SL-35

10K 743 68
                                    

Bugün uzun zamandır izlemeyi ertelediğim İncir Reçeli 2'yi izledim. Aşırı bir bunalım moduna girdim. Değişik miyim neyim jsjsjsjsj

Muazzam şekilde etkilendiğim filmler arasında yerini aldı. Sanırım uzun süre etkisinden çıkamayacağım :")

Aranızda izlemeyen varsa mutlaka izlesin. Netflixte ilk filmde var, ikinci filmde..

Neyse daha fazla uzatmadan burada bitiriyorum. Keyifli okumalar :)

"Ela abla bu kadar önemli olan şey ne? Doruk'a çaktırmadan gelmek çok zor oldu." Ela abla gülümseyerek önündeki sandalyeyi gösterdi. Çantamı sandalyenin kenarına asıp oturduktan sonra dikkatle yüzüne baktım.

"Canım yardımına ihtiyacımız var."

"Ne konuda?"

"Kemal amcan, Doruk'un yurt dışında okumasını istiyor. Bu yüzden onu ikna etmek için günlerdir uğraşıyor. Ama ikna edemedik." Yüzüme bir donukluk yayılırken sakin kalmaya özen gösterdim.

"Gitmek istemiyorsa ben ne yapabilirim ki?"

"Beste, daha iyi bir eğitim alması için bunu yapıyoruz. Sık sık gelip gider. Sürekli orada kalacak diye bir şey yok. Lütfen onu düşün." Kafamla onayladım.

"Haklısın, Ela abla. Ama bana bu konuyu açmadan onunla konuşursam sizinle arası bozulur."

"Ne yapmayı düşünüyorsun?"

"Bana anlatmasını için uğraşabilirim." Kafasıyla onaylayan Ela abla önündeki kahveden bir yudum alınca düşüncelere daldım. Doruk'u nasıl ikna edecektim?

*

"Doğruluk, cesaret oynamaya ne dersiniz?" Herkes bana baygın bakışlar atarken gözlerimi devirdim.

"Öyle aptal aptal oturmaya devam edin!"

"Tamam ben oynarım." diyen Yaren yanıma oturunca bakışlarımızı Semih'e çevirdik. Semih omuzlarını silkip yanımıza oturunca dudaklarımı birbirine bastırıp Doruk'a baktım.

"Tamam tamam." dedikten sonra oda yanımızda yerini aldı. Şişeyi sehpanın üstüne koyduktan sonra Yaren çevirdi.

Yaren çevirdiği için soruyu o soracaktı. Şişenin ucu beni gösterirken cevap vermesi gereken taraf ben olmuştum.

"Doğruluk mu? Cesaret mi?"

"Doğruluk."

"Doruk olmasaydı sınıftan ilgini çeken kişi kim olurdu?" Dudaklarımı birbirine bastırıp Doruk'a baktığımda kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

"Ömer." Doruk'un ağzı şaşkınlıkla açılırken elimi çenesine koydum ve ağzını kapattım.

"Rakibin güçlü dostum." diyen Semih'e bakıp güldüğümde Doruk sehpahanın üzerinden uzanıp Semih'in kafasına vurdu.

"Ben çevireceğim." diyen Semih bir yandan kafasını ovarken diğer yandan şişeyi çevirdi. Şişenin ucu Doruk'u gösterdiğinde bakışlarımı ona çevirdim.

"Doğruluk mu? Cesaret mi?"

"Cesaret." dediğinde dudaklarımı büzüp Semih'e baktım. Bana pis pis bakarken gözlerimi kıstım.

"Besteyi öp!"

"Çocuk olma Semih." Gözlerimi devirip Doruk'a baktığımda beklentiyle bana baktığını gördüm.

SAYKO LİSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin