Bölüm 21

4.9K 266 129
                                    


Akşam yemeği büyük bir karışıklık ve bir sorun olmadan sonunda bitmişti. Bir birleri ile vedalaşırken Sabine ve Tom'un temel olarak onları tekrar ziyaret etmeye zorlamasından kurtulmuşlardı.

"Benim evime mi senin evine mi?"-diye sordu Adrien arabasında otururken. Buna cevap olarak Marinette omuz silkerek sırıttı.

"Benim o zaman"

Genç kızın gözleri genişlerken, olanları düşündü ama hey daha önce orada olmadığı söylenemezdi. Yolculuk her ikisi için de kendi düşünceleriyle sessiz bir yolculuk olarak geçmişti.

Ama çok geçmeden Marinette nihayet sessizliği bozdu.

"Chien Marron kim?"

Bunu karşılığında Adrien ona garip bir şekilde baktı.

"Aslen Nathanael'in ekibindeydi, Nathanael ona ihanet etmeden önce aslında onun erkek arkadaşıydı."-diye Adrien açıkladı.
"Neden soruyorsun?"

"Siz ikiniz aşk-ı nefret ilişkiniz varmış."
Marinette güldü.
"Yani, o eşcinsel, seni almak için onu durduran ne?"

"Beni onunla shiplemeye mi çalışıyorsun ..-"-diye Adrien inanılmaz bir şekilde sordu.
"..-bir erkekle?"

"Belki"  Marinette sırıttı.

"Hayır ah, prenses, benim olmak isterdin."

Henüz onun değildi, ama çok iyi biliyordu ki doğru yoldaydı.

Genç kız boş eve adım atarken içini çekti. Kolu neredeyse artık acı vermiyordu. Ebeveynlerinin yanındayken her şeyi unutmuştu.

"Prenses, iyi misin?"-diye elini tuttuğunda Marinette başını sallarken, genç erkek diğer eliyle de yanağını kavradı.

Dudaklarını genç kızın dudaklarımı üzerine bastırmadan önce ona gülümsedi ve genç kızın bu davranışıyla otomatik olarak karşılık vermesini sağladı. Elleri gömleğinin ucuna doğru gittiğinde yavaşca kenarlarıyla oynamaya başladı.

Adrien gülümsedi, çünkü bu uzun zamandır çok fazla istediği, sevdiği, arzuladığı kızdı ve onu şu an öpüyordu.

Elleri bir şekilde genç kızın kalçalarını bulduğunda Marinette dudaklarına bir inilti bıraktı. Genç erkek onu ittiğinde arkasında soğuk bir yüzey hissetti.

Adrien ellerini yukarı kaldırmadan önce parmakları kızın belinden geçip, kalçalarına doğru süzüldü. Bacaklarını kendi belinin etrafına sararak kızın biraz daha duvara yaslanmasını sağladı. Marinette kıkırdadığında Adrien onun dudağını aniden ısırdı.

"Prenses..-"

Adrien genç kızın dudaklarını bir kez daha kavrayıp dudaklarından içeri giriş için izin istedi ama Marinette kıkırdayarak dudaklatımı bir birine bastırdı.

"Demek benimle dalga geçmeyi seviyorsun...-"-diyerek genç kızın yüzünün kırmızıya döndüğünü görünce sırıttı. Ona küçük bir oyun oynamıştı, bu yüzden  genç kızın sağ kalçasını avuçlayarak sıktı ve onun şaşırmasını fırsat bilerek dilini dudaklarının arasından içeri sızdırdı. İkisini de duvarın dışına ittirmeden önce, diliyle mavi gözlü kızı oyaladı. Böylece yatağa vardıklarında her ikisi de nefes nefese, birbirlerine gülümsüyorlardı.

Marinette Adrienin üzerindeyken, ona bakarak sırıtıyordu. Bu yüzden Adrien onu altına almadan önce gözlerini kısarak güldü.

"Ama...-"-diye Marinette itiraz edecekti ki, Adrien tekrar onu öperek sözünü kesmişti. Marinette pes ederek ellerini onun dağınık saçlarına gömdüğünde parmağındaki yüzük saçlarına temas ediyordu. Adrien'ın elleri tekrar gömleğinin kenarına doğru ilerlerken elinin altındaki kumaşı biraz yukarı itti. Elini gömleğinin altından geçirdiğinde, parmakları Marinette'in kırılgan derisine dokunuyordu.

KIDNAPPED- Kaçırılmış. (TR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin