Bölüm 40

3.3K 214 122
                                    

"Ke-kedi onu ben öldürdüm," dedi Marinette genç erkeğin göğsüne doğru.
Adrien yarasını umursamadı. Cehennem gibi ağrıyordu, ama kızın ağlıyor olması onu daha çok incitiyordu.

"Beni kurtardın prenses," diye okşadı saçını.

"Doğru düşünemiyordum" diye bağırdı. "Ben bir katilim Kedi."

Söyleyeceği her şeyin kendisini daha iyi hissetmesini sağlamayacağını biliyordu. Çünkü Adrien'ın da ilk kurbanını öldürdükten sonra duyguları aynıydı.

Tek fark Adrien o zaman 6 yaşındaydı.

"Beni dinle, Marinette," çenesini kaldırdı ve gözyaşlarını parmağıyla sildi. Genç kız dudağını ısırarak gözlerini kapadı. "Ben bir katilim"

"Ne yaparsan yap, bu acıyı hafifletmeyecek" dedi. "Ama zamanla iyileşir. Ve buna izin vermelisin. Şimdi ağladığım hiçbir nokta yok. Zamanla daha iyi oluyor "

"Birini öldürdüğünde bir şey hissediyor musun?"-diyerek Marinette burnunu gömleğinin koluna sildi.

Adrien derin  bir nefes aldı. "Karmaşık,"

"Kimi öldürdüğün umrunda değil mi?!" Ondan uzaklaştığı sırada haykırdı.
"Yoksa acımasızca hepsini öldürür müsün, insan hayatını bile umursamıyor musun?"

Kedi başını indirdi ve saçlarının gözlerinin üzerine düşmesine izin verdi. "Herkesin adını hatırlıyorum Marinette. Her birinin."

"Kanıtla," diye haykırdı genç kız.

"Ivan Bruel, Sabrina Raincomprix, Mylene Haprele ..-" Gözlerinde yaşlarla baktı. "..- Nathanael Kurtzberg,"

"Her bir ismi biliyorum prenses. Ve eğer kalpsiz biri olduğumu düşünüyorsan, evet haklısın, öyleyim. Ama benim de duygularım var" diye içini çekti ve ayağa kalktı.

Acı midesinden attığı zaman suratını ekşitti. Marinette kendine çok odaklandığı için yaralandığını unutmuştu.

"Kedi, şimdi yardıma ihtiyacın var!"

Adrien genç kızın kendisini desteklemesine izin vererek, gösterdiği odaya yürüdüler. Odada birkaç kişinin yaralarını temizleyen bir kız vardı. Nino da onlardan biriydi.

"Aman tanrım, ikiniz de iyi misiniz?"

Kedi odadaki sandalyelerden birine oturmasına yardım etmesi için Alex'den yardım istedi. Alix bazı şeyler alarak,  yarasını temizlemeye başladı.

"Nasıl hissediyorsun dostum?" Nino ona sordu. Kollarından biri ciddi şekilde yaralanmış ve sarılıydı, ama bunun dışında iyiydi.

"Ben hayatta kalacağım" diye gülümsedi.

"Bunun için teşekkür etmeniz hereken kişi Marinette."

Nino gülümsedi.

"Alya nerede?" Marinette, Nino'ya sorduğunda, genç erkek sevgilidimin hangi odaya gittiğini ve hangi tarafta olduğunu söyledi.

Marinette kapıyı açtığında Alya'nın kollarına koşarak arkadaşına sıkıca sarıldı.

"İyi misin?"

"Ben iyiyim," Marinette yanağını sildi. "Ben-ben sadece ..-"

"Ben birisini öldürdüm, Alya."

-----------------------------

Kedi odadaki herkes uyuduğunda odayı terk ederek Marinette'i aramaya gitti.

Omzundaki bir el onu durdurduğunda, ilk işi içgüdüsüyle o kişinin elini tutup kendini savunmadan duvara atmaktı, ama yavaşça arkasına döndüğünde tanımadığı bir kişiyle göz göze geldi.

"Kazandığın için mutluyum" diye konuştu karşısındaki.

Saçları kırmızıydı ve mavi gözleri Kedi'in gözlerini deliyordu. 

"Kazanırsan Paris'in bağışlanacağından şüpheliyim."

"Üzgünüm, sen kimsin?" Diye sordu kedi.

"Ben Tikki. Öldüğünde Hawkmoth'un yerine geçmesi gereken kişi benim. Ama endişelenme, hiçbir şey denemeyeceğim."

"Ah, bu durumda, seninle tanıştığıma memnun oldum," diye Kedi karşısındaki kadının elini sıktı.

"Evet kesinlikle,"

----------------------------

Marinette güvenli evindeki odasında sessizce bekledi. Gözyaşları neredeyse ağlamaktan kurumuştu.

"Prenses?" Genç erkek ona baktı. "Nasıl hissediyorsun?"

"Peki, Alya neden birini öldürdüğümü anladı" dedi duygusuzca. "Yine de şok oldun."

"İnan bana, hala öyleyim" diye Adrien kızın yanına oturdu.

Rahatsız edici sessizlik odayı doldurdu. Kimse ne söyleyeceğini bilemedi, o yüzden orada ne kadar kaldıklarını bilmeden dakikalarc oturdular.

"Seni sevdiğimi söyledim." -diye fısıldadı ilk olarak Marinette.

"Pişman mısın?" diye sordu genç erkek içten olmamasını dileyerek. 

"Hayır. Hala seviyorum.  Kaçıranma nasıl aşık olduğumdan emin değilim, ama aşığım işte"-diye genç kız burun kıvırdı.

"Ne yapacaksın?"

"Hayır, Adrien,"

"Soru, SEN ne yapacaksın." Marinette genç erkeğin sözünü keserek konuştu.

"Gitmeme izin verecek misin yoksa beni evcil hayvanın olarak burada mı tutacaksın?"

"Ben-ben ..-" buna bir cevabı yoktu.

"Çete lideri olmayı bırakıp kendine yaşamaya değer bir hayat yaratamaz mısın?" Marinette ağlamaya başladı.

"Bilmiyorum, bir aile kurmak, evlenmek falan mı?"

"Çetede olmayı bıraksam beni kabul eder misin?" Adrien bir kaşını kaldırdığında sorusu üzerine genç kızın  gözleri genişledi. Bunu yapar mıydı?

"Ben-ben ...-" derin bir nefes aldı. "İsterim." Bu sefer gözleri genişleyen Adrien'di.

"Yapabilir misin?"

"Seni seviyorum, Adrien. Ne yaptığın önemli değil, bütün hataların ve kusurlarınla, seni seviyorum" diye Marinette genç erkeğin yüzünü elleri arasına gömdüğünde Adrien gözlerindeki şokla ona baktı.

"O zaman memnuniyetle bunu yaparım."

--------------------------

KIDNAPPED- Kaçırılmış. (TR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin