Tuğkan-Geber
Bir cümle hayatınızı nasıl değiştirebilir?
Seni sevmiyorum..
Onu sevmediğimi söylediğim andan itibaren hayatımın değişeceğini biliyordum. Benden nefret edeceğini de..
Nefesim kesilirken düşünceleri kafamdan uzaklaştırmak için kafamı sağa sola salladım.
Salona giren Yarenle bakışlarım ona dönerken güldü.
"Semih arayacak, sesini çıkarma." Kafamla onaylandıktan sonra önümdeki kitaba geri dönüp, bu sene gireceğim son sınava çalışmaya odaklandım.
Semih ve Doruk lise biter bitmez gitmişti. Bizde Yarenle burada bir üniversite kazanıp okumaya başlamıştık. Tabi Semih ve Doruk'un benim burada olduğumdan haberi yoktu. Hatta Yarenle ev arkadaşı olduğumdan..
"Kız Yaren!" diyen Semih'in sesini duyup dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Semih öküzsün!" Kafamla onaylayınca Yaren gülmeye başladı.
"Şaka yaptım şaka. Bak kim var yanımda?" Meraktan ekranda görünmeyecek şekilde Yaren'e yaklaştım. Ekranda güler yüzüyle Doruk görününce nefesimi tutmuştum.
"Naber Yaren?"
Sesini duyunca gözlerimden yaşlar düşmeye başlamıştı. Tam 3 sene..
3 senedir ne sesini duymuştum, ne de onu görmüştüm.
"Nasılsın Doruk?" Yaren'in bakışları bendeyken, evin kapısına doğru yürüdüm. Kapıyı açıp dışarı çıkarken derin nefesler alıyordum.
Benden nefret ediyordu. Ama ben onu deli gibi özlüyordum.
Apartmandan çıkıp kendimi dışarı attığımda derin nefesler alarak yürüyordum. Kalbim sıkışıyordu.
"Beste, iyi misin?" Ömer'in sesini duymamla elimi havaya kaldırdım. Yanıma gelirken ona bakmaya çalışıyordum. Yanıma geldiğinde kollarımdan tutup kaldırama oturtmuştu.
Nefesim düzene girdiğinde elimi göğsüme bastırdım. Ömer, dikkatle beni inceliyordu.
"Senin Muğla'da olman gerekmiyor mu?" Yüzüne bir gülümseme yerleştirdi.
"Son sınavımdan geçip geldim." Kafamla onaylayıp önüme döndüğümde "Ne oldu?" dedi.
"Doruk'u gördüm."
"Hala özlüyor musun?" Kafamla onayladığımda dudaklarını birbirine bastırdı.
"Sadece telefonda gördüm. Bir kaç saniye.." Ellerimi yüzüme bastırdım.
"Döndüğünde ne yapacağım? Eninde sonunda dönecek."
"Gerçekleri anlatmayı denesen?"
"Dinlemez. Hadi diyelim dinledi, benden nefret ediyor."
"Beste, aşk ve nefret arasında çok ince bir çizgi vardır. Ben Doruk'un o çizgiyi geçtiğine inanmıyorum."
"Ben inanıyorum. Giderken Yaren'e söylemiş."
"Bazen ağzımızdan çıkanlarla, kalbimizden geçenler aynı değildir." Kaşlarım havaya kalkarken bu bilge konuşmalarına şaşırdım.
"Sen aşık olmuşsun!" Gülmeye başladığında gerçek olduğunu anlamıştım.
"Kim?"
"Okuldan bir kız."
"Çabuk detaylarıyla anlat!" Gülerken anlatmaya başladı. En azından onun mutlu olması güzeldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAYKO LİSE
Fiksi RemajaBeste; Derste dedikodu yapan geometri öğretmeninin, Öğrencilere sürekli laf sokan Kasap Ahmet'in, Bahçeye çıkıp öğrencilere çaktırmadığını sanarak gülleri ağzına atan müdür yardımcısının, Edebiyat öğretmeni olup bitkilere takık olduğu için öğrencil...