11) *KARANLIKLARIN EFENDİSİ*

67 24 10
                                    

Sevgili okuyucum😊 buraya kadar hikayeyi hep Alice'in ağzından dinledik. Güzeldi😉. Bu bölümden sonra olayların bir kısmını tanrı bakış açısıyla yazarken bazı bölümleri Alice ve diğer karakterlerin ağzından yazmayı planlıyorum. Umarım heyecanlı bir bölüm olur. İyi okumalar😉...

Karanlıkların Lordu ölülerin efendisi 'Harmharsh'...
Mahzenin içinde volta atıyordu. Gözleri bir kartaldan daha keskin ve kan kırmızısından daha kırmızıydı. Üç metreye yakın uzun boyu ve cüsseli gövdesiyle ben herkesin efendisiyim diyordu meydan okurcasına. Dili bir kırbaçtan farksızdı. Bir yılan gibi avına yaklaşır ve gözlerinde hapsederdi.O avlarının ruhuyla besleniyordu. Gücünü onların ruhlarıyla doyuruyordu. Ve bu onu inanılmaz derecede güçlü kılıyordu.
Normalden daha koyu olan mor renkte ki teni yaşayan ruhların ölümüyle susamıştı.
O kötülüklerin efendisiydi. Ve bunun için yaratılmıştı.

Herşeye çok az kalmıştı. Burdan çıkmasına ve diğer boyuta geçmesine çok az kalmıştı. Bunu diğer kötü ruhların sayesinde başarıyordu. Letunya ağacının gücü azalıyordu. Ve bu durum Estontiya Kalkanının gücünün de azalmasına neden oluyordu. Bu düşünce onu keyiflendirdi. Kadehteki son yarasa kanını keyifle kafasına dikti.

" Sevgili Lordum " en güvendiği adamı Crimson ona seslenmişti. Bu isim ona kana olan düşkünlüğünden dolayı verilmişti.

Lord Harmharsh yerde sürünen uzun siyah peleriniyle ona doğru döndü. Konuşmasını bekliyordu.

"Efendim... Drogh sizinle konuşmak istiyor" Ellerini önünde birleştirmiş kafası öne eğik bir şekilde konuşuyordu. Asla Lord Harmharsh'ın gözlerinin içine bakamazlardı. Bu onların sonu olurdu.
Ruhların boyları Lord Harmharsh'a göre oldukça ufak tefekti. Normal bir insana göre de daha uzun. Vücutları ışık süzmesinin karanlık haliydi. Ve ışıktan hiç hoşlanmazlardı.
Lord Harmharsh'ın keyfi kaçmıştı.

" Yine ne istiyor?" dedi öfkeyle. Masanın üstündeki gümüş tasa su doldurdu. 'Alemniya Kalender' sihirli sözcükler söylerek suya nefesinden üfledi. Çok geçmeden suda Drogh'un görüntüsü aksetti.

"Efendim... Estontiya sınırlarına bir kız geldi??"

"Nasıl??"

"Efendim tam olarak bilmiyorum ama estontiya kalkanını aşmış"

"Bu nasıl olur efendim?" dedi Crimson söze girerek. "Estontiya Kalkanı gücünü yavaş yavaş kaybettiğinden beri yılın bir günü kendini dinlenmeye alır. Ve en son aldığımız bilgilere göre 2 ay önce etkisiz hale gelmişti. Bu kadar kısa sürede tekrar etkisini kaybetmesi imkansız"

Lord Harm' ın gözlerinde düşünceli bir ifade vardı. Elleriyle çenesini ovaladı. Uzun siyah tırnakları bir bıçak kadar keskin ve çok iticiydi.

"Önümüzde iki seçenek var" dedi Lord Harm "Ya estontiya kalkanının gücü giderek yavaşlıyor ki bu güzel haber, ya da..." Sustu. Bu düşüncenin var olma ihtimali bile onu huzursuz etti. Mahzende düşünceli bir ifadeyle volta attı.

"...Ya da Kehanet geri dönüyor"

Sevgili okuyucum lütfen vote ve yorum atmayı unutmayın. Bu beni hem heyecanlandırıyor hemde motive ediyor. İlginiz için teşekkür ederim. Hepiniz seviliyorsunuz😊💕

•°•LETUNYA•°•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin