Aldığım her kararda bencil olduğum gerçeği yüzüme defalarca kez çarpmıştı. Yaptığımın yanlış olduğunu bildiğim halde devam etmek bana korkunç bir haz veriyordu ve ben artık kendimi böyle kabullenmiştim. Ben bencilin tekiydim. Sadece kendimi ve değer verdiklerimi önemserdim. Fakat şimdi vereceğim her karar ne yaparsam yapayım sevdiğim bir insanı üzecekti. Ya Lisa'nın yanında olacaktım ya da Jimin'in. Fakat ikisinin de benim için çok değerli olduğu bir gerçekti.
"Neden gizlice buluşmamışlar ki?" sıkıntılı bir nefes verip Jungkook'a baktığımda bana bakmaktan kaçındığını fark ettim. "Senin haberin var mıydı buluşacaklarından?"
Jungkook elindeki telefonu masaya bıraktı ve bana döndü. Ona nasıl bakıyordum bilmiyordum fakat içim içimi yiyordu ve ben sinirlenmeye başlamıştım. Jimin nasıl olur da Jennie ile buluşurdu? Bize yaptıklarını öylece unutmuş muydu yani?
"Haberim vardı." Jungkook yutkunarak bana baktığında histerik bir şekilde güldüm. Demek onun da haberi vardı… Emeklerimi elimden çalan o kızla yakın bir arkadaşım buluşuyordu ve sevgilim de buna göz yumuyordu. Cidden, şaka falan mıydı bu?
"Bravo Jungkook! Gerçekten! Harikasın ya!" sinirle yumruklarımı sıktım ve alt dudağına işkence eden adama baktım. Neden bunu yapmıştı ki? Arkadaşlarına değer verdiğini biliyordum fakat Jennie Jimin'e de zarar verecekti, emindim.
"Bağırma Chaeyoung. Eve gidince konuşuruz bu mevzuyu."
"Şimdi konuşacağız." sinirden hızlanan soluk alışverişlerim beni korkutmaya başladığında midemdeki garip hissi atamıyordum. Sindiremiyordum. En yakın arkadaşlarımdan biri ve sevgilim resmen arkamdan iş çevirmişti!
"Neyi konuşacağız Chaeyoung? Ortada yanlış olan bir şey göremiyorum ben."
"Ne demek göremiyorum?" kaşlarımı çattım ve hayretle ona baktım. "Jungkook sen delirdin mi! O kızın bize neler yaptığını unuttun mu?"
"Anlamıyorsun Chaeyoung." Jungkook bıkkın bir nefes verdi ve bana baktı. "Jimin Jennie'yi deli gibi seviyor ve onu affetti. Onların ilişkisine karışacak değilim."
"Jimin'e de zarar verecek!"
"Vermeyecek!" Jungkook birden bire sesini yükselttiğinde korkmuştum. Bana o kadar sert bakıyordu ki endişelenmeye başlamıştım. "Sizin sorununuz bu işte! İnsanların değişebiliceğine, pişman olabileceğine inanmıyorsunuz! Jennie pişman oldu, sizden özür dilemek, hatasını telafi etmek istedi fakat siz onu kendinize yaklaştırmadınız. Onunla olan iletişiminizi kesmek sizin tercihiniz fakat Jimin istemedi. Jennie'yi dinledi çünkü onu seviyor ve ne olursa olsun yanında olmak istiyor. Jennie suçsuz demiyorum fakat bırakın artık şunu! Sizin hükümleriniz neden hep müebbet? Neden insanlara hapishaneden çıkmak için bir şans vermiyorsunuz?"
Sinirden dolan gözlerimden bir damla gözyaşı firar ettiğinde bakışları yumuşadı ve bir şey diyecek gibi oldu fakat ona izin vermedim. "Bu hikayenin kötüleri biz miyiz yani? Onca suçu işleyen kız masum fakat hükmü veren bizler mi suçluyuz? Ben senden hiçbir şey istemedim Jungkook! Şununla arana mesafe koy demedim veya saçma sapan kıskançlıklarla düzenini bozmadım! Sadece bana zarar veren insanlardan uzak durun istedim çünkü bir kere suç işleyen isterse rahatlıkla bir kez daha suç işler!"
"Hayır, Chaeyoung. Senin bizi düşündüğün falan yok. Sen kin dolusun ve bencilsin. Etrafındaki herkes senin doğrunu kabul etsin, senin sevdiğin insanları sevsin istiyorsun." yüzünü buruşturdu ve ben o an içimde bir şeylerin koptuğunu hissettim. "Seni tanıyorum Chaeyoung, seni çok iyi tanıyorum. Sen insanları sana anlattıklarıyla değil, hatalarıyla tanırsın. Kısa bir zaman öncesine kadar beni de öyle tanıdın. Bırak şu kinini. İnsanlar pişman olabilir ve herkes senin sevdiklerini sevmek zorunda değil."
"Asıl sen kes şunu! Beni çok iyi tanıyormuş gibi davranmayı kes!" yüzümün ıslandığını hissettiğim anda Jungkook bakışlarını kaçırdı ve hiçbir şey söylemedi. Bu kadar mı doluydu bana karşı? Beni sevdiğini bilmesem benden nefret ettiğini düşünecektim. "Ben sadece zarar görmekten bıktım!"
"Jimin de bıktı!" sesi gittikçe kısılırken bana bakmamaya özen gösteriyor gibiydi. "Sizi üzmekten korktuğu için Jennie'den vazgeçmek istedi fakat bu onu daha da yaraladı. Ve ne var biliyor musun Chaeyoung? Onu çok iyi anlıyorum. Bu yüzden yaptıklarına ses çıkarmadım."
"Şimdi anlaşıldı," dedim sinirden gülerken. "Şimdi anlaşıldı Jeon. Yine ben suçlu oldum, öyle mi? 6 yıl boyunca hislerini fark etmeyen ben suçlu oldu. Bu hikayenin kötü karakteri benim, dimi!"
Jungkook şaşkınlıkla bana baktı ve yutkundu. Bana sinirliydi, yıllarca ona fark etmeden acı çektirdiğim için sinirliydi ve acısını benden çıkartmaya çalışıyordu. Bana aşık olduğunu söylüyordu fakat artık buna inanasım gelmiyordu. Karşımdaki adam, benim dışımda herkesi masum çıkarmak için hazırdı.
"Ben öyle bir şey demedim Chaeyoung! Lafımı başka yerlere çekme! Sadece Jimin'i anlıyorum ve bu yüzden onun arkasındayım. Birini sevdiği için arkadaşıma cephe alacaksan-" sustu. Cümlenin devamını getiremeyip tedirginlikle bana baktığında kalp atışlarım hızlandı. Belki dile getirmedi fakat ne diyeceğini biliyordum. Onu terk etmemden deli gibi korkan adam, beni terk edeceğini söylemişti.
Ne hissettiğimi kestiremiyorum fakat sinirden yanan bedenimi, ruhumdan ateşe verdi. Öptüğü her yeri gözyaşlarımla ıslattı. Hislerini yüzüme vurup hepsinin yerlere saçılmasına izin verdi. Jungkook hislerini bana vermeyi değil, onlarla beni yakmayı seçmişti. Onu sevmemi istemiyordu. Sadece bana olan bağlılığını lanetli buluyor ve canımı yakmak istiyordu.
Ya da hisleri yalandı.
Kafam karman çormandı. Haklı olmak umrumda değildi. Sadece o kadar kırılmıştım ki ağzına alamadığı o cümleden korkmadığımı görsün istedim. Ona ihtiyacım olmadığını görsün istedim.
"Lafını bitir Jeon." yanaklarımı hızlıca sildim ve kendimi gülümsemeye zorladım. Bana öyle ifadesiz bakıyordu ki her saniye daha da kırılıyordum. "İçinde kalmasın." zira benim içimde olan her şeyi yakıp kül ettin.
"Ne demek istediğimi biliyorsun." yumruklarını sıktığını gördüğümde göğüs kafesime dolan havanın beni boğduğunu hissettim. "En azından sen bir şeyleri fark edene kadar ara verelim Chaeyoung."
"Ara vermek mi?" kahkaha attım. "Ara vermek öyle mi? Ben bir şeyleri fark edene kadar? Bu kadar uzlaşmacı olma ve bitir şu ilişkiyi!"
Sinirle yerimden kalktım ve çantamı omzuma astım. Aynı anda o da kalktığında sözlerimin canını yakmasını deli gibi istiyordum. "Bitir şu ilişkiyi de huzura ereyim!"
"Benim bitirmeme gerek yok." alayla güldü. "Bu ilişki zaten bitmiş."
Oy sınırını geçmiyorsunuz :( neyse ki finale az kaldı o yüzden artık bir şey demiyorum istediğinizi yapın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Wrong • rosékook
FanficBu okulda dört yanlış bir doğruyu götürmez; tek yanlış, herkesi götürür Chaeyoung. #blackpink 1☆ #lisa 1☆ #jisoo 1☆ #hayrankurgu 2☆ 23.03.19 08.09.19