"i don't belong to anyone else."
|
"başkasına ait değilim."
-
Annabelle, çığlık çığlığa bağıran kırmızı ruju ve en az onun kadar dikkat geçen kırmızı deri ceketiyle okulun kapısından girdiğinde, her gün başarıyla kıyafet yasaklarını nasıl atlattığını merak ettim. Bu kadar ilgi çekici olmaya nasıl katlandığını bilmiyordum, benim asla yapamayacağım türden bir şeydi ve bu, tekrardan ruh eşlerimin ne kadar farklı insanlar olduğunu fark etmeme sebep oldu. Bradley'nin kumral saçları ve en az saçları kadar sıradan kahverengi gözleri bir anlığına gözlerimin önüne geldi ama düşüncelerimi uzaklaştırdım. Şu anda önemli olan kişi Annabelle'di. Annabelle. Asıl ruh eşim.
Yanımda dikilen Tasha sırıtarak Annabelle'in yanımıza ulaşmasını bekledikten sonra onun da duyabileceği bir şekilde homurdandı. "Çakma Gerard Way."
"Henüz saçlarımı kırmızıya boyatacak kadar cesaretimi toplayamadım ama eğer bir gün bunu yapmayı planlarsam bana yardım edecek kişi sen olacaksın, Tasha." dedi Annabelle aynı şekilde sırıtarak, ardından beni hazırlıksız yakalayıp eğilerek öptü ve ben olanı idrak edip ona karşılık verene kadar geri çekilmişti bile.
Siyah ojeli parmakları havaya kalktı ve baş parmağının ucunu yalayıp alt dudağıma sürttü, göz göze geldiğimizde nefesim tutukluk yapmıştı ve şaşkın bir halde onu izliyordum. "Ruj bulaştı." diye açıklama yaptı, yeşil gözleri kendini beğenmişlik doluydu ama kibirli oluşu artık eskisi kadar sinir bozmuyordu, hatta hoşuma gitmeye bile başlamıştı.
"Hey, Willow," dedi Tasha araya girerek. "Nefes al."
Gözlerimi devirip ona öfkeli bir bakış attığımda Annabelle'in baş parmağı hala dudağımdaydı, kalan parmakları da çenemi tutuyordu. "Kıskanma."
"Kıskanıyor muyum? Neden benim bundan haberim yok?"
"Tamam, dalaşmayın." dedi Annabelle işaret parmağıyla hafifçe çeneme vururken, beni bir çocukmuşum gibi zapt etmeye çalışması sinir bozucuydu. Geri çekildim ve eli havada kalırken yeşil gözleri bana sorgulayarak baktı.
"Resmen takım olmuşsunuz." dedim somurtarak. "Elliot nerede? En yakın arkadaşımı istiyorum!"
Tasha yapmacık bir şaşkınlıkla ağzını açtı. "Senin en yakın arkadaşın benim!"
"Sevgilimle bir araya gelip beni dışlamaya başladığından beri değilsin!" aynı çocuksu ifadeyle ona karşılık verdiğimde Tasha alınmış gibi elini ağzının üstüne koyup ayağını yere vurdu.
"Hepsi sevgilinin suçu!"
"Hey, hey!" dedi Annabelle ellerini aramıza uzatırken, dudakları öfkeyle büzülmüştü ama gülmemek için kendini zorladığını görebiliyordum. "Çocuk gibi davranmayın! Kimse suçlu falan değil, ortada bir olay yok çünkü."
"Sizi iki dakikalığına yalnız bırakıyorum ve beş yaşındaki çocuklar gibi atışmaya başlıyorsunuz." Elliot'ın sesini duyduğumda ellerimi mutlulukla çırpıp ona döndüm ve kollarımı ince gövdesine sardım. Yüzünü göremesem de dil çıkardığını biliyordum, hep böyle yapardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
anyone else |gxg
Короткий рассказ16 yaşınıza bastığınızda vücudunuzda sonsuza dek teninizin ve ruhunuzun parçası olacak isim, ruh eşinizin ismi belirir. willow thornton'ın iki tane vardı. ♀+ ♀ [soulmate au]