Bardan çıktıktan sonra Harry benimle biraz yürümek istediğini söyledi, böylece çocukları yollayıp sahile doğru yürümeye başladık.
Saat gecenin bilmemkaçıydı ve dışarıda hiç kimse yoktu.
'Harry, biliyor musun şu an inanılmaz derecede mutluyum... Ben seni öyle gör-'
'O konuya dönme İpek. Ayrı- Bir dakika, sen o gün beni kıskandığın için eve erken döndün değil mi? Tanrım!'
Kolunu belime attı ve bana sinir bozucu bir şekilde gülümsemeye başladı.
'Ben? Kıskandım? Pardon ama seni o kızdan kıskanacak değildim.'
Kıskançlıktan depresyona girmemi sağlayan Abigail ve o gerizekalı davranışıydı zaten!.!
'Ha yani başka kızlardan kıskanırsın?'
'Bu konuya nerden geldik Harry?'
'Kıskandırdığını söylersen konuyu değiştirebiliriz.'
'Bak nehir ne güzel gözüküyor.'
'Evet, hadi söyle!'
'Vazgeçmeyecek misin?'
'Hayır!'
Karşımda duran yeşil gözlü çocuğun yanında gittikçe heyecanlanırken isteğini kırmamaya karar verdim.
'Pekala, kıskandım. Hem de çok! Mutlu musun?'
'Ah, bebeğim.' Bana bebeğim diyince kalbim hız trenine binmiş gibi hızlanmaya başladı. Beni kendisine çevirdi. 'Sende onlarda olmayan bir şey var, farklı ve beni sana fazlasıyla çeken bir şey!' Son kelimeleri fısıldayarak söylemişti, dayanamayarak onu öptüm.
'Bugün bana söylediğin şey neydi? Biz öpüştükten sonra? İlk demiştin..'
'Şey, evet. İlk defa seninle öpüştüm.'
Bana şaşkın gözlerle bakmasını görmemizlikten geldim.
'Benden önce sevgilin olmadı mı?'
'Oldu, ama sadece 1 tane, onunla öpüşmedim. Hep bir bahane bulup kaçtım.' Sonra ona bakarak konuşmama devam ettim. 'İyi ki de kaçmışım, bana seni getirdi.'
~~~~~~~~~
Arabaya geri dönüp eve doğru sürmeye başladı.
'Yarın pazar. Birlikte brunch'a gidelim mi?'
'Harika olur! Zaten pazartesi okulum başlayacak!' dedim üzgün bir sesle.
'Derslerin ne zaman?'
'Haftanın ilk üç günü 10:00-13:00 arası sonra boşum.'
Eve gidene kadar konudan konuya atladık, arabayı durdurduğunda kapıyı açıp 'İyi uykular Harry!' dedim.
'İyi geceler bebeğim. Ama iyi geceler öpücüğü vermeden mi gideceksin?'
Dudağımı yanağına doğru uzattım ve yanağını öptüm. Kendimi geri çekecekken çenemi tuttu,
'Aslında dudağımdan öpmeni istemiştim!' dedi ve dudağıma küçücük bir öpücük kondurdu.
'Sabah seni almaya gelirim.'
'Hoşçakal!'
Eve girdiğimde hala uyanık olan sevgili arkadaşlarımın yanına gittim ve dans etmeye başladım.
'BUSE SEN HARİKASIN! BANA HAYATIMDAKİ EN BÜYÜK HEDİYEYİ VERDİN! TEŞEKKÜR EDERİM!' diyip ona sarıldım.
'Benim gibi zeki bir arkadaşın olduğu için şanslısın!'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just A Little Bit Of Love (DÜZENLENİYOR)
Fanfiction"Adın? İpek... Anlamı ne yani İngilizcesi falan var mı?" "Silk." "Kumaş türü gibi yani?" * Eğer olmasını dilediğiniz şeyleri kalbinizden isterseniz, bir gün gerçek olabilirler. Dilediğiniz her şey. Not : Hikayenin tüm hakları saklıdır. İzinsiz b...