🌙
.
.
.
Jimin'in anlattıklarını çok da kafama takmamıştım. Sonuçta olmuş ve sonu kötü de bitmiş olsa da...bitmişti. Ve benden olmuş olan bir şeydi.Jimin gittikten sonra bilgisayarımı açmış ve önceden çekilen fotorafları incelemeye başlamıştım. Kötü olanları bir bir elerken telefonum masanın üzerinde titrediğinde uzanıp elime aldım.
Taehyung arıyor....
Evet onu Taehyung diye yeniden kayıt etmiştim. Ne yapayım? Sürekli 'Babacık' yazısını görünce utanıyordum.
Jk:"Efendim Taehyung?"
Th:"Şirkette misin?"
Jk:"Evet?"
Th:"Yarın haftasonu?"
Jk:"Yani?"
Th:"Bana unuttum deme."
Jk:"Neyi? Taehyung ben hiç bir şey anlamıyorum."
Th:"Bebeğim yarın Paris'e gideceğiz. Hatırla."Elimle anlıma vurdum. Tamamen aklımdan çıkmış.
Th:"Unuttun... değil mi?"
Jk:"Evet..."
Taehyung'un sesli bir şekilde nefes verdiğini duyduğum da kendimi suçlu hissettim. Sonuçta Paris'e gitmek için -daha çok benimle gitmek için- çok heyecanlıydı. Onu umursamadığımı umarım düşünmemiştir. Derin sessizliği Taehyung'un kalın ve derin sesi doldurduğunda düşüncelerimden ayrılıp diyeceklerine verdim dikkatimi.
Th:"Neyse, şimdi eve git. Bavulunu hazırla ve güzelce uyu."O göremese de kafamı salladım ve gülümsedim. Sesi yine de iyi çıkmıştı. Eğer üzülseydi anlardım sesinden ben.
Jk:"Tamam."
Th:"Görüşürüz bebeğim."
Jk:"Görüşürüz..."Telefonu kapatıp ayağa kalktım. Kolumdaki saate baktım.
17.01
Montumu alıp üstüme geçirdim, telefonumu cebime attım ve arabanın anahtarını aldım.
Elimi kapının koluna attım ve odadan çıktım. Kapımın yanında duran büyük masaya çevirdim bakışlarımı. Jae Yoon beni sonradan gördü ve ayağa kalktı. Kısa bir an beni fark etmesi için dikilmiştim kapının önünde. Artık beni bile fark etmeyecek kadar dikkati neredeyse. Önüme gelip eğildi.
Lee Jae Yoon:"Efendim? Bir yere mi gidiyorsunuz? Yanlış anlamayın lütfen-"
Jk:"Sakin ol Jae Yoon! Ben çıkıyorum şimdi. Bir süre de gelmeyeceğim. Biliyorsun Paris'de çekim var."
Lee Jae Yoon:"Efendim biliyorum da...çekimler çarşamba günü değil mi? Yarın hafta sonu?"
Jk:"Erken gideceğim."
Lee Jae Yoon:"Tamam efendim."Önümde eğildikten sonra yerine tekrar oturdu. Bende şirketin çıkışına doğru yürüdüm. Park yerine gidip arabama bindim. Çalıştırıp eve sürmeye başladım.
...
Anahtarı deliğe sokup kapıyı açtım.
Jk:"Baba ben geldim!"Ses gelmeyince kapıyı kapatıp oturma odasına geçtim. Genelde orada olurdu çünkü. Ama burada da yoktu. Bir hizmetçi yanıma geldi ve eğildi.
Hizmetçi:"Efendim babanız 5 dakika önce çıktı."
Jk:"Nereye gitti?"
Hizmetçi:"Bir bilgim yok efendim."Anladığımı belirttim. Önümde tekrar eğildi ve işine geri döndü. Yukarı odama çıktım. Dolabımdaki bavulumu çıkardım ve yatağımın üzerine koydum. İçine ihtiyacım olan her şeyi koydum ve kapatıp fermuarını çektim. Yataktan indirip kapının hemen yanına koydum. Bonyayo ilerledim ve kıyafetlerimi çıkarıp kısa bir duş aldım. Üzerime rahat edeceğim şeyler geçirip kendimi yatağıma bıraktım.
Ama karnım guruldayınca yattığım gibi kalkarak aşşağı mutfağa indim. Ev yemeği yemek istemiyordum o yüzden sipariş verecektim.
...
Jk:"Teşekkürler. İyi günler."Elimdeki sıcak yemekleri mutfağa götürdüm. Kutuların ağzını açtım ve büyük bir iştahla yemeğe başladım. O sırada kapı çalınca babamın geldiğini tahmin ettim. Ve tahminim doğru çıkmıştı.
Bay Jeon:"Ooo Jungkook. Bugün şirkette işlerin olduğunu zannediyordum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᶠᴼᴿᴱᵛᴱᴿ 🌙
FanficTaekook🌙 "İlk aşık olduğum insan olmasanda, son olmanı istiyorum, Jungkook. Her şeyinle benim olmanı, sonum olmanı istiyorum." tamamlandı -kutsaltaekookaskina 🌙