Uzak dur ! | Texting• BxB|

yirmi

Aslan: Neredesin ?

Umut: Geldim

Aslan: Tamam.

°°°

" Tamamına sokayım. "

Kapıyı açıp birkaç saniye bekledim. Kafama herhangi bir şeyin düşmeyeceğine  emin olduğumda içeri adımlayıp kapıyı kapattım. Berkay kısa koridordan elinde tamir âletleriyle çıkarken Koray tezgahın arkasından kafasını gösterdi. Baş selamı verdikten sonra odaya geçip üzerimi değiştirdim. Önlüğün iplerini bağlamaya çalışırken odadan çıkıp Koray'ın yanına adımladım. Neden bağlayamıyordum bu ipleri !?

" Sikeyim. "

" Ver. "

Ellerimi itip ipleri eline alan Aslan, bana oldukça yavaş geçen iki dakikada ipleri bağladı. Uzanıp yanımdan sarkan ipleri de almaya çalıştığında kolları arasından çıkıp ondan uzaklaştım.

" Teşekkür ederim, gerisini ben hâllederim. "

Başını sallayıp kollarını indirdiğinde arkamı dönüp bezi aldım ve masaların üzerini silmeye başladım. Muhtemelen neden böyle davrandığımı bilmiyordu, bende bilmiyordum aslında.

Kardeşini taciz eden bir adamı sevecek hâli yoktu sonuçta, Aslan'dı bu bir başkası değil. Birlikte zaman geçirmemiz bir şeyi değiştirmeyecekti Koray beni silse şüphesiz Aslan da silerdi, hiç beklemeden. Onunla zaman geçirerek beni tanımasını, ön yargılarını kırmayı planlamıştım. Başımı sağa doğru eğip çıtlatarak masanın üzerinde bir türlü çıkmayan lekeyi ovmaya başladım. Yine kalbim hırsımdan öne geçmişti.

" Umut ? "

Bezi masaya fırlatıp doğruldum ve bana seslenip duran Berkay'a baktım.

" Ne var ? "

Kontrolsuz konuştuğum için sesim fazla sert çıkmıştı Berkay elindeki kahvelerden birini bana uzattı, sandalyeyi çekip oturduğumda Berkay yanımdan bir sandalye çekip oturdu. Kafeye baktıktan sonra başını bana yaklaştırıp bir elini sandalyemin arkasına getirdi. Kaşlarımı çatıp yüksek sesle konuştum.

" Koray'ı benimle mi aldatacaksın Berkay, içime girdin de bayağı. "

Gözleri büyürken enseme vurup biraz geri çekildi, Koray hemen yanımızda bitmişti. Diğer yanıma oturup Berkay kadar yakınlaştığında ortalarında kaldığımı fark edip gözlerimi devirdim. Cicim aylarında değil miydi bunlar ?

Gidip sevişseydiler ya.

" Grup mu yapacağız ? "

Koray anlıma Berkay enseme vurduğunda inleyip sandalyeden zıpladım, elleri de ağırdı.

" Arslan ağabeyimle kavga mı yaptınız ? "

Koray'a bakıp kaşlarımı çattım, bu muydu yani dertleri. Onun aksine yüksek sesle, " Hayır. " dediğimde yine biri enseme biri anlıma vurup daha da sokuldular bana.

" Paran mı bitti ? "

Berkay'a bakıp başımı salladığımda saçlarını karıştırıp arkasına yaslandı. Koray da onu taklit ettiğinde kahveye uzandım. Koray kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu. Fincandaki kahveyi tek dikişte bitirip ayağa kalktığımda tezgaha yaslanmış bana bakan Aslan ile göz göze geldim. Gözlerim hızla dolduğunda kaşlarını kaldırdı, surat ifadesi değişirken yanıma geldiğinde yutkunup yere çömeldim. Yanıyorum !

" Hey, hey Umut ? Ne oldu ? "

Aslan çenemi tutup yüzümü kollarımın arasından çıkarttığında alt dudağımı ısırıp başımı salladım. Gözleri yüzümün heryerini inceliyor, sanırım hasar tespiti yapıyordu. Koray ve Berkay önüme geçip Aslan gibi çömeldi ve benimle aynı boya geldiklerinde derin bir nefes alıp gözlerimi yumdum.

" Sizin ben yapacağınız kahveyi sikeyim, sizin ben iyilik fışkırtan kalbinize sıçayım sizin ben ! "

Konuşurken canım fazlasıyla yandığı için susup anlamayan bakışlarla beni izleyen ikiliye masadaki kahveyi gösterdim. Berkay'ın gözleri büyürken doğrulup beni de doğrulttu ve tuvalette sürüklemeye başladı. Aslan arkamızdan ne oldu tarzı kelimelerle bağırdığında Koray'ın endişeli sesi kulaklarıma doldu.

" Kahve.. Henüz soğumamıştı.. "

•••

Şu durum o kadar boktan ki, kaç kez yaşadım sayamadım. -_-

Hemen biter diye düşünmüştüm ama 20 bölüm oldu bile.

Kitabın gidişatı hakında yorumlarınızı, tahminlerinizi buraya bırakın. ^^