Uzak dur ! | Texting• BxB|

ondört

Umut: Yatağa götür beni.

Aslan: Yine söylüyorum, alcının çoktan çıkarılmıs olması lazım

Umut:  Yooo

Aslan: Ne demek yo?

Aslan: İki ay oldu, iyileşmiş olman gerek.

Umut: Doktorlardan iyi mi bileceksin aşkım ya

Umut: Hadii

•••

Kapıda belirdiğinde gülerek ellerimi ona uzattım. Göz devirdikten sonra koltuğa gelip ayağıma baktı,yutkunup gülmeye devam ettim. Alcı işi iyiydi de, bir yerden sonra kullanamayacaktım. Dirseklerimden tutup ensenine doladı kollarımı, eğilip beni kucakladığında drekt burnumu boynuna gömdüm.

" Baş belası, daha kaç kere bana aşkım deme demem lazım? "

Gülerek tişörtün üzerinden göğsüne küçük bir öpücük bıraktım, ofladığında daha çok öpücükler kondurdum. Salona gelene kadar ses  çıkartmaması bana cesaret vermişti, köprücük kemiğinin yanına dudaklarımı yaklaştırdım. Başını eğip bana baktığında nefesimi tuttum, ama ben böyle planlamamıştım. Güldüğünde gözlerimi kırpıştırdım, komik bir şey mi vardı?

Başını bana doğru yaklaştırmaya başladığında gözlerimi yumdum, nefesini hissediyordum arada çok az bir mesafe vardı. Yutkunup tek gözümü açtığımda aniden beni bıraktı, omuz silkerek kumandaya uzandım. Bu da gol değildi demek ki.

" Mısır getirsene. "

Diye bağırdım mutfakta bir şeylerle uğraşan Aslan'a. Fenerbahçe Galatasaray maçına denk gelince arkama yaslanıp izlemeye başladım.

" Al işte kaçırdım başını! "

Söylenerek yanıma oturan, pardon atlayan Aslan'a baktım. Mısır kaselerinden birini kucağıma koyup cips kasesini kendi kucağına çekti, dudak bükerek cipslere ve kucağımdaki mısırlara baktım. Şimdi de cips çekmişti canım. Tam kaseye uzanacakken çalan kapıyla geriye çekilip full maça odaklıymış gibi gözümü bile kırpmadan televizyona kilitlendim. Ard arda zile basılmasıyla evin içi diskoya döndüğünde Aslan sinirle kaseyi elime atıp ayağa kalktı. Geri geri adımlarla kapıya giderken gözleri devam eden maçtaydı. Alt dudağımı ısırarak güldüm, tatlı şerefsiz.

Sesi kısarak kapıda kiminle ne konuştuğunu dinlemeye başladım, sanırım Berkay'dı bu. Konuşmanın içinde " Koray tehlikede. " cümlesini duyduğumda kaşlarım çatıldı. Ne demek Koray tehlikede?

Ayağa kalkıp hızla kapıya adımladım, Berkay Aslan'ın arkasına bakıp beni gördüğünde kalbim boğazımda atıyordu. Gözleri kızarıktı. Aslan'ın omzuna tutunarak başımı hayırdır der gibi salladım, Berkay saçlarını dağıtıp telefonunu çıkardı.

" Birkaç gündür nereye gitsek aynı adamı görüyorum, Koray ne zaman yalnız kalsa yanına yanaşıyor başlarda aldırmadım ama kafede bir adamla kavgalarına şahit oldum. Kardeşine mi ne zarar veriyormuş adamın ilgilenmedim pek ama dün geceden beri Koray'dan haber alamıyorum eve gittim kapı hiç açılmamış sordum ettim kimse görmemiş eve girerken. "

Aslan elini belime koyarak bana destek olduğunda bir an olsun gözlerimi Berkay'dan ayrımadım. Elleri titriyordu, yutkundum. Koray'a kim neden zarar vermek isterdi?

" Aslan ceketimi getir. Yatağın yanındaki üçüncü çekmecede çekiç var onu da getir. "

Duvara yaslanıp telefonunu uzatan Berkay'dan telefonu alıp ekrandaki fotoğrafa baktım. Sinirle dişlerimi sıkarak boynumu kaşıdım, ulan piç hâlâ devam mı ediyorsun!

Hareketsiz duran Aslan'ın omzunu sertçe dürtüğümde gözlerini kırpıştırarak bana baktı, o da korkmuştu anlıyorum ama oyalanacak zaman yoktu. Kaşlarımı kaldırarak başımla içeriyi işaret ettim.

" Ceket, Aslan. Ceket. "

Başını sallayıp içeri koştuğunda arkasından çekiçi de getirmesi için bağırdım. Derin bir nefes alarak titreyen Berkay'a baktım, uzanıp saçlarını okşarken bana bakmasını sağladım. İkiside bu hâldeyken işe yaramazdı, sakin kal diyemezdim çünkü benimde sakinlikle alakam yoktu şu an ama kendilerini toparlamaları gerekiyordu.

" Umut, ben biz kavga ettik ve ve ben. Ona bir şey olmaz dimi Umut.  "

Saçlarını okşamaya devam edip başımı salladım.

" Ona bir şey olmayacak, adamı tanıyorum. Yerini de biliyorum, merak etme koçum belasını sikeceğim. "

Nefesini verip gözlerini kapattığında gülümsedim, avuçlarım ne zamandır kaşınıyordu zaten. Aslan üzerime çeketi atıp ayakkabılarını giymeye başlarken çekiçi alıp alcıya birkaç kez vurdum, ince sargıları kesecek zaman olmadığından kopartıp ayağımı zor da olsa alcıdan çıkarttım. Diğer ayağımdaki çorabı da çıkartıp ayakkabılarıma uzandığımda Aslan'la göz göze geldim. Yine kaşlarını çatmış bana bakıyordu, omuz silkerek onu dışarı ittim ardından evden çıkıp kapıyı kilitledim. Alcı geçen ayın sonunda zaten çıkartılmıştı, Aslan'ın ilgisi  hoşuma gittiği için yeniden sahte bir alcı yaptırmıştım ve şu an umrumda olan en son şey ilgiydi.

Berkay arkaya bende Aslan'ın yanına bindiğimde adresi söyledim ve Aslan hızla sürmeye başladı.

°°°