Bölüm 38

3.2K 218 60
                                    

"Güzel," Hawkmoth sırıttı. "Öncelikle burada bir gece geçireceğim, o yüzden bir oda istiyorum."

Odadaki insanlar kavga etmeyi bıraktı ve hepsinin gözleri üçüne yöneldi.

"İkincisi, diğer şeyleri özel olarak tartışacağız"-diyerek adam Marinette'i yere ittiğinde, Kedi ona doğru koşarak sıkıca sarılmadan önce yanına diz çöktü.

"Bana parkta tanıştığın o kızı hatırlatıyor," diye şaşırmış bir şekilde ona baktı adam.

"O kızın sahip olduğu aynı mavi saç tutamlarına sahip."

"Hatırladığın için şaşırdım."-diye Kedi hırladı.

"Güzel bir hafızam var" Hawkmoth omuz silkerek "Dışarıda seni bekleyeceğim. On dakika içinde orada olmanı bekliyorum" dedi.

Hawkmoth'un çetesi bir kelimeyle oradan ayrıldılar. Her ne yapıyorlarsa durdular ve çıkışa kadar HawkMoth'u takip ettiler.

Kedi onu gidene kadar izledi ve son kişi kapıdan çıktığında Marinette'e sıkıca sarılmakta tereddüt etmedi.

"Seni korumalıydım, prenses. Çok üzgünüm," diye fısıldadı boynuna doğru. Sıcak nefesi onu gıdıkladığında, genç kız yumuşakça gülümsedi. Kollarını gemç erkeğin boynuna dolayarak ona sarıldı.

"İyiyim."

"Ondan çok nefret ediyorum" diye Adrien nefesi altında küfretti.

"Nasıl hayatta kaldı?"

"O kimdi?" diye sordu Marinette anlamayarak.

"Koruyucu babam."

------------------------------

"Mektubunda öldüğünü söylemiştin. Hades'in seni neden yeraltından çıkmasına izin verdiğini açıklamak ister misin? Çok sinir bozucu olmalısın?"

Kedi ellerini göğsünde birleştirerek eski öğretmenine baktı.

"Ben bir suçluyum ve suçluların yalanı vardır evlat."-diye Hawkmoth sırıttı.

"Hades seni geri alamaz mı?" Kedi mırıldandı.

"Özel bir yere gidelim mi?" Diye sordu Hawkmoth ona elini uzatarak. Ama Adrien elini tokatlayarak kendinden uzaklaştırdı.

"Tecavüze uğramak istemiyorum, teşekkür ederim."

"En sevdiğim kara kedim yıllar boyunca iğnelemeyi öğrendi. Seninle gurur duyuyorum." Hawkmoth sırıttı.

"Ayrıca, aileni bulduğunu da biliyorum. Çok yakında onlara öleceğin mesajını vermek istemem, evlat."

"Onları bunun dışında bırak, seni canavar." Kedi homurdandı.

"Küçük yavru kedi sinirlendi. Ama söylemeliyim ki, olduğum canavardan uzakta değilsin." diye omuz silkti adam.

"Evet, bunu çok açık bir şekilde mektupta yazdın."-derken Kedi hüzünlendi.

"Bu çocukça şeylerden vazgeçip bana ne istediğini söyleyebilir misin?"

"Tamam," dedi Hawkmoth. "Çetemi geri istiyorum"

Kedinin gözleri genişledi, ama çok geçmeden aynı duygusuz surat tekrar geri geldi. "Olmaz,"

"Bundan emin misin?"

"Benden gerçekten arzularının izleriyle gitmemi beklemiyordun, değil mi?" Diye sordu kedi. Aslında sesinde bazı sürprizler vardı.

"Hayır. Ne tür bir aptal olduğumu düşünüyorsun?" Diye sordu Hawkmoth, ama Kedi'in şaşkın bir yorumu olduğunu görünce içini çekti.

"Aslında buna cevap verme."

"Evet, bu iyi bir fikir olurdu." diye genç adam gözlerini devirdi, "Şimdi bu dileğin hakkında ... - asla olmayacak."

"Beni küçümsüyorsun evlat." Adam beyaz dişlerini göstererek sırıttı.

"Çetem kolayca seninkini altedebilir, baba."-dite Kedi bıkkınlıkla konuştu.

"Evet, olabilir. Ama benim bir avantajım var"

"Ve bu nedir?"

"Zayıflığını biliyorum"

------------------------------------

"Biliyor musun, birini karanlık bir odada yalnız başına bırakman hoş değil."

Alya, Nino nihayet onu almaya geldiğinde şikayet etti.

"Üzgünüm canım, ama o anda başka bir çözüm düşünemedim" diye Nino gülümsedi. Hala camdan  yaralandı, ama iyi olurdu.

Onu yavaşça yatağa yerleştirdikten sonra boynunun arkasını ovaladı.

"İyi olacak mısın?"-diye genç kız sorduğunda Nino başını sallayarak içini çekti. Bir el gömleğini çekiştirdiğin de Nino ondan ayrılmaya çalıştı.

"Nino?" Sevdiği kızla yüzleşmek için döndü.

"Bu senin gerçek ismin mi?" Nino gözlerini kapattı, her şey yolundaymış gibi davranarak yaptı. 

"Evet, bu benim gerçek adım"

"Keşke bana kim olduğunu söylesen. Kalırdım, anlarsın?" Genç kız aşağı baktı, Nino'nun bakışlarından kaçınmaya çalıştı.

"Neden? Senin de söylediğin gibi, ben bir canavarım." -diye Nino yatağın yanına oturdu.

"Evet, olabilirsin. Ama seni seviyorum." diye iç çekti. "Ve hislerimi değiştiremiyorum"

Nino'nun gözleri genişlerken genç kızın çenesini tutarak dudaklarına bir öpücük kondurdu.

"Yalan söylediğim için çok üzgünüm" diye uzağa baktı. "Ben-ben sadece ...-" kelimeleri bulamadı. "Beni terk edecek misin?"

Alya ne söyleyeceğini bilmiyordu. Kaç kişiyi öldürdüğünü veya ciddi şekilde yaralandığını bildiği bir suçluyla olmak istemiyordu..

"Ayrılsam gitmeme izin verir misin?"-diye kelimeleri seçerek kouştu.

"Muhtemelen. Sadece umarım, bizi bitirmezsin." -diye genç erkek gülümsediğinde, boynuna dolanan kollarla şaşırdı. Ama kendine gelerek sevgilisinin sarılışına karşılık vererek gülümsedi.

"Seni terk etmiyorum."

-----------------------------

KIDNAPPED- Kaçırılmış. (TR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin