesimi yukselttim. Çünkü kendimi tutamadım.

"Sen benim sevgilime ne demek istiyorsun. Oğuz kardeşlik bi tarafa sevgili bi tarafa. Bu kadari da fazla. Ben sana iyilik yapmaya çalıştım. Sen resmen Eda ve bana boş boğaz dedin." dedi ters bakarak.

"Ya Berk sus kalbini kırmayayım. Al sevgilini de başına çal. İkiniz de ne bildiginizi bilmiyor." dedim ve otuduğum sandalyeden ayağa kalktım. Berk'de birden ayağa kalkıp "Oğuz yeter ama sabır da bi yere kadar deyip burnuma yumruğu çaktı.

Birden sendeledim ama yere düşmedim. Masadan güç alıp dik durdum ve Berk'e de bir tane ben gözüne indirdim ve benden dayanıksız çıkan Berk hemen yere yığıldı.

Etrafta ki çığlıklar yükseliyordu. Dışarıda görevli korumalar hemen içeriye girip bizi ayırdı. Kardeşim dediğim herif sevgilisi denilen orospuyu korudu. O kız yanlış bilmeseydi boyle bir şey olmazdı.

Korumalar bizi dışarıya çıkarmaya çalışıyordu. Hemen arabama binip eve gitmeye koyuldum. Burnum sızlıyordu. Ama eminim ki Berk'in acısından daha az acıdığına eminim.

Bir Küçük Aşk MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin