yirmialtı

9.2K 507 106
                                    


" Eee vazgeçtin yani, bu mudur? "

Gülerek arkama yaslandım, müzikle birlikte oradan oraya zıplayıp eğlenen gençleri izlemeye devam ederken dilimi damağıma vurup 'Tch' sesi çıkarttım. Öyle kolay vazgeçen tiplerden olmamıştım hiç bir zaman, hedef belirler ve elde edene kadar gerekirse tüm vaktimi ona harcardım. Tamam arada bir umutsuzluğa kapılırdım ama o geciciydi. Çoğu zaman.

" O zaman neden sadece benim ağabeyim olduğunu söyledin? "

Omuz silkerek bedenlerine fosforlu boyayla çeşitli şekiller çizdiren erkek grubuna baktım, kaçanın kovalandığını herkes bilirdi. Başta ne kadar kovalarsam o kadar yakınlaşırız sanmıştım ancak yanıldığımı fark etmem biraz uzun zaman aldığından zamanımı değerlendirmeye başlamıştım artık. Kaçan kovalanırdı evet ama Aslan kaçmayı seven tiplerden değildi, o kovalayanlardandı.

" Sadece kaçıyorum. "

Koray pipeti dişlemeyi kesip bardağı masaya bıraktığında sinirle bize yaklaşan fosforlu Berkay'a baktım. Kendini Koray'ın yanına koltuğa attığında burnundan soluyordu, tabii bu gülmeme engel değildi. Sinirli olduğu belliydi ve normalde böyle anlarda az çok dikkat ederdim, eli ağırdı ve az dayak yememiştim ondan. Ama yanaklarında ki kalpler ve içlerinde yazan K&B harfleri sinirli yüz ifadesini ciddiye almama engel oluyordu şu an.

Koray masanın altından ayaklarımı tekmelediğinde boğazımı temizleyip beni öldürmek ister gibi bakan Berkay'dan gözlerimi kaçırdım.

" Öhm, öhm boğazıma bir şey kaçtı sanki. Öhm, neyse. Neye kızdın bu kadar Berkay'ım? "

Deliler gibi, gerçekten. Tam anlamıyla deliler gibi dans eden Aslı ile göz göze geldiğimde elimle çenemi tutup gülmemeye çalıştım. Bu kız gerçekten çok çoşkuluydu.

" Şeyda'ya baksana! "

Gözlerim Aslı'dan kıvırcık saçlarıyla iki kişilik alanı kaplayan badisi fosforlu yeşil olan kıza kaydığında omuz silkip Berkay'a baktım. Kız gayet güzel giyinmişti, yüzünü pek seçemesem de yüzünde de bir şey olmadığına neredeyse emindim. Koray tekrar pipeti dişlemeye başladığında merak ettiğim soruyu sordu ve Berkay kaşlarını çatarak arkadaşı Aslı'nın aksine sakin bir şekilde dans eden kız kardeşini işaret etti.

" Kız tatlı tatlı giyinmiş aşkım, ne var ki onda? "

" Saçlarını kızıl yapmış! Çok ilgi çekiyor baksana herkes aç kurt gibi bakıyor kardeşime! "

Koray çaktırmadan Berkay'ın elinin üzerini okşarken yüz ifadesi yumuşayan Berkay'a gülümsedim. Etrafa baktığımda Şeyda ile özellikle ilgilenen bir erkek görmemiştim, yarım saat önce Berkay kafeye gelmeden mikrofona  'Abim geldiğinde bana yavşayan kim olursa olsun beş dakika içinde dayak yiyip kapı dışarı edilecek, kısa bildirinin ardından eğlenceye devam ediyoruz dinlediğiniz için teşekkürler! 'diye bağırmış olduğu içindi bu muhtemelen. Gülmemle omuzlarım sallanmaya başladığında Aslan elindeki bardaklardan birini önüme koyup kendini yanıma attı. Müzik sesi şiddetlenirken gülümsedim. Abilik böyle bir şeydi demek ki, kız veya erkek olması fark etmeksizin koruyup kollama isteği oluyordu insanda.

" Sen yedin mi? "

Kulağımın dibinden gelen sesle irkildim. Aramıza mesafe koyup ona bakmadan başımı salladığımda Koray ve Berkay kendi dünyalarına çekilmişti. Aslan oflayıp son günlerde sürekli yaptığı gibi telefonu ile uğraşmaya başladığında çaktırmadan gülümsedim. Gün içerisinde sürekli yiyip yemediğimi soruyordu ama bu beni sevdiği anlamında gelmiyordu, benim istediğim tarz sevgi değildi. Çünkü aynılarını Koray'a ve hatta Berkay'a soruyordu.

Uzak dur ! | Texting• BxB|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin