Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yanağımı yumruk yaptığım elime yasladım ve ofladım. Saatlerdir benim dışımda herkes Bangtan ile beraber söyleyeceğimiz şarkı üzerinde çalışıyordu ve ben sıkıntıdan patlıyordum. Şarkı söylemek ve dans etmek dışında hiçbir konuda yetenekli olmadığım için onlara yardımcı olamıyordum. Durum buyken benim sıkılmam kaçınılmazdı.
"Ben bir su içeyim." Jungkook yerinden kalkıp ayaklandığında hızlıca ben de yerimden kalktım. Son birkaç saattir onu yalnız yakalamaya çalışıyordum fakat o kadar hararetli çalışıyordu ki yerinden kıpırdamamıştı bile.
Derin bir nefes alarak mutfağa girdim. Surahiye uzandığı sırada kafasını kaldırdı ve bana kısa bir bakış atıp işine geri döndü.
"Kek mi yapsam ya?" dedim ilgisini çekebilmek için. Normal bir zamanda bunu dediğim anda sevinçten çıldırırdı fakat şimdi sadece omuz silkmişti.
"Islak kek güzel olur mu sence?"
"Oradan bakınca konuyla ilgileniyormuşum gibi mi gözüküyor?" Jungkook bana ters ters bakınca yutkundum. Kesinlikle bana çok sinirliydi hatta sadece sinirli değil kırgındı da.
Bir süre bana öylece baktı ve göz devirip mutfaktan çıktı. Arkasından öylece bakarken aklıma gelen fikirle gülümsedim. Bugün onun gönlünü kesinlikle alacaktım. Başka yolu yoktu. Eskiden onun sesini duymaya tahammül edemezken şimdi bana karşı sessiz kalmasına tahammül edemiyordum. Çok garipti. Ona bu kadar kısa bir sürede bu denli değer vermem çok garipti.
Hızlıca evden çıkıp durağa yürüdüm. Alışveriş merkezinin önünden geçen otobüse bindiğimde haftasonu olduğu için rahatlıkla boş yer bulup oturabildim. Yol boyunca aklımdaki planı tartarken yaklaşık iki saat sonra yüzümdeki memnun bir ifadeyle eve dönüyordum.
Elimdeki poşeti koluma asıp çantamdan anahtarımı çıkardığımda derin bir nefes aldım. Yapacağım şey işe yarayacak mıydı bilmiyorum ama aklımda alternatif bir plan daha vardı.
Kapıyı açıp içeriye girdim. Ağır kapı ardımdan kapanırken evdeki sessizlikten kızlar ve Seokjin, Taehyung, Jimin üçlüsünün gittiğini anlamıştım. Hızlıca salona girdim ve elimdeki poşeti sallaya sallaya koltukta oturan Jungkook'un karşısına dikildim.
