" Duyulmuyo.. "

989 70 31
                                    

Arkadaşlar Lütfen bu bölümü okumadan önce manga- fazla aşkı olan var mı? Adlı şarkıyı açın. Yıldız koyduğum yere kadar dinleseniz yeter. Love you :)
Çığlıkları duyduğumuzda Gözlerimi açarak Öykü'ye baktım. Arka odadaki Rüzgar'ın çığlıklarının arasından Aksel'in haykırışını duydum.

" Ona dokunmayın şerefsizler!"

Ardından gerçekten tüylerimi diken diken eden bir çığlık duydum.
" aaaaaağğğğğğğğğğhhhhhhh.....

Bu hayatımda duyduğum en tüylerimi ürpertici çığlıktı. Resmen yan odada bir vahşet vardı. Öykü " Neler oluyor!" Diye bağırıp çağırmaya başladı. Ayağa kalkıp odada dolanıyor, buradan kaçmak için bir çıkış arıyordu. En sonunda pencereyi farkettiğinde kahkahalar atmaya başladı. Kahkahaları değişikti. Adeta deli gibi davranıyordu.

"Ö-öykü sen i - iyimisin?!"

Öykü kahkahalara devam etti. Rüzgar'ın tiz çığlıkları kulağıma geliyordu ve onlara bunu yapan insan olamaz yani vampirdiler eminim. Hala işkence çekiyorlardı. Onlara yardım etmeye gidecektim ama önce Öykü'yü düzeltmem lazımdı. Öykü, en sonunda kahkasını kestiğinde ciddileşti ve konuştu.

" Atla ve kendini kurtar! Ben kendi ölümümü hazırladım bile."

Ne diyordu bu kız böyle? 12. Kattayız. Atlarsam ölürüm. Hem ne ölümünü hazırlamış ? Neyden bahsediyordu. Aksel'in çığlıklarını duymamla ağlayarak Öykü'ye yalvarmam bir oldu. Tekme seslerini duyunca daha da kötüleştim. Rüzgar'ın öksürük sesleri arasından Öykü'nün kahkahaları...

" Kendine gel Öykü!"

Öykü kahkahalarına devam etti. Aynı anda ağlamaya başladı. Neler oluyordu?! Hıçkırıklar arasında konuşmaya çabaladı.

" Öleceğim, ama sen de öleceksin. Bu benim için iyi bir şey.."

Öykü'ye tokat attım.

" Yalvarırım kendine gel! Rüzgarlara yardım etmeliyiz!"

Öykü, ona tokat attığım için yanağını tuttu. Çok sinirlendiği her halinden belliydi. Arkasındaki yemek masasından hızlıca bir şey alıp arkasına sakladı. O kadar hızlıydı ki ne aldığını görememiştim. Öykü, sinirle konuşmaya başladı.

" Aptal kız. Bunu ödeyeceksin! Sizi Cansu ve çetesine sattım. Biliyorum işleri bitince beni de öldürecekler ! Ama yaşamamın bir anlamı yok. Rüzgar seni seviyor çünkü.."

Öykü'nün gözünden bir damla düştü. Bunu yaptığına inanamıyordum. Bunu bana nasıl yaptığını anlayamıyordum. O benim kardeşimdi. Öykü, gözyaşını silip bana bakarak sinsice gülmeye devam etti.

" Her ne olursa olsun ölümünü zevkle izleyeceğim."

Kendimi tutamadım.

" Kaltak!"

Aniden arkasında tuttuğu şeyi çıkardı. İşte o an dizlerimin bağı çözüldü . Elindeki bir bıçaktı. Bana doğru koşmaya başlayınca ben de odadan çıkmaya çalıştım. Aksellerin sesleri kesilmişti. Kapıyı açınca gördüğüm şey karşısında duraklamak zorunda kaldım. - Her ne kadar arkamda beni bıçaklamak için koşan biri olsa da-. Gördüğüm şey Aksel'in kanlar içindeki bedeni, İşkence dolu yüzü ve bir metre ilerisindeki kopmuş kalbiydi. Gördüklerim karşısında gözlerim dolmaya, ağlamaya başladım.

Rüzgar'ın ise yanmış cesedinin yanındaki kopmuş olan kafasından sonra şoktaydım. İkisinin de ölmüş bedeninin önünde duran Cansu ve çetesiydi. Aksel öldü! Hayatımın anlamı öldü! Rüzgar da öldü! Hem de çok acı bir biçimde! Gözyaşlarımı tutamıyordum. Keşke onu ölmeden önce son defa öpseydim. Rüzgar'ı kaybedeceğimi bilsem onu da öperdim. Ben herşeyim olan iki insanı kaybetmiştim. Arkamdan gelen adım sesleri hızlanıyordu
.

AFRODİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin