20.ᴮöᴸüᴹ:ᵁᴹᴿᴬᴿıᴹ

459 31 9
                                    

Hatırlatma:Işıklar yanınca büyük bir şok daha yaşadım.
🌙
.
.
.
Kocaman tablolar vardı. Hepsi tamamen benim resimlerimdi. Bu resimler ilk önce fotoraf makinesi ile çekilmiş olmalıydı. Çünkü bunlar çizim değildi. Büyük ihtimalle hepsi ilk önce çekilmiş sonra da bu tablolara basılmıştı.

Ben olduğum yerde şaşkınlıktan buz kesilmişken Taehyung, yavaşça yanıma yaklaştı.
Th:"Nasıl olmuş bebeğim? Hepsini ben çektim."
Jk:"İyi de biz tanışalı daha iki gün oldu. Bu fotorafları sen ne ara çektin?"

Gülüp bir elini cebine soktu, diğer eliylede ensesini kaşıdı.
Th:"Imm...şey. Biz daha tanışmadan önce babam sizinle iş birliği yapacağımızı söyledi. İlk önce çok fazla takmasam da sonra soyadınızı araştırdım. Ve önüme babanla senin fotorafın çıktı Jungkook. O kadar kusursuzdun ki gözlerimi ekrandan alamadım...sonra da işte seninle ilgili bir kaç bilgi, şirketin nerede olduğu falan...seni buldum. Hep uzaktan izledim seni. O kadar güzeldin ki bebeğim, nasıl anlatılır bilmiyorum. Her şirkete girerken taktığın masken, yırtık kot pantolonun,koluna taktığın takın, siyah basit bir t-shirtün ve beline taktığın kemer bile...sana farklı bir hava katıyordu. Yolda böyle giyimli birini görsem dönüp bakmam bile. Ama sen çok farklısın. Sana çekiliyorum resmen..."

Sadece gözlerinin içine baktım. Ne bir tepki verebiliyordum ne de ağzımı açıp bir şey söyleyebiliyordum.

Eliyle en sonda ki tabloyu gösterdi.
Th:"Bak şunu görüyor musun? Bunu seni ilk gördüğümde çekmiştim...çok güzeldin. Elim kamerama gitti...8 sene Jungkook. 8 sene boyunca o kamerayı elime almadım. Her elime aldığımda annem geldi aklıma. Gülümsemesi, bana bakıp poz vermesi geldi aklıma... o bunları hak etmiyordu. Ölmeyi hak etmiyordu."

İyice moralinin bozulduğunu gördüğümde konuyu kapatmak istedim.
Jk:"Bunların hepsini sen mi yaptın."
Elimle odanın içindeki resimleri gösterdim.
"Çekim işini ben yaptım. Basım işi tamamen Jimin'in."
Jk:"Onunla bir gün tanışmak çok isterim. Bu işte harika."

Elimle önümüzde duran tabloları gösterdim. Tebessüm edip kafasını salladı.
Th:"Olur...yani ona söylerim. Oda çok istiyo zaten seninle tanışmayı."

Güldüm ve başımı salladım.
Jk:"O zaman yarın ofisime davet ettiğimi söylersin. Birlikte konuşuruz biraz."
Th:"Tamam."

Biraz daha tabloları inceledikten sonra hizmetçi babamın beni içeri çağırdığını söylediği için içeri geçtik.
Bay Kim:"Yine beklerim eski dostum. Hatta her akşam gelin."
Bay Jeon:"Ahaha. Her akşam değilde arada sırada uğrarız yine."
Bay Kim:"Tamam tamam. Israr etmiyorum."

Babam ve Bay Kim kapının önünde tokalaşıp gülüşüyorlardı.
Bay Jeon:"Oh oğlum geldiniz mi? Hadi gidiyoruz montunu al."

Başımı sallayıp hizmetçinin elinde tuttuğu montu alıp üstüme geçirdim.
Bay Jeon:"Tekrardan çok teşekkürler. Bizi çok iyi ağırladınız. Çok memnun kaldık."
Bay Kim:"Ne demek! Lütfen tekrar gelin. Jungkook oğlum lütfen sende hep gel."

Kafamı salladım ve karşımda duran adama kollarımı sardım. Oda bana sarılınca geri çekildim.
Jk:"Tabi efendim. Tekrar gelirim."

Babamla da Taehyung kucaklaşınca açılan kapıdan dışarı çıktım.

Park ettiğim arabaya doğru yürüdüm ve cebimden anahtarı çıkardım. Arabanın kilitlerini açtım ve şoför koltuğuna oturdum. Arabayı çalıştırıp babamı bekledim. Oda gelip yanımda yerini alınca arabayı sürmeye başladım.

Umarım bu hafta sonu iyi geçer...

.
.
.
🌙
Çoook özledim sizi.
Normalde yazmazdım.
Kafam dağılsın diye yazdım.
Artık bölüm sonu şeysilerini bende yapmak istiyorum!

O yüzdeeeen

O yüzdeeeen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

:')

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

:')

Taekook ' la kalın

 ᶠᴼᴿᴱᵛᴱᴿ 🌙 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin