•Bölüm 5• "Leke"

7.1K 218 48
                                    

"Şimdi kırgın bir kız çocuğuyla, yalnız bir masada oturuyorduk."

Güzel bir uykunun en derin yerindeyken omzumda ki parmağın ritim tutarmışcasına dürtmesiyle gözlerimi araladım. Yorgun göz kapaklarım en fazla bir kaç saniye ayık kalabilmişti. Karanlık üzerime tekrardan çökerken birşeyler mırıldandım ama ne olduğunu bende bilmiyordum. Bir kaç dakika sessizlik oluştu ve ben uykuma tekrar dönmek için kıpranmıştım ki soğuk suyun yüzüme çarpmasıyla ağzım aralandı. Gözlerim fal taşı gibi açılırken şoka girmiş gibi etrafıma bakındım. Açık kapıdan gelen soğuk ve su bedenimi titretmişti, oysa uyurken hissizdim şimdi soğuğu iliklerime kadar hissediyordum. Uykum yavaş yavaş bedenimi terkederken bu çocukluğu yapan bir çift yaramaz göze döndüm.

Arabanın pervazına kolunu yaslamış bedenini hafif bana eğmişti. Yüzü o kadar yakınımdaydı ki şu filmlerde ki sahnelerden birini yaşıyor gibiydim. Genç adam kendisine aşık genç kızı arabaya bindirir ve emniyet kemerini takmaya çalışırken iki saat bakışıp sonra öpüşürler falan. Bizimki nasıldı peki?

Zorla uyandırma, zorla evlenme, zorla düğün, zorla gelinlik ve aşk da yoktu ortada. Hiç öyle beni düşündüğünden emniyet kemerimi takmaya çalıştığı falan yoktu mesela. Aksine 'Gebersin pislik,' muamelesi yapıyordu.

"Çocukmusun?" Diye sordum baygın bir sesle. Bu kadar yakınımda olmasaydı daha farklı kelimeler kullanabilirdim belki. Ama o direk gözlerime bakıyor tepkimi ölçmeye çalışıyordu. Üstelik psikopat ben sinirlenince daha da mutlu oluyordu. Gözlerimi devirdim, cidden türünün son örneği falan olmalıydı.

"Bunu yatakta tartışırız," dediğinde kaşlarım çatıldı. Şaka yapıyordu muhtemelen. Yine beni sinirlendirmeye çalışıyordu. Bıkkınlıkla geçirip arabadan inmeye çalıştığımda demir gibi bedene çarpıp tekrar yerime oturdum.

"Çekilir misin? Buz tuttum," dedim düşüncelerime esir olurken. Bundan sonrası nasıl olacaktı kafasındaydım. Buraya gelene kadar bile türlü türlü saçmalıklara katlanmıştım. Üstelik bir gelinin en güzel günü olan düğün günümde de şöyle okkalı bir tokat yemiştim. Bütün düğün boyunca kırmızı beyaz gezmiştim ve ben bunu asla kendime unutturmayacaktım.

Gözlerine baktım, pişman mı diye. Üzgün mü diye, özürdileyecek diye. Ama hiçbir belirti yoktu, üzgün değildi. Ben umrunda değildim, benim canımı yakmış yakmamış onun için birdi. Birşey söylemeden kenara çekilip bana yol verince kırgınlıkla arabadan indim. Gecenin karanlığı kalbimden yüzüme sinen burukluğu kapatıyordu.

HERCAİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin