12 Temmuz 1638
Magnus 24 Alec 23 yaşında.
Alec:
Magnus ile kavga etmiştik.
Bana bugün birlikte denize gideceğimizi söyleyip sonra da çalışmam gerekiyor demişti. Ben de sinirlenip evden çıkmıştım.
Sürekli para kazanması gerektiğini söyleyip duruyordu, buna takıntı yapmıştı.
Aslına bakarsanız bu aralar çok boştan şeylerden kavga ediyorduk, sanırım canımız sıkılıyordu ve kendimize dert yaratmayı seviyorduk.
Geçen hafta onunla sırf yatağın sağ tarafında uyudu diye kavga ettik. Sonunda Izzy odaya gelip ikimizin de kafasına bir şeyler fırlatmıştı.
Bunların yanında en çok kıskançlık konusunda kavga ediyorduk. Birbirimizi birilerinden kıskanıyorduk sonra ben ona "Neyse sen zaten ben öldükten sonra gününü gün edersin." Diyordum. Olay alevleniyordu ve sonrasında odadan çekip gidiyordu. İki gün sonra yanına kedi gibi yaklaşıp uzanıyordum ve barışıyorduk ama iki gün ayrı kalmanın acısını da birbirimizden çok kötü çıkarıyorduk.
Çoğu zaman o kadar çok ses çıkarıyorduk ki Magnus Izzy duymasın diye ses geçirmez kalkan filan oluşturuyordu. Büyü güçlerinin en güzel artılarından birisi buydu.
Önceden ayda, iki ayda bir sevişirken şu an yalnız kaldığımız her an olay bir şekilde yatakta bitiyordu. Bazen bir gecede iki kez sevişiyorduk.
Geçenlerde yatağı kırmıştık ve birdenbire bu kadar azgın olmayı nasıl başardık diye düşünmeye başlamıştık. En kötüsü de cevap bulamamıştık. Sürekli, her defasında birbirimizi daha fazla istiyorduk.
Yapacak bir şeyler bulamıyoruz diye düşünüp yapacak şeyler üretmeye başlamıştık. Birkaç kez piknik yaptık, gezintiye çıktık ve başka yerlere gittik ama her seferinde oralarda da sevişmeyi başarmıştık. En son Magnus bir hafta boyunca sevişmeyeceğiz diye kural koydu. Kural koyduktan 10 dakika sonra seviştik. Kural koydukça daha da kötü oluyordu her şey, koymayınca da farklı değildi biz de akışına bırakmaya karar vermiştik.
İşe gitme nedeni de benden kaçmak olabilir, emin olamıyorum.
Hayır zamanımızın çoğunu kavga ederek ya da seks yaparak geçiriyorduk. Ortasındaki durumlarda kalınca da bu iki sonuca yöneliyorduk.
Seks kısmından rahatsız değildim ama kavga kısmından çoğu zaman rahatsız oluyordum.
Mesela şu an geldiğinde ona trip atacaktım ve bu trip ya yatakta bitecekti ya da kavgada.
Odada uzanırken dış kapının açıldığını duydum ve trip atma yüz ifademe büründüm anında.
Sonradan odanın kapısı açıldı ve Magnus elinde bir demet çiçekle içeriye girdi.
Onu görünce içimde yumuşama olsa da yüzümde olmamıştı.
"Bana hala kızgın gibisin." Dedi tatlı bir şekilde sırıtıp.
"Öyleyim ve yumuşamaya niyetim yok."
"Ama sana çiçek topladım gelirken."
Elindeki çiçeklere bakarken yüz ifadesi de bir o kadar tatlı ve masumdu.
"Beni birkaç çiçekle ikna edebilir misin sence?"
"Öyle düşünmüştüm." Dediğinde kollarımı göğüsümde kavuşturup ona baktım. "Alec lütfen..."
"Bana söz ver, bir gün kesinlikle denize gideceğiz yoksa yalnız giderim. Hem de en kalabalık olan kısımlardan birisine. Fazlaca kız ve erkek olan bir yere."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's a Long Story
FanfictionPeki Magnus ve Alec küçük yaşta tanışmış olsa onları nasıl bir hikaye bekliyor olurdu?