(Jungkook)
Elimdeki çikolatalı sütü sehpaya bırakıp, sessizde olan telefonu elime aldım.3 cevapsız arama:Yoongi hyung
Yoongi hyung arıyor...Cevapla tuşuna basıp telefonu kulağıma götürdüm.
Yoongi:"Oğlum sen neden benim telefonlarımı açmıyosun?!"
Jungkook:"Telefon sessizde kalmış hyung!"
Yoongi:"Bana bağırma! Seni çok merak ettim! Hem bugün kendine stajer seçicektin Jungkook, nereye kayboldun yine?!"Ahh! Tamamen unutmuşum!
Jungkook:"Dağ evine gelmiştim. Ben onu tamamen unuttum hyung yah!"
Yoongi:"Sızlanmayı bırak da şirkete gel. Hem burda seni 35 kişi bekliyo."
Gözlerimi kocaman açtım.
Jungkook:"35 KİŞİ Mİ?!"
Yoongi:"Bağarma be velet!! Sayende kulağım sağar olucak!"
Jungkook:"Ah özür dilerim hyung. Bir an şaşırdım."
Yoongi:"Daha fazla oyalanma bak Bay Jeon yine çok kızdı sana."
Jungkook:"Kafamı toparlamalıydım hyung..."
Yoongi:"Tamam tamam. Hemen ağlama. 5 dadika içerisinde burada olmassan bu sefer baban seni gerçekten Amerika'ya üniversite'ye gönderir. Haberin olsun."
Jungkook:"5 dakika da ordayım hyung!"Telefonu kapatıp cebime koydum. Masanın üstündeki anahtarı da alıp evden çıktım. 5 dadika içerisinde şirkete gitmessem babam beni kesin Amerika'ya gönderir.
Arabaya atlayıp çalıştırdım ve Seul'e doğru sürmeye başladım.
5 dakika sonra...
Jk:"Hyung!"
Yg:"Wow! Gerçekten de 5 dadika da geldin."Göz devirip kıkırdadım. Gerçekten gelmemin ne kadar zaman tuttuğunu mu hesaplamıştı?
Jk:"Babam nerde?"
Yg:"Ofisinde..."
Kafamı sallayıp babamın ofisine doğru ilerledim. Kapıya bir kaç kez tıklayıp içeri girdim.
Jk:"Gelebilir miyim baba?"
Başını bana çevirip hafif bir şekilde gülümsedi.
Bay Jeon:"Gel bakalım."
Kapıyı kapatıp içeri girdim ve koltuğa oturdum.
Bay Jeon:"Biraz daha geç kalsaydın seni Amerika'ya postalicaktım."
Jk:"Yoongi hyung haber vermeseydi sanırım şuan Amerika'ya giden ilk uçakta olurdum."
Bay Jeon:"O zaman ona bir kez daha borçlandın."Evet bir kez daha Yoongi hyung'a borçlanmıştım. Çünkü babam beni sürekli Amerika'ya göndermek için türlü planlar yapmıştı. Yoongi hyung'sa her zaman imdadıma yetişmişti.
Bay Jeon:"Jungkook, biliyorsun stajer seçicektin."
Jk:"Evet biliyorum baba. O yüzden şimdi ofisime çekiliyorum."
Bay Jeon:"Hadi git bakalım."
Oturduğum yerden kalkıp kapıya ilerledim ve odadan çıktım.Jk:"Hyung..."
Yoongi hyung uğraştığı dosyayı bırakıp bana döndü.
Yg:"Efendim kook."
Jk:"Stajerlik için başvuru yapanları odama gönderir misin?"
Yg:"Tamam sen geç ben Yoojin'e söylerim o senin odana gönderir teker teker."
Jk:"Bir şey daha sorabilir miyim hyung?"
Yg:"Sor..."Elindeki dosyalara bakarak cevap verdi.
Jk:"Gerçekten 35 kişi mi başvuru yaptı?"Hafif tebessüm etti ve gözlerini dosyalardan ayırmadan cevap verdi.
Yg:"Sadece şaka yapmıştım kook."İçimden derin bir "oh" çektim. Uğraşamazdım o kadar kişiyle.
Jk:"Peki kaç kişi başvuru yaptı?"Elindeki kırmızı dosyayı bırakıp arkasında ki kitaplıktan sarı bir dosya aldı ve incelemeye koyuldu.
Yg:"Dediğim gibi 35 kişi başvuru yapmıştı ama onların dosyasını inceleyip 26 kişisini eledim."Teşekkür edip odama geçtim. Oturduğum an kapı tıktıklandı.
"Gel"
İçeri çok tatlı bir kız geldi. Tebessüm edip oturması için önümde ki koltuğu işaret ettim. Elindeki dosyayı masamın üzerine bıraktı. Elime alıp incelemeye başladım.Kendisi hakkında bir kaç bilgi anlattığında daha şimdiden canım sıkılmıştı. Bozuntuya vermeden gülümseyerek dinledim.
Anlatmayı bitirdiğinde tebessüm ettim. Ayağa kalktığında önümde eğildi ve uzattığı elini sıktım.
Jk:"Teşekkür ederiz. Sizi bilgilendireceğiz."Evet geriye kaldı 8 kişi...
Yarım saat sonra...
Jk:"Teşekkür ederiz. Sizi bilgilendiriceğiz."
Yaklaşık yarım saat geçmişti ve ben 9 kişiyi de göndermiştim.İçlerinden beğendiğim sadece 6. gelen Bay Lee Jae Yoon olmuştu. Sanırım yeni stajerim oydu.
Stajer istiyordum çünkü genelde işler için yurt dışına çıkmam gerekiyordu. Bizim şirketimiz fotorafçılık üzerineydi. Yani daha çok babam iş anlaşmalarını yapar, ben fotoraf çeker, Yoongi ise daha çok albüm tasarlama, fotoraf çıkartma ve para işlerini hallederdi.
Tanınmış bir şirket olarak yurt dışına da çok çıkıyordum. Ve burda olmadığım zamanlar yerime birinin bakması şarttı.
Masamın üstünde duran telefonumu alıp Yoongi hyung'u aradım.
Yg:"Alo"
Jk:"Hyung stajerlik işi için aramıştım..."
Yg:"Karar verdin yani..."
Jk:"Evet...Bay Lee Jae Yoon"
Yg:"Evet baya tecrübeli biri. Sen olmadığın zamanlar yerine iyi bakar."
Jk:"O zaman işe onu aldığımızı haber verirsin."
Yg:"Tamam"Telefonu kapatıp bilgisayarımı açtım. Albüm için çekilen fotorafları Yoongi hyung'un bilgisayarına attım. Tam daha geçen çektiğim fotoraflara bakıcaktım ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᶠᴼᴿᴱᵛᴱᴿ 🌙
FanfictionTaekook🌙 "İlk aşık olduğum insan olmasanda, son olmanı istiyorum, Jungkook. Her şeyinle benim olmanı, sonum olmanı istiyorum." tamamlandı -kutsaltaekookaskina 🌙