SL-6

20.9K 1K 555
                                        

Vera-Güzel Bir Kadın

Elimi tuttuğunda ayağa kalkmasına yardım etmek için yukarı doğru çektim. Ayağa kalkarken dengemi sağlayamayınca hızla kalkıp belimden tuttu ve dengemizi sağlamaya çalıştı.

Dengemizi sağlamaya çalışırken çok yakın olduğumuzu fark eden yek kişi bendim. Çünkü çoktan yüzüm yanmaya başlamıştı.

*

Bakışları bana döndüğünde şaşkınlıkla gözleri açılmıştı. Daha fazla dengemizi sağlayamayıp denize düştüğümüzde şansıma bir kez daha sövmüştüm.

Sudan çıktığımda Doruk'a baktım. Kaşları çatık bir şekilde karşıya bakıyordu. Bakışlarım kıyıya dönerken Semih ve Yaren'i gördüm. Kahkaha atarak bize bakıyorlardı. Gülerken kayalara yaklaşıp "Sırıtma Semih gel yardım et." dedim. Semih kayalıklara çıkıp yanımıza gelince bakışlarım Doruk'a kaydı. Kayaya tutunmuş kendini yukarı çekiyordu.

Doruk'un yukarı çıktığını gördüğümde Semih'e dil çıkarıp elimi Doruk'a uzattım. Gülümserken elimden tutup yukarı çekti. Sırılsıklam olmuştuk.

"Evde ki komutan öldürecek beni." dediğimde Semih kahkaha atıp elinde telefonu salladı.

"Anı ölümsüzleştirdim ve Whatsapp'tan videoyu atacağım." dediğinde gözlerimi kısıp bakmıştım. İyi ki telefonum yada çantam elimde değildi.

"Otur şuraya hava sıcak. Kuruyunca gideriz." diyen Doruk'a baktım. Köşede ki ceketini alıp omzuma bırakınca "Hava sıcak." dedim ve ceketi çekmeye çalıştım. Elimi tutup durdurunca "İçin belli oluyor." dedi ve gözlerini hızla kaçırdı.

Güzel utanmam gereken bir sebep daha vardı. Cekete iyice sarılırken parfüm kokusu dikkatimi çekti. Çok güzeldi.

Bir süre oturup kuruduktan sonra ayaklanıp evlere gitmeye başladık. Semih ve Doruk bizi evlere bırakmışlardı. Omzumda ki ceketi alıp Doruk'a uzatırken "Sende kalsın." dedi ve arkasını dönüp yürümeye başladı.

Omuzlarımı silkip ceketi giydim. Güzel ceketti. Zaten içimden vermek gelmemişti.

Apartmanda içeri girip hızlıca evin olduğu kata çıktım. Kapıya anahtarı yerleştirip açarken sessiz oluyordum. Kapıyı açıp çantamı kenara bıraktıktan sonra etrafa baktım. Çok sessizdi.

Ayakkabılarımı çıkarıp etrafa bakarken evin boş olduğunu gördüm. Mutfağa girdiğimde masanın üstünde ki nota baktım.

Kızım anneanneni hastaneye kaldırmışlar. Ciddi bir sorun yok ama yinede Ankara'ya gitmek için yola çıkıyoruz. Kendi kendine idare edeceğini düşündüğüm için derslerden geri kalmaman için seni evde bırakıyoruz. Dikkat et.

Kaşlarımı çatıp çantamın yanına gittim. Telefonu çıkarıp annemi aradım. Bir kaç çalıştan sonra açınca "Nasıl beni götürmezsiniz?" dedim.

"Okulum var Beste!" dediğinde dudağımı büzüp "Anne bak bana haber ver olur mu? Ve ne olur dikkat edin." dedim.

"Tamam kızım. Odana para bıraktık. İdare eder o seni. Sende dikkat et. Hatta istersen Yaren'i çağır beraber kalın."

SAYKO LİSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin