Bölüm 22

4.4K 259 128
                                    

"Alya seninle tanışmak istiyor"
Adrien elindeki tabağı lavaboya koyarken Marinette hafifçe güldü. Sadece öğle yemeği yiyorlardı ve şimdiden işleri vardı.

"Ona benden bahsettin mi?"
Adrien biraz şaşırmıştı.

"Şey, birbirimize her şeyi anlatırız, eğer söylememi istemiyordun üzgünüm ..-"

"Prenses, sorun değil." Ellerini genç kızın kalçalarına koyarak onu etrafında döndürdü, böylece yüz-yüze gelmişlerdi.

"En iyi arkadaşınla tanışalım bakalım."

"Bugün saat altıda iki kez buluşmak istiyor"
Marinette içini çekti.
"Ben onun zaten her şeyi planladığını hissediyorum."

Adrien Marinette, ondan uzaklaştığında kıkırdayarak bulaşıkları yıkamaya devam etti.
"Hey, bunu yapacağım"

"Hiç şansın yok." Genç kıza su sıçratırken, Marinette gülerek başını salladı.

"Güzel, o zaman sen bulaşıkları yıkamaya devam edersin, ben de televizyon izlerim."

"Prensesim için her şeyi yaparım."-diye Adrien gülerken, Marinette televizyonu açıp kanepeye kendini bıraktı.

Biraz sonra Adrien işini bitirerek genç kızın yanına oturup onu kucağına çekti. Rahatlamadan önce şaşırmış kız derin bir nefes aldı.

Marinette, Adrien'ın üzerinden kalkıp onjn uyuyakaldığını görünce, akşam saat beş civarıydı. Gülümseyerek genç erkeğin fotoğrafını çekerken artlk sırıtıyordu.

Marinette çifte buluşma için kendi tasarladığı mavi, dizlerine ulaşan basit bir elbise seçti. Siyah bir ceket ve siyah ayakkabılar giyerek kombinini tamamladığında saat artık beş buçuk civarındaydı. Artık uykucu adamı uyandırma zamanıydı.

"Uykunu bölmeyi istemezdim ama kiyafetlerini değiştirmelisin."

Adrien kalkıp sıkıntıyla giysilerini giyerken Marinette diğer giysilerini getirdiğinde hala homurdanıyordu. Çünkü kot giymekten nefret ediyordu.

Marinette'in dairesini ev olarak görmeye başlamış olabilir veya olmayabilirdi.

Adrien siyah kot pantolon, siyah gömlek ve siyah deri ceketini giyerek banyodan çıktığında Marinette onu tepeden tırnağa süzerek baktı.

"Hayır, bununla gitmiyoruz."-diyerek genç erkeğin kendisine şaşkınca bakmasını sağladı.

"Cenazeye gitmeyeceğiz."

Marinette odasına gidip gözden kaybolduğunda Adrien garip bir şekilde arkasından baktı. Marinette kısa süre sonra elinde beyaz bir şeyle geri dönerek Adriena beyaz şeyi uzattı.

"Bu gömleği bir süre önce yaptım, ama erkek gömleği olduğu için onunla hiçbir şey yapamadım. Umarım sana uyacak, giyip baksana."

Adrien genç kıza bakarak kıkırdadı ancak yine de sözlerine itaat etti.

Gömlek aslında sanki tam tamına onun için yapılmış gibi üzerine uymuştu.

"Woah, Mari, teşekkür ederim"-duye sevgilisine gülümsedi. Dışarı çıkarken genellikle siyah giyerdi, ama belki de bir değişiklikten zarar gelmezdi.

Adrien apartman kapısını kilitlerken elini uzatarak genç kızın elini tuttu.
"Hadi gidelim,"

Adrien'ın nereye gittikleri hakkında hiçbir fikri yoktu, ama yinede Marinette'e inandığı için onunla birlikte gitti. Tüm yolu yrüyerek gitmişlerdi çünkü gidecekleri yer bulundukları yerden çok uzak değildi.

"Alya seni tehdit edebilir"
Marinette güldü.
"Ailemden daha fazla sahiplenicidir."

"Hiçbir şey yapmadılar ama."-diye Adrien cevap verdi.

"Onlardan da kötü beynini dolduracak" Marinette kıkırdadığında, Adrien-"Çok korktum."-diye alayla konuştu.

"Korkmalısın"

Restorana geldiklerinde içeri girer girmez köşede Alya ve Nino'yu gördüler.

Aşk kuşları onları görünce, Nino'nun gözleri genişledi. Liderini ilk kez maskesiz görüyordu. Ve kahretsin ki, aklından geçen ilk düşünce 'o adam için eşcinsel olurum' idi. Hemen Alya Marinette'i kucaklarken kendine gelmeyi başararak sarışın çocuğa sertçe baktı.

Marinette, Nino ile Adrien arasındaki gerilimi gördüğünde bu ona çok garip gelmişti.

"Nino, kollarını ve bacaklarını çöz."-diye Kara Kedi emrettiğinde Baloncu sonunda kendine tamamen gelebilmişti.

Genç kız sonradan herşeyi anlamıştı. Nino Baloncuydu ve eğer Adrien'ı, Chloe dışında kimse maskesiz gerçek kimliğini görmediyse, bu demektir ki Nino Adrien'la ilk kez böyle karşılaşıyordu.

Adrien, Alya'ya baksa da, Marinette'in Nino'ya "birine söylersen seni yarı keseceğim" ifadesini nasıl gönderdiğini gördü.

"Peki, adın ne?"
Alya, insanları işe alan sinirlenmiş bir patron gibi görünüyordu.

"Adrien,"-diyr sarışın adam cevap verirken Nino'nun gözleri öncekinden daha da genişledi.

"Soyisim?"-diye Alya diğer bir soryu hemen yönlendirdi. Adrien, o andaki çözümleri düşünmeye çalışırken yutkundu. Sadece rastgele bir soyad söyleyebilirdi, değil mi?

"Alya, dur" Neyse ki Marinette onu kurtarmıştı.
"Onu korkutacaksın"

Zihinsel olarak Adrien Marinette'e bunun için teşekkür ediyordu.

"Fakat..-"
Alya hala sorulara devam etmek isterken Marinette onun sözünü kesti.
"Hayır, ben Nino'yu sorgulamadım, Adrien'i sorgulamayacaksın"

Üçü de Alya'nın somurtmasıyla güldü.

"Ama ben bir muhabirim! Biraz araştırma yapmam gerekiyor!"

"Hayır,"-diye Marinette arkadaşının her hareketini öfkeyle izledi.

"Onu sorgulamaya çalışırsan, bir ay boyunca pasta yiyemeyeceksin."

"İyi, uğhhh..."

Akşam yemeği hiçbir sorun olmadan geçerken, dört kişi gülerek iyi zaman geçirdi.

Ondan sonra, Marinette Nino'yu bir anda sürükleyerek diğer ikisini şaşırttı.

"Yani..-"
Kollarını göğsünde birleştirerek dik-dik genç erkeğe baktı.
"Baloncu değil mi?"

Nino bu sözleri duyunca yutkundu.
"N-Nasıl öğrendin?"

"Şeytaniçizer beni kaçırdığında, Kara Kedi gerçek adını söyledi."-diye Marinette omuz silkti.
"Bunu duyabilir veya duymayabilirim."

"Ah,"-diye Nino dudağını ısırdığında Marinette devam etti.

"Ayrıca, Alya'ya ya iyi davranırsın, ya
da...-"

"Tamam, tamam! İyi davranacağım!"
Nino da Marinette de diğer ikisine döndüklerinde güldüler. Marinette'in beklediği son şey, onların aptal bir şakaya gülüşlerini görmeleriydi.

"Mari, iyi bir adam buldun."
Alya, nihayet tekrar nefes alabildiği zaman, Adrien'in omzuna dokundu.

"Gitmeliyiz?"

Birkaç dakika boyunca kimin hesabı ödeyeceğini tartıştıktan sonra sonunda hesabı ödeyerek oradan ayrılmışlardı.

KIDNAPPED- Kaçırılmış. (TR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin