Bölüm 34

3.2K 224 58
                                    

Yeni adam, polisler çete liderini ele geçirdikten birkaç dakika sonra geldi. Üzerinde sahte kimliği vardı. Bu yüzden herkese gülümsedi ve işini doğru yapmak için, sanki mutluymuş gibi davranmaya başladı.

"Claude Bubble?" Yeni adam rozeti gösterdiğinde polislerden biri sordu.

"Gerçekten efendim! Yardım etmekten mutluluk duyuyorum" diye gülümsedi adam.

"O odada bir mahkum var ve bize, onunla hücresine kadar eşlik ederek yardım edebilirsiniz."

Adam neredeyse gülmek üzereydi. İş beklenenden daha iyi gitmişti.

"Teşekkürler efendim, ben işimi yaparım efendim." Odaya doğru yürümeye başladı ve liderini zincirlenmiş şekilde görmek için kapıyı açtı. Liderini gördüğünde gülümseyerek içeri girdi.

"Bu, göreceğimi hiç düşünmediğim bir sahne." Claude, Kedinin zincirlenmediğini gördüğünde güldü.

"Yüzündeki o boyayla bacadan yeni çıkmış gibisin," diye gülümsedi.

"Ben zorlama."

Kolları sırtında bükülmüş kelepçeli vaziyetteydi, ancak kelepçeleri genişlikte bırakıldığı için Kedi, ellerini kolayca çıkarabiliyordu.

"Sahte kimliğinle onları nasıl bu kadar çabuk kandırdın?" Kedi sorduğunda adam omuz silkti.

"Yöntemlerim var."

Şüphe uyandırmadan çıkışa doğru ilerleyerek odadan çıktılarında,  Alya'nın sesini duyunca Claude'un gözleri genişledi.

"Tamam, hoşçakal baba."

"Daha hızlı gitmeliyiz," diye fısıldadığında Adrien başını iki yana salladı.

"Şüpheli görünecek."

"Nino?" Artık çok geçti.

"Sadece yürü," diye fısıldadı Nino yavaşça.

"Nino?" Alya iki çocuğa doğru koşarken, onlar temelde neredeyse çıkıştaydılar.

Gardiyanlar neredeydi? Nino arkasını döndüğünde, sonunda genç kızın yüzünü gördü.

"Alyaaa," -diye endişelendi ve bu durumdan nasıl kurtulacağını bilemedi. "Burada ne yapıyorsun?"

"Babamı öğle yemeğine gitmesi için zorluyorum, geç kaldı." -dedi ve şüpheli bir şekilde ona baktı. "Burada ne yapıyorsun?"

"Sadece mahkumlara hücrelere kadar eşlik ediyorum."-derken Nino gülümsedi.

"Ah hücreler bu tarafta mı?" 

"Ayrıca sen polis değilsin ki?"  Nino bir şey yapmadan önce Alya rozetini kapıp sahte bir isim görünce gözleri genişledi.

Adrien inledi ve başını salladı. Alya yakınlarda bir acil butonu gördüğünde ona doğru koştu. Kedi tekrar inledi, Alya'ya atlamadan önce bir saniye içinde kelepçelerden kurtuldu. Bir elini kızın ağzına kapatıp Nino'ya gideceğini işaret etti.

Alya çığlık atmaya çalışırken, Nino onun bu haline çok üzülüyordu, fakat yapılması gereken işlerin yapılması gerekiyordu.

"Hadi gidelim."  Kedi, Alya'yı kaldırıp kucağına alarak koştu. Kimse biraz bile şüphelenmemişti. Minibüse oturduklarında Nino gelip araca binerek, bulundukları alandan olabildiğince çabuk uzaklaştı.

Kaçış hakkında!

Kedi ve Alya arkada oturmuşlardı, böylece Kedi arka koltukta bir ip alma şansını yakalayarak Alya'yı onun bağlamıştı.

"YARDIM EDİN!" Alya durmadan çığlık atıyordu ama hiçbir şey yardımcı olmuyordu.

"Tatlım bölge izole edilmiş. İstediğin kadar çığlık atmayı deneyebilirsin."

Alya sonunda sakin kalmaya çalışarak korkudan titremeye başladı. Kaçırılmak istemiyordu! Kendi erkek arkadaşı tarafından değil.

"S-Sen kimsin?" Alya sonunda nefes almayı başardı.

"Ben Kara Kedi'yim"-diye Adrien sırıtarak iç çekti.

Alya ne olduğunu bilmiyordu. Neden kaçırıldığını anlamıştı, ama kafasında olan bitenler içinde bir şey onu daha çok rahatsız ediyordu.

Nino / Claude ya da her kimse, ondan gerçekten hoşlandı mı?

Kaçırılmasının tam ortasında olduğu için düşünmesi gereken en son ve aptalca bir şey olduğunu biliyordu ama kendine engel olamıyordu. Dayanamayarak ağlamaya başladı. Nino kalbini çok fena kırmıştı.

"Alya, beni dinle," Kedi konuştuğunda Alya ona garip bir şekilde baktı. Genç erkeğin sesi biraz yumuşaktı.

"Merak etme, yakında sana katılacak bir arkadaşın olacak."

----------------------------------------------

Marinette kulaklığını çıkardı ve müziğin ritmi ile dans etti. Plagg yatağında barışçıl bir şekilde uyuyarak mırıldanıyordu. Marinette kıyafetlerini katlayıp dolabına koydu. Dışarısı çokt karanlıktı ve Marinette her zamankinden daha fazla kendini canlı hissediyordu. Suçluluk duyuyordu, elbette, ama düşündüğü her şeyi sallamaya çalıştı. Dışarı çıkmaya, belki bir şeyler içmeye, birisiyle takılmaya karar verdi, olanları umursamadı. Sadece aklındaki yüzden kurtulmak istedi. Üstesinden gelmek istedi.

Ve bunu yapacağına karar verdi. Üstesinden gelirdi!

Yeni kıyafetler almadan ve banyoya girmeden önce biraz Plagg'a yemek verdi. Duş alarak siyah taytını ve sıkı kırmızı gömleğini giyindi.

"Ne düşünüyorsun Plagg?" Kedinin ona cevap vermeyeceğini bilmesine rağmen etrafında döndü.

"Bence harika görünüyorsun," Bir anda genç kızın duyduğu sesle gözleri genişledi, bir çift elin onu arkadan sardığını hissettiğinde, tanıdık kabarık saçlar yanağını gıdıklıyordu. 

"Beni özledin mi prenses?"

-----------------------------


KIDNAPPED- Kaçırılmış. (TR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin