SL-14

14.9K 949 378
                                    

Kargo-Gelecekle Randevum Var

Panoda ki fotoğrafları hızla çekip elimde sıkarken gitmem gereken kişiyi biliyordum.

Sınıfına doğru giderken kolumdan tutan Doruk'a baktım.

"Ben hallederim." dediğinde kahkaha atıp "Hayır ben halledeceğim." dedim ve kolumu ondan kurtarıp sınıfın kapısını açtım.

Aradığım sarışın en arka sıradan bana gülerek bakarken büyük adımlarla yanına doğru gitmeye başladım. Çantamı çıkarıp önünde ki sıraya attıktan sonra elimde ki fotoğrafları sıraya vurup "Bunlar ne?!" diye bağırdım.

Sınıfta ki yüzler bize dönerken onları takmadan Begüm'e bakıyordum.

"Sonunda biri gerçek yüzünü ortaya çıkarmış." dediğinde sinirden kızardığıma emindim.

"Begüm oyun mu oynamak istiyorsun? Çok güzel oyunlar biliyorum." Kahkaha attığında kendimi daha fazla tutamayıp buruşturduğum kağıtları açık ağzına tıktım ve ağzından çıkarmaması için çenesine baskı uyguladım.

Sınıftan sesler yükselirken Begüm'ün boğuk sesi duyuluyordu.

Çenesinde ki elimi itip ağzında ki kağıtları tükürdü ve "Delirdin mi sen?!" dedi.

"Evet delirttin. Bundan sonra arkanı kolla Begüm Kuzey." Çatık kaşlarla arkamı dönüp ön sırada ki çantamı almak için elimi attım.

"En fazla ne yapabilirsin ki?" dediğinde çantama attığım elimi geri çektim ve yüzüme rahatsız edici bir gülümseme yerleştirip ona döndüm. Yanına doğru yürürken gerildiğini hissettim.

"Okulun ilk günü size fiziksel şekilde zarar vermem ama ruhsal şekilde zarar verebilirim demiştim. Hatırlıyorsun değil mi?" Kafasıyla onayladığında elimi kafasının arkasına koydum ve hızlı bir şekilde önünde ki sıraya vurdum.

Kafasını kaldırıp korkuyla bana bakarken "Fiziksel olarak da verebilirim." dedim ve dudağımı büzdüm.

Çantamı alıp omzuma attıktan sonra kapıdan şaşkınlıkla bana bakan Doruk'a bakmadan yanından geçtim. Sınıftan çıkarken içeridekilere dönüp işaret parmağımı üstlerinde gezdirip "Bunu kimse görmedi."dedim. Herkes onaylarken keyifle dışarı çıktım.

"Ne yaptın sen? diyen Doruk'a baktım. Oldukça şaşkındı..

"Oyun oynamak istiyordu. Oynadım."

"Beste bu sen değilsin." dediğinde olduğum yerde durup dibine girdim ve yakından yüzüne baktım.

"Sahi beni ne kadar zamandır tanıyorsun ve benim nasıl biri olduğumu biliyorsun?" Cevap vermeyince büyük adımlarla müzik odasına yöneldim. Adımı listeye yazdırabilirdim.

Hocayı bulamayınca kenarda ki piyanonun yanına gittim ve çantamı kenara bırakıp ellerimi tuşlarda gezdirdim.

Doruk çok haklıydı. Bu ben değildim. Ama Begüm'e karşılık vermedikçe oyunlara devam ediyordu. Duracağını düşünmüyordum ama en azından bir süre kenarına çekilirdi.

Tuşlara basmaya başlayınca kendimi anın büyüsüne bıraktım. Müzik her zaman beni büyüleyecekti.

Bir melodi çalarken gözlerimi kapatmıştım. Huzur veriyordu.

Gözümün önüne Doruk'la dans ettiğimiz an gelirken aynı şekilde huzurlu hissettiğimi fark ettim. Sanırım Can'ın ne dediğini şimdi anlıyordum. Bunun kararını verecek tek kişi bendim ve aklımdan çıkmayan, gözümü kapattığımda gördüğüm kişi Doruk'tu..

SAYKO LİSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin