Uzak dur ! | Texting• BxB|

yirmiyedi

Gökhan'ın bana olan bakışı korkutucu bir hâl alırken omzunda olan elimi itip karşıma geçti. Gözlerimi kırpıştırarak ona bakmaya devam ettim, ne dedim şimdi yahu?

" Olmaz. "

Sesindeki kıskançlığı iliklerime kadar hissettim. Vay, Gökhan birini paylaşmak istemiyor. Bu günleri de mi görecektin Umut?

Başımı sağa eğerek dudak büktüm, canım üzerine gitmek istiyordu ve o kadar güzel açık veriyordu ki..

" Ama neden? O minik yavru o kadar güzel ki.. Ondan tavsiye almam lazım kesinlikle. "

Sallanan ayaklarımı tutup tehditkarca sıktığında gülmemek için nefesimi tuttum. Elini saçlarıma uzatıp terden anlıma yapışan tutamları geri taradı ve tüm yapmacıklığıyla gülümsedi. Bu gülümseme daha çok, belanı sikerim gülüşüydü.

" Sen fazlasıyla güzelsin. Hiç gerek yok yani, tamam? "

Dudaklarımı ıslatıp başımı eline yasladım ve dudak büktüm.

" Yo bence ben çok çirkinim. Güzel miyim sana göre? "

" Çok güzelsin ya, hiç gerek yok tavsiye almana. "

" Benden güzeli mezarda zaten sen çirkin desen ne olur ambaş. "

Dediğimde gözlerindeki kıskanclık alevi anında sönmüş, ellerini benden çekerek araya mesafe koymuştu. Yüzünü sıvazlarken küfürler ediyordu, bense kahkahalar atarken bozulan dengem yüzünden tezgaha uzanmıştım. Bana her zaman kanıyordu, her zaman.

" Sen şeytansın asıl sen. Nasıl insanı hipnoz ediyorsun anlamadım, anlamayacağım. "

Tezgahtan atladığımda başım döndü ve gözlerimi yumup düşmeyi bekledim, Gökhan yine belimden tutup düşmeme engel olduğunda sinirle burnumdan nefes verdim. Bi bırak da düşeyim ulan!

" Düşmeme bile izin yok püü! "

Diyip göğsüne vurdum, geri çekilirken ayaklarımız bir birine dolandı ve bir düşme tehlikesi ile daha karşılaştım. Bu kez de tutar diye düşünüp kendimi bıraktım ama tutası kaçmıştı her halde, popo üstü yere çakılmama kahkaha atarak güldü. Bacağını ısırmaya çalıştığımda gülerek geri çekilmeye çalıştı, dizine sarılıp çekilmesine engel oldum ve o sırada gözüm dışarıda sigara içen Aslan'a takıldı.

"Boyuna posuna maşAllah, Rabbim ne güzel yaratmış. "

Gökhan'ın bacağından destek alarak doğrulup masalardan birine geçtim, yüzümü elime yaslayarak tepeden tırnağa incelemeye başladım onu. Bu sırada Gökhan telefonda konuşuyordu galiba. Umrumda değildi açıkçası şu an kimin ne yaptığı. Küçük bir hoşlantının bu denli büyüyeceğini tahmin etmemiştim. Açıkçası ne ara sevgiye dönüştüğünü bilmiyorum. Neden dönüştüğünü de bilmiyorum. Tek bildiğim kokusunu özlemiş olduğum.

Masadan kalkıp kafeden çıktığımda Aslan başını çevirip bana baktı. Karşısına geçip bir şey demeden kollarımı beline doladım ve burnumu boynuna yaklaştırıp soluklandım. Günlerdir aramıza koyduğum soğukluk yüzünden kokusuna hasrettim.

" Ne yapıyorsun velet? "

Ellerinden tutup etrafıma doladım ve tekrar ona sarılıp başımı göğsüne yasladım.  Çekingen aşık geri çekilmişti çünkü özlemiştim, gerçekten. Kokusunu çok özlemiştim.