•Bölüm 8• "Silah"

3.9K 183 43
                                    

"Sustuğum her cümle için bir gün muhakkak hesap soracaktım."

Merdivenlerden inerken aklımda bir sürü korku senaryosu yazmıştım. Buraya geldiğimiz ilk dakikadan beri iki kavga, bir sürü anlamsız bakan insanlara ve saçma sapan şifreli konuşmalara şahit olduğum için normal birşey bekleyemiyordum.

Kısa holü de geçip yemek masasına yaklaştığımda düşündüğümün aksine herkes kendi alemindeydi. Önünde ki yemeğe odaklanmış kimse kimseyle tek kelime dahi etmiyordu. Bir kaç saniyeliğine de olsa gözüm Siraç'a kaydı. Yüzünde dünden kalan bir kaç morluktan başka birşey görünmüyordu. Ama hala karizmatikliğinden birşey kaybetmemişti. Allah aşkına kim bu adamı sevmeyip aşk acısı çektirdi ki?

"Günaydın," diye mırıldandım Reyna'nın yanında ki sandalyeyi çekip otururken.

"Günaydın," dedi Vildan Hanım ve Reyna. Miran bir kere dahi başını kaldırıp bakmadığı için tenezzül edip cevap da vermemişti zaten. 'Her zaman ki hali işte,' diye kendimi içten teselli ettim. Artık bu hareketlerine alışmam hatta normal bulmam gerekiyordu, her ne kadar normal olmasa da. Siraç ise sadece başıyla beni onaylayıp tekrardan tabağına dönmüştü.

Hizmetliler ben geldiğim gibi gelip çayımı doldururken yanına meyvesuyu da koymuşlardı. Şu zengin sofralarından daha zengindi masa. Bir sürü çeşit vardı ve hepsi özene bözene yerleştirilmişti.

"Annem yarın bir parti düzenleyecek," dedi Reyna ben çayımdan bir yudum alırken. Kaşlarım ilgiyle havaya kalkıp, "Hım," desem de ilgisizdim bu konuya. Dinliyormuş gibi dirseğimi masaya yaslayıp birinin konuşmasını bekledim.

"Öyle, sizin için yapmak istiyorum." Diye lafa katıldı Vildan Hanım. Bizim için neden parti yaparsın be kadın? Tabii bunu kendime sormuştum ama cidden mantıksızdı. Zaten her hareketlerinden şüphe duyduğum insanlardı.

"Saçma şeylere hala vakit mi ayırıyorsun anne?" Diye sordu Miran aşağılayıcı bir tonla. Açıkçası sesim olmuştu. Ama yine de hala ona sinirim geçmediği için karşı tarafı tutmaktan kesinlikle onur duyacaktım.

Annesi sıkıntıyla nefesini verirken çatalını tabağın kenarına bırakıp iki elini havada birleştirmişti. Bu hareketi nedense Miran'ı anımsatmıştı bana. Zaten benziyorlardı ama öyle çok değildi. Ya da Vildan Hanım botokslardan has yüzünü kaybetmişti. Kadının kaşları bile zar zor çatılıyordu. Mimiklerini anlamakta zorluk çekiyordum.

HERCAİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin