BÖLÜM 1: BAŞLANGIÇ💫

12.7K 331 49
                                    


"Oğlum emin misin yalnız yapabilecek misiniz?"

"Abartma anne sadece bir kaç gün kızımla yalnız vakit geçirmek istiyorum her şeyi biliyorum zaten artık." Beyzamızdan ayrılalı 7 ay olmuştu. Bebeğe tek başıma bakamayacağım söyleyip eve gitmemize izin vermiyorlardı. Ya benim ailemin ya da Beyza'nın ailesinin evinde kalıyorduk kızımla ki zaten ben pekte evde olmuyordum işimden dolayı. Ne müezzinlik yapmaya devam ediyordum ne de yıllardır beklediğim o atama gerçekleşmişti. Kızıma verdiğim sözün peşinden gidiyordum. Annemizin intikamını alacaktık. Sonra kızımla sakin ve huzurlu bir hayat sürecektik Beyzasız nasıl becerebileceksek bilmiyordum ama sakin ve huzurlu. Kızımla biraz baba kız vakit geçirmek istiyordum. Ona doya doya annesinden bahsetmek o ağlayınca bende ağlamak istiyordum. Biraz kendi kabuğumuza çekilmeye ihtiyacımız vardı.

"Sen bilirsin ama aklım sizde kalır sık sık ara bi sıkıntı çıkarsa da geri gelin buraya."

"Tamam anne çantası hazır mı Beyza'nın?"

"Hazır hazır her şeyi koydum."

"Hadi Allah emanet olun." Diyip annemin elindeki çantayı da alıp evden çıktım.

**********************

"Hoşgeldin kızım evimize hoşgeldin." İlk defa onunla evimize gelmiştim. Gerçi 7 aydır eve gelişlerimi saysam iki elin parmağını geçmezdi herhalde. Heryerde heryerde Beyzamın izleri vardı. Her köşesinde ona ait anılar. Onun kokusu onun sesi hakimdi bu eve. Sanki her an bir yerlerden çıkacakmış gibiydi ama sadece gibiydi. Çıkmıyordu gelmiyordu alışmak zorundaydım ama çok zordu buna alışmak çok zordu. Alışmak istemiyordum da zaten. Beyzasızlığa alışmanın bir anlamı yoktu. Baktığım her köşe de o vardı sanki bana gülen kızan şakalaşan Beyzam. Koridorda beni sinirle kovalayan her zaman o asla acıtmayan peluş terliğini bana fırlatan Beyza vardı bu evde. Benden ve evimizden asla gitmeyecek olan Beyza vardı.

Odamıza geçip kızımızı yatağın üzerine bırakıp battaniyesinden ayırdım. Yanına uzandım ve gözlerimi kapadım. Sanki Beyza da yanımızdaymış gibi kızımız ikimizin ortasında huzurlu uyuyormuş gibi davrandım. O kadar çok inandırdım ki kendimi bu düşünceye gerçek sandım bir an gözlerimi hiç açmak istemedim. Ta ki kızımın ağlama sesine kadar. Karnını doyurdum altını değiştim uyutmaya çalıştım ama olmuyordu bir türlü ağlaması durmuyordu. O da Beyza'yı istiyordu benim gibi onun da ona ihtiyacı vardı. Onu beşiğine koyup duvarın önüne çöktüm.
O ağladıkça bende ağladım. Daha çok ağladım hayatımda ilk defa bağıra bağıra ağladım.

"Görmüyor musun sana ihtiyacımız var. Bir yanımız hep eksik ben ona yetemiyorum ben kızımıza yetemiyorum Beyza. Sana ihtiyacımız var ikimizinde sana ihtiyacı var. Tek eksiğimiz sensin. Olmuyor yapamıyorum işte çok çaresizim annesini istiyor ve ben hiçbir şey yapamıyorum. Hiç bir halimle ona yetemiyorum. Kendime yetemediğim gibi ona da yetemiyorum. Henüz ben bile sana doyamamışken onu annesizliğe alıştıramıyorum. Çok küçük Beyza çok küçük ben onun o minik kalbini tamir edememekten çok korkuyorum. Doğduğu günden beri kırık olan o kalbe sahip çıkabileceğimi düşünmüyorum." Hâlâ ağlamaya devam eden kızımı kucağıma alıp tekrar yere çöktüm. Sonra gözleri gözlerimi buldu tıpkı annesi gibi baktı. Annesi gibi parıldadı gözleri.

"Ağlama lütfen ağlama sana yetememekten çok korkuyorum lütfen babayı bu kadar aciz bir duruma sokma meleğim sen bir mucizesin babanı ayakta tutabilmek için gönderilmiş hayata dört elle sarılmış bir mucizesin. Yardım et bana sana yardım edebilmem için yardım et bana." Sustu benim ona yardımcı olmam benim onu susturmam gerekirken daha bu küçük yaşta kızım bana yardımcı oldu. Sanki söylediklerimi anladı da beni avutmak ister gibi sustu ve muhteşem bir gülüş sergiledi. Şu an karşımda yedi aylık bir bebek değildi sanki bana bakan. O kadar anlam bu minicik bir çift göze yüklenmiş olamazdı.

MAVİACZ "SESLENDİRİLDİ"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin