otuzyedi

7.6K 432 89
                                    


" ÖZLEDİMMM! "

Nefesim kesildiğinde gözlerimi hızla açtım. Uyandığımı gören Koray başını boynuma koyup tamamen üzerime yerleşti, gözlerimi kapatıp beline sarıldım. En son lise ikideyken böyle uyandırılmıştım galiba. Nefes almam zorlaştığında belinden iterek yatağa düşürdüm onu, ellerim gözlerime giderken Koray başını göğüsüme yatırıp bir ayağını üzerime attı ve kolunu bana doladı. Esnedikten sonra ona sarılıp çenemi kıvırcık saçlarına sürttüm.

" Saat kaç? "

Başını göğüsümden çekip çenesini yasladığında gülümsedim. Biraz kilo almıştı ve daha da güzelleşmişti.

" 9. "

" Akşam mı oldu? "

Benden uzaklaşmaya çalıştığında omuzlarına sarılıp kendime çektim. Yeni duş almıştı ve tam anlamıyla mis gibi kokuyordu.

" Ben diyorum özledim sen ne diyorsun! Bırak gideceğim. "

Gülerek burnumu saçlarına yaklaştırıp kokladım, hareket etmeyi kestiğinde şakaklarına küçük öpücükler kondurdum. Onu öpmediğim için üzülüyordu, alışmıştık şakaklarındaki benleri öpmeme. Artık hiç bir engel ve endişe kalmadığı için doya doya sevebilirdim onu.

" I-ıh gidemezsin. Özledim, uslu dur ya. "

" Ben özlenmemişim demek kii. Adım bile geçmiyor. "

" Gırdınn gırdınn tch, gel hemen buraya! "

Kapıya yaslanmış Berkay'la göz göze geldiğimde çatığı kaşlarını gevşetip gülerek yatağa geldi ve diğer yanıma yattı. Kollarımı açtığımda ikisi de bana sokuldu. Yarım saat ben burada yokken olan olayları anlattılar ve yarım saatin sonunda benim için kahvaltı onlar için akşam yemeğine oturduk.

Aslan bir işi çıktığı için sabah erkenden gitmişti, beni uyandırmak yerine düz bir mesajla haber vermesi kırıcıydı ama güzel uyuduğumu bu yüzden uyandırmak istemediğini not düşmesi tüm kırgınlığımı geçirtmeye yetiyordu. Bi iki saat PlayStation oynadık, sohbet ettik ve gece yarısını geçtiğinde evlerine gitmek için yola çıktılar.

Görüşmeyeli herkes değişmişti, koltuğa atlayıp rastgele bir film bıraktım.

Berkay uzamıştı mesela ve spor yapan tek kişinin Aslan olmadığı ap açık ortadaydı. Aslan'ın yanı sıra Berkay ve Koray da spor yapmıştı. Yağlanan saçlarımı dağıtıp yerimde tepindim.

Gözlerim karnıma kaydığınde tişörtümü kaldırıp göbeğime baktım, şişko değildim. Olmayı tercih ederdim çünkü Koray'ın da dediği gibi zayıflamıştım yine. Koray güzelleşmiş, Berkay uzamış ve Aslan kaslı olmuştu. Kollarımı kaldırıp ofladım, bense patatestim.

" Havuç desem daha doğru olur galiba. "

Başımı sallayarak kendimi onayladıktan sonra hiç bir zevk vermeyen filmi kapatıp ayağa kalktım. Kısa bir duşun ardından yalnız olduğumu sanarak sadece bir havluyla salona girdiğimde koltukta uyuklayan Aslan'ı görmemle irkildim. Hızla odama geçip rastgele bir tişörtü ve siyah şortumu üzerime geçirdim. Havalar ısınıyordu artık iyice.

Koltuğun önüne çöküp dirseklerimi dizlerime yasladım ve sakin sakin uyuyan adamın yakışıklılığını izlemeye başladım. Bir insan uyurken nasıl yakışıklı gözükebilirdi?

Dağınık saçlarını uyandırmamaya dikkat ederek okşarken iç çektim.

Onun için değişmen iyi bir şey ama ya sana ait hiç bir şey kalmazsa geriye?

Umut, Umut değilde tamamen başka biri olursa günün birinde. Ne yapacaksın?

Elim saçında öylece kaldığında yutkundum. Ümit ve Gökhan istemiyordu Aslan'la olmamı, değiştiğin kişi bir başkasına giderse ayakta kalamazsın diyorlardı. Aşkımın beni güçsüzleştirdiğini, günden güne kendimden uzaklaştığımı söylüyorlardı.

Yere oturup iç çektim. Değişmeyi isteyen benken Aslan'a suç işlemiş gibi bakmaları garipti. Eski Umut hayattan zevki zar zor alıyordu, şimdi ise karşımdaki adamın tek bir tebessümü dünyamı renklendirmeye yetiyordu.

Aynı şekilde Koray'ın da bana zarar verdiğini söylemişti Ümit.

Neredeyse çocukluğumdan beri beni tanıyan Ümit bir ay boyunca her hâlimi şaşkınlıkla izlemiş, Umut kayboluyorsun ve farkında bile değilsin diyerek son endişe tohumunu ekmişti içime oradan gitmeden.

O kadar çok mu değişmiştim gerçekten?

İnsanın aşkı için değişmesi, anormal bir şey miydi ki  böyle tepki veriyorlardı?

Aslan kaşlarını çattığında uzanıp işaret parmağımla kaşlarının ortasına dokundum. İrkilip mız mızlanmaya başladı. Sanırım kabus görüyordu. Dudaklarımı anlına dokundurup saçlarını okşadım.

" Sakin ol. Ben buradayım. "

Sesimi duyduğunda kaşları gevşemiş, tekrar rahat bir şekilde uyumaya başlamıştı. Gözlerimi kırpıştırdım, pekâla bunu beklemiyordum işte. Koltuğa sırtımı yaslayıp iç çektim, kalbime indirecekti bu tatlı halleriyle. Masada duran telefonuna gözlerim kaydığında dudaklarımı dişledim, bir göz atsam kızar mıydı acaba?

Omuz silkerek telefonu elime aldım, elbette kızardı. Biraz azar yemekten bir zarar gelmezdi, bünye alışmıştı bir kere. Telefonuna şifre koymaması beni şaşırtmıştı. Parmaklarım galeri ile whatsapp arasında gidip gelirken ofladım. Ne yapıyorum ben?

Bana güvendiğinde açacaktı zaten içini, böyle illegal şeylerle özeline girmek doğru değildi.

Telefonu masaya geri bırakıp ayağa kalktım ve banyoya ilerledim. Dişlerimi fırcalarken Aslan kapıyı açmış ve ben yokmuşum gibi tuvaletini yapmıştı. Diş fırcam açık kalan ağzımdan düşecekken ağzımı kapatıp gözlerimle fermuarını çekip baygın gözlerle ellerini yıkayıp aynı hızla tuvaletten çıkan Aslan'ı takip ettim.

Kapanan kapıyla aynadaki yansımama bakmaya başladım. Kulaklarım kıp kırmızıydı. Az önce ne oldu?

Beynim bir kaç dakika önce yaşananları tekrar tekrar bana gösterirken eğilip ağzımı çalkaladım. Bir zombi gibi odama geçtiğimde Aslan'ın yatağıma uzanmış uyumaya devam ettiğini gördüm. Dudaklarımı dişlerken kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum.

Telefonumu kapıp yatağın önüne geçtim. Uyuyan Aslan'la birlikte fotoğraf çekindim ve demin olanları not aldım. Komik bir hatıraydı ve unutmak istemiyordum.

Yatağa yayılan Aslan'ın saçlarını öptüm ve ince bir pike çıkartıp üzerine örttüm, salona geçip youtube'a bağlanarak rastgele bir film bıraktım. Sesi kısıp arkama yaslandım. Boş ver Umut, sadece boş ver ve eğlen.

•••

Selam, nabersiniz?

Uzak dur ! | Texting• BxB|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin