AFRODİT

Heyecan

Nefes nefese kalmıştık. Gözlerimden bir iki yaş düştü. " Yapma, yalvarırım.. "

Aksel bir eliyle ellerimi tutup beni etkisiz hale getirdi. " Neden seni dinleyeyim? Yapacağım. Sadece sessiz olmanı istiyorum. Rahatsız etme beni."

Artık ağlamaya başlamıştım.
" Aksel, istemiyorum, hazır değilim lütfen.. "

Belki bebeğim olacaktı Akselden. Daha doğrusu bekaretim gidecekti ve ben kendim için çok endişeleniyordum. Ağlamaya devam ettikçe Aksel yumruklarını sıkıyordu. Bir süre sonra dişlerinin ardından fısıldadı,

" Galiba oldu. "

Şaşkınlıkla ve korkuyla sordum. " Ne oldu?! "

Yoksa bekaretim gitmiş miydi?

" Cezanı almanı bekledim. Galiba aldın."

Bense olayları henüz, yeni yeni anlamaya başlıyordum. " Ne cezası?! "

" Bütün bunlar bira içtiğin içindi. Sana asla alkollü şeyler içmen için izin vermiyorum! Sakın! "

Dudağının bir kenarı hafifçe yukarı doğru kıvrıldı. " Zaten bundan sora içeceğini pek sanmıyorum. "

Şaşkınlıkla donakaldım. Beni bilerek ağlatmıştı. Üstüne üstlük çok gerçekçiydi.

Bütün bunlar hiç adil değil!

" Ya sen.. " dediğim anda kolumdan tuttu ve ilerlemeye başladı.Ona ayak uydurmaya çalışırken düşecek gibi olsamda, onun demir gibi elleri vardı. İzin vermezdi. Beni arabasının yanına götürdü.

"Bin! "

Arabasına bindiğimde o da bindi ve yola bakmak yerine bana delici bakışlarıyla bakmaya başladı. Her an kaza yapabilirdik. Daha da kötüsü, bakışları çok rahatsız ediciydi.

" Bana bakmayı keser misin? Rahatsız oluyorum. "

Hala devam edince önüme bakmaya başladım. " Lütfen.. "

Aksel bakışlarını yola çevirip kahkaha atmaya başladı.

" Ne gülüyorsun? "

Kahkahalarını durdurup nefesini güçlükle yavaşlatabildi, Ardından gülerek konuştu.
" Seni istiyorum dediğimdeki ifaden çok komikti hahahahahaha "

Dudaklarımı büzüp ne kadar ezik olduğumu hayal ettim. Aksel birdenbire ciddileşip bana döndü.

" Sen istemediğin sürece, öyle bir şey olmayacak. Sen istediğin sürece de olacağını pek sanmıyorum. Önce senin izin vermen gerekir, ardından da benim onaylamam. Çünkü daha çok gençsin. Yanlış kararlar alabilirsin. O nedenle ben de pek onaylamam. "

Yanaklarım çok kızarmıştı. Nereden nereye gelmiştik.
" Aksel, evlenmeden olmaz."

Aksel gülümsedi. Bir insana gülümsemek bu kadar mı yakışır?

O insan değil ki!

" Hazal, seninle evleneceğim. Sen istersen tabi. İstemezsen ömrüm boyunca seni bekleyeceğim. "

Gözlerim doldu. " Ya ben ölürsem? "

Aksel arabayı aniden durdurdu. Bir an için kaza yaptık sandım. Ona ' ne oluyor?' Bakışı attıktan sonra Aksel dişlerinin arasından tıslayarak konuştu.

" Buna asla izin vermem. Asla. "

Derin bir nefes aldım. " Peki ya senin elinden bir şey gelmeyeceği zamanlarda? "

İleriye baktı. " Konuyu kapatalım mı? " Yüzüme bakmaya tenezzül bile etmemişti.

Aslında biraz eğlenmek iyiydi. Galiba hala kafam kıyaktı ahahahaha.