BÖLÜM 22: GÜNYÜZÜ💫

3K 235 29
                                    

Zaman aralarına mesafe koyarak ilerlemeye devam ediyordu. Aralarındaki engeller kalkarken onlar engel koymaya devam ediyordu. İstemeyerek, bilmeyerek, farketmeden uzaklaşıyorlardı birbirlerinden. Süheyl Beyza'nın daha iyi olduğuna emin olunca tekrardan karşı eve geçmişti. Öylesine alışmıştı ki bir kaç haftada onunla olmaya. Bir kaç dakikadan fazla yanında durmasa bile alışmıştı. Beyza şimdi terkedilmiş gibiydi. Koca ev yine eskisi gibi üstünde üstüne geliyordu. Yanında gidemese bile varlığı bile öylesine iyi geliyordu ki. Geceleri uyurken güvende hissediyordu. O lanet gecenin korkusu sarmıyordu bütün bedenini. Ama şimdi 3 gecedir gram uyku girmiyordu gözlerine. Sabahları yorgunluktan bir iki saat sızıp kalmalarını saymazsa hiç uyumamıştı hatta. Bir ruh gibi gidip geliyordu derslerine. Uğramamıştı bile Süheyl yanına. Daha iyi oldun mu diye sormamıştı. Sırf tekrardan gelmesi için hasta numarası yapmayı düşünmüştü ama sonradan bu kadar gurursuz olamayacağına kanaat getirmişti. Onu kendine mecbur edemezdi. Kendi hayatı vardı. Sürekli onunla ilgilenemezdi biliyordu. Geçen gün pencereden dışarıyı seyrederken ki kesinlikle Süheyli beklemiyordu orada, görmüştü Süheyli. Telefonla konuşurken yüzündeki mutluluğu görmüştü. Sevdiği kızla konuştuğunu düşünmüştü Beyza. Başka kim olabilirdi ki yüzünde böylesine derin ve içten bir gülüşe sebep olan kişi.
Ama evliydiler sonuçta değil mi? Gerçek bir evlilik olmasa bile evliydiler. Bekleyemez miydi boşanana kadar. Boşanmak. Bu kelime ürpermesine sebep oluyordu.

Çalan kapının sesiyle düşüncelerinden sıyrılıp oturduğu koltuktan güçlükle kaldırdı kendini. Günlerdir ne uyuyor ne de doğru düzgün bir şey yiyiyordu. İyice güçten düşmüştü. Kapıyı açtığında karşısında Ömer ve Murat içten bir şekilde gülümserken gördü. Bu çocuklar ona enerji veriyordu.

"Selam gençler." dedi o da yüzüne yerleştirdiği gülümseme ile.

"Selam Beyza abla."

"Hayırdır siz benim kapımı çalar mıydınız?" Dedi yalandan kızmış gibi yaparak.

"Bizde gönlünü almaya geldik. Bu gece misafirin olabilir miyiz?"

"Bu da soru mu çok mutlu olurum hadi geçin içeri." Dedi kenara geçip onlara mesafe bırakarak.

"Abimin işi varmış geç dönecekmiş bu gece. Bizde o gelene kadar seninle vakit geçirelim dedik." İşi varmış. Geç saate kadar hemde. Ne işi vardı ki Süheyl'in?

"Ya demek öyle. İyi yapmışsınız. Uzun zamandır film gecesi yapmıyorduk sizinle. Bana da iyi gelir. Abinizin ne işi varmış ki?" Dedi sondaki cümleyi umursamaz bir şekilde.

"Önemli bir iş dedi geç gelirim dedi başkada bir şey demedi."

"Neyse önemi yok. Biz eğlencemize bakalım değil mi?" Dedi yalandan bir heyecanla. Kötü bir kurt saniyeler içinde içini kemirmeye başlamıştı. Süheyl'in bu kadar önemli ne işi olabilirdi ki?

**********************************

Süheyl...
İçi patlamaya hazır volkanlar ile çevrili genç adam.
Yorgun, güçsüz, tahammülsüz.
Günlerdir düşünmekten kafayı yemek üzereydi. Ne yapması gerektiğine bir türlü karar veremiyordu.
Vaz mı geçmeliydi artık?
Bunca boş çaba bunca geçen zaman ona bunu mu gösteriyordu?
Enis amcasının söylediklerinin, rüyasında verdiği kuşağın bir anlamı yok muydu acaba?
Süheyl istediği manalara mı yormuştu hepsini?
Öyleydi.
3 gündür gece gündüz uyumadan düşündüğü ve şimdilerde verdiği karar bu yöndeydi.
Vazgeçecekti.
Evet acıtacaktı. Evet yakacaktı. Evet darmadağınık olacaktı belki de ama vazgeçecekti.
Beyza'nın mutlu olmasını istiyordu çünkü. Şu dünyada bir kez olsun onu mutlu görmek istiyordu. Bu mutluğun bedelini ağır ödeyecekti belki de ama olsundu. Değecekti çünkü.
Kafasını biraz daha toplamak ve Beyzayla nasıl bir konuşma yapacağını düşünmek için bir yere gelmişti. Yıllardır Beyza'yı getirmek istediği yere.
Tevafuk eseri 18 yaşında keşfettiği bu kulübeyi heyecanla içinde bir sır gibi saklamıştı.
Birgün eğer birgün Beyza'da onu severse onu buraya getirecekti. Günlerce burada kalacaklardı. Her şeyden soyutlanmış ormanın derinliklerindeki bu izbe yerde sadece birbirlerine vakit ayıracaklardı.
Hayal ettiği bu şey yüzünde alaycı bir gülümseme olarak kaldı sadece.
Bu gece bu kulübe de bu hayalin üzerine bir bidon benzin döküp yakmıştı.

MAVİACZ "SESLENDİRİLDİ"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin