Asıl Savaş

1.6K 103 57
                                    

Annemin çığlığını duyduğumda, Aksel ile birbirimize baktık. Aksel birdenbire gözümün önünden kayboldu. Annemin yanına gittiğini anladım. Beni Allahın bir çatısında bırakarak. LAN OLUM KARANLIKTAN KORKUYOM AMK. Ama annem aklıma geldi ve çığlık attım. Sonuçta Emir yanında olabilirdi. NEREDESİN YARİM??!

AKSEL'İN GÖZÜNDEN

Vampir hızıyla mutfağa doğru ilerledim. Sebebi ise çığlığın oradan gelmesiydi. Mutfağa vardığımda onları gördüm.. O ikisini... Emir ve intikam isteyen bakışlarını..

Beni görünce Hazal'ın annesini -adı Ebru- yere fırlattı. Kadın kalktığı gibi koşarak ve arkama geçti. Hazal'ın babası- adı Berk- o da mutfağa girdi ve korkuyla arkama girdi. Emir piçi benim Hazal'a ve ailesine değer verdiğimi anlaıyordu. Hazal mutfakta olmadığından, Berk'e yani Hazal'in babasına karşı hızla koşmaya başladı. Sertçe yutkundum. Onunla Berk'in arasına girdim ( Berk diyorum çünkü, ben ondan büyüğüm ama yanındayken Berk demiyordum.) ve Emir'i göğsünden sertçe ittim. Bu hareketi genel olarak savunmada kullandığımı bildiği için küçük bir takla atarak durabildi. Bana oldukça pis bakışlar atıyordu. Bakışları yanındaki bıçağa kaydı. Yanında gördüğü bıçağı alıp bana doğru koşmaya başladı.

Unuttuğunuz bir bilgi: BENİM DEMİRE ALERJİM VAR !

Emir, beni boynumdan tutup duvara yapıştırdı. Bıçağı bana doğrultunca dönerek yana kaydım, bıçağı duvara sapladı. Emir piçi bıçağı duvardan çıkarmaya uğraşırken koluna bir tekme attım. İnledi. Bu acıtmış olmalıydı. Bıçağı çıkarıp bana doğru atılınca ikimiz beraber yere düştük. Altta olan bendim ve bu büyük bir şansızlıktı. Bıçağı bana doğru savurunca ellerini tuttum. Ne kadar dayanabilirim bilmiyorum. O bıçak bana saplanırsa sanırım çok kötü şeyler olacaktı. Onun karnına tekme attım ve ikimiz ayaga kalktık. Çok sert bir yumruk yeyip afalladım, zaten beslenmediğim için çok güçsüzdüm. O an karnımdaki çok büyük bir acı hissettim. Elimi karnıma götürünce elimin de kan olduğunu gördüm. Olduğum yerde dizlerimin üzerine çöktüm. Karnıma saplanmış olan bıçak canımı çok yakıyordu. Emir yanıma gelip saçımdan tutarak kendisine bakmamı sağladı.

" Hazal'ın öldürmeye gelmiştim ama sanırım annesi ve babası dahilinde bir taşla üç kuş vuracacağım. " diyip sırıttı.

Gözlerim kapanmaya başlıyorken güçlükle konuştum. " Eğer Hazal'a küçücük bir zarar gelirse seni aç bırakıp sevdiklerinin kanlarını, önünde keyfini çıkara çıkara içmeye yemin ederim. Yaparım, hiç acımam. Belki şimdi değil, daha sonra.  Zaten eskimeyen tek şey nedir biliyor musun?"

Dudaklarını sinirle büzüp yutkundu. Devam ettim.

" İntikam."

Sinirli bir ifade ile yanıma geldi, çünkü eğer zarar verirse bunu yapacağımı biliyordu. Çok iyi biliyordu. Hızlıca kulağıma eğilip " Bekle ve gör" diye mırıldandı. Bıçağı karnımdan çıkardı ve bir kez daha sapladı. Nefesim kesiliyordu. Canım o kadar acımıştı ki! Zaten demirin değdiği yerler yanıyordu ve ikinci kez bıçaklanmıştım. Hazal'ın annesine doğru adım adım ilerlerlemeye başlayınca karnımdaki bıçağı çıkarmaya zaman bile bulamadan ayaklandım ve ona doğru koştum. Bu hamlemi muhtemelen bekliyor olmalıydı. Bana hızla dönüp karnımdaki bıçağa tekme attı ve bıçağı daha da içeriye soktu. Tiz bir çığlık attım. Bu tarif edilemez bir acıydı. Bütün iç organlarımı parçalanmış gibi hissetmiştim. Yine de bunu sadece hayal edebilirsiniz. Yere yığıldım. Ve birden Emir gözümüzün önünden kayboldu. Aynı anda gelen Hazal'ın çığlıkları...

O an dünya başıma yıkıldı. Onsuz yapamazdım. Birden bire her yer bulanıklaştı, daha sonra simsiyah bir hal aldı. Hala karnımda duran bıçakla ciğerlerimde kalan son nefesimi verdim..

AFRODİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin