Lord Harmharsh aklına gelenlerden korkuyordu. Kehanet geri mi dönmüştü? Yoksa Estontiya kalkanının gücü mü zayıflıyordu? Bu sorularının tek bir cevabı vardı."Crimson! Bana derhal Büyücü Dargh'ı çağır.." dedi, öfkeyle.
"Peki, Efendim"
Crimson boynunu yerden kaldırmadan geri geri giderek kapıdan çıktı.
Çok sürmeden Büyücü Dargh içeri girdi. Ufak tefek boylarda olan bu yaşlı bodur adam bir cüceden farksızdı. Pamuk kadar beyaz olan sakalları yere kadar uzanıyordu. O kötü ruhların büyücüsüydü.
Lord Harm burnundan soluyordu."Estontiya sınırlarına bir kız girmiş. Bu nasıl olabilir?" dedi, sert sesiyle... Sesi mahzende yankı yapıp kayboldu.
Büyücü Dargh eliyle sakallarını ovuşturdu ve gözleri pür dikkat bir noktaya odaklandı. Derin derin düşünüp, düşüncelerini tek tek tarttı. Sonunda bir karara varmış gibiydi.
"Sevgili Lordum, Estontiya Kalkanının bu kadar kısa süre içerisinde gücünü kaybetmesi imkansız." sustu... Bunu söyleyip söylememekte kararsız kaldı.
"Sanırım o kız Estontiya koruyucularından" dedi tek nefeste. Söylediği için rahatlamıştı.Ama bu sözler Lord Harm'ı daha da öfkelendirmişti."Seni ahmak büyücü.. Bu nasıl mümkün olabilir? Geriye kalan tek koruyucu, daha doğar doğmaz adamlarımız tarafından öldürüldü."
"Ya da... " dedi, büyücü araya girerek,
"Kaçırıldı... Estontiya sınırlarının da ötesine... ""Nasıl?!"
"Öldürdüğünüz koruyucu değildi, aslında başka bir kız çocuğuydu. Asıl koruyucu Estontiya sınırlarının ötesine kaçırıldı."
Lord Harm sinirinden mahzende volta atıyordu.
"Eğer engel olmazsak... Kız kehaneti tamamlayabilir..."
Lord Harm'ın son duydukları bardaktan dökülen son damla oldu. Önündeki masayı hiddetle duvara çarptı. Masadan savrulan kadeh, yuvarlanarak büyücünün önünde durdu.
"Üzgünüm Efendim. Doğruluk Perileri kulağıma bunları fısıldadı"
"Seni ahmak büyücü.. Senin o ağır işiten kulakların ne duyar ki! Şimdi çık dışarı!"
Büyücü Dargh geri geri dışarı çıkarken Lord Harm bir an önce buradan çıkmanın planlarını yapıyordu.
"Crimson" dedi, gürleyerek.
Çok kısa sürede Crimson kapıda görüldü.
"Buyrun Efendim"
"Boyut kapısı ne durumda!"
"Çok az kaldı Efendim. Ölüler var güçleriyle çalışıyorlar..."
"Daha hızlı olun, daha hızlı! Zaman daralıyor."
"Peki Efendim, elimizden geleni yapacağımızdan emin olabilirsiniz"
"Crimson" dedi, tüm vücuduyla yüzüne kadar eğilerek;
"Elinizden gelenin, fazlasını yapın!" yılana benzeyen kan kırmızısı gözleri parladı, söndü. Crimson gözlerine bakmamak için yüzünü yere indirdi. Ürkekçe kafasını sallayarak
"Peki, Efendim.." dedi. Geri geri adım atarak hızla ordan uzaklaştı...Lord Harm eğildiği yerden doğruldu ve sessizce fısıldadı;
"Daha herşey yeni başlıyor!"
Sevgili okuyucum; umarım güzel bir bölüm olmuştur. Düşüncelerinizi merakla bekliyorum. Devamının gelmesini istiyorsanız hikayemi oylamayı unutmayın.😊 Sevgiyle Kalın💕
![](https://img.wattpad.com/cover/103275221-288-k769337.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•°•LETUNYA•°•
Misteri / ThrillerKorku ve heyecanın doruklarını yaşamaya hazır mısınız ? Aşk... Macera... Gizem... Heyecan... Aradığınız herşey bu kitapta... Bir kitaptan çok daha fazlası... ~ Yaşamla ölüm arasında kalan ince çizgi ~