Altüst olmuştum.
21 yıllık hayatım boyunca yaptığım tüm gelecek planları tuzla buz olmuştu ve ben bu durumu bir türlü engelleyemiyordum. Bir hayalim yoktu belki ama sevdiğim insanlarla bir plan yapmıştım. Gelecekte beraber olacak, bir iş kuracak ve hobilerimizle ilgilenecektik. Bu zamana kadar tek eksiğimiz akademik bir başarıydı, şimdi ise çok büyük bir eksiğim daha vardı.
Jungkook yoktu.
Hayatımdan çıkmıştı. Ardından kapıyı kapatmış ve üstüme kitlemişti. Gidecek hiçbir yerim veya bana iyi gelebilecek kimse yoktu. Kilitli kalmıştım fakat nerede olduğumu bile bilmiyordum. Canım yanıyordu, canım çok fazla yanıyordu ve ben etrafımdaki onca insana rağmen yalnız hissediyordum. İstediğim tek şey o'ydu. Ona ihtiyacım vardı. Elimi tutmasına, sarılmasına, bana bakmasına ihtiyacım vardı. Bana bir yabancıymışım gibi davranmasına, yanımdan geçip gitmesine katlanamıyordum.
"Kızım 1 ay oldu ya! Ağlama artık!" ne zaman akmaya başladığını bilmediğim gözyaşlarımı Jisoo sertçe sildiğinde Seokjin gözlerini devirdi ve Jisoo'yu itip yanağımı okşadı.
"Kızın yanağını deştin, gerizekalı."
"Karıma ne diyorsun lan sen!" Taehyung elindeki yastığı Seokjin'in kafasına fırlattığında Jisoo Taehyung'a öpücük attı ve Lisa elimdeki telefonu alıp birkaç tuşla Jungkook'u instagram'dan engelledi.
"Sana geri döneceğine eminim fakat o zamana kadar onun fotoğraflarını görüp ağlamanı istemiyorum."
"Bana geri dönmeyecek."
"Hay, kendimi sikeyim. Bu olanlar benim suçum." Jimin kafasını yanındaki duvara ritmik bir şekilde vururken Taehyung onun kafasına vurdu ve Jimin'in kafası sertçe duvara çarptı. "Amını sikeyim Taehyung! Ne yapıyorsun lan?"
"Ne yapıyorum sence amına koyayım?"
"Siz de iyice küfürbaz oldunuz." Jisoo göz devirerek başını Seokjin'in bacaklarına koyup ayaklarını da Taehyung'un kucağına uzattı. "Masaj yap kankişim."
"Siktir git aşkım." dedi Taehyung göz devirerek. Ardından yüzünü buruşturduğunda bozulan psikolojim yüzünden istemsizce kahkaha atmıştım.
"Al işte! Kız benim yüzümden delirdi." Jimin ağlamaklı bir yüz ifadesiyle Lisa'nın bileğinden tutup kendi kafasına vurmaya başladı. Bir süre sonra Lisa bileğini ondan kurtarıp Jimin'e kendi isteğiyle vurmaya başlamıştı.
"Jimin bir sus ya. Senin suçun falan değil! O gün vedalaşmak için Jennie ile buluştuğunuzu ikimiz de bilmiyorduk ve bizim ayrılma sebebimiz bambaşka. Biz cidden anlaşamıyoruz." burnumu çekip Jimin'e baktım. "Jennie'nin, beresinden kurtulmak için onu cesaretlendirdin diye seninle buluşmak ve teşekkür etmek istemiş olması beni ilgilendirmez, birbirinizi sevmeniz de ilgilendirmez. Sen benim arkadaşımsın ve benim tek istediğim senin mutlu olman. Sadece, Jennie'nin sana zarar vermesinden korktum, kaldı ki siz vedalaşıp aranızdaki her şeyi bitirmişsiniz."
"Ben cidden arada kaldım." Seokjin ellerini Jisoo'nun saçlarına daldırıp örmeye başladı. "İkiniz de hem haklı hem de haksızsınız. Jungkook insanların bağışlanmayı hakettiğini ve arkadaşı mutluysa onu ne olursa olsun desteklemesi gerektiğini savunmuş. Sense korkuyorsun. Zarar görmekten, birilerinin kırılmasından korkuyorsun. Ama gel gör ki ne yaparsan yap korkuların seni bulur Chaeyoung. Birileri kırıldı ve biz sadece izledik."
"Hayır, Jungkook da aşırı tepki göstermiş. Chaeyoung'un üstüne fazla gitti." dedi Jisoo homurdanarak. Lisa ofladı ve başını onaylamazcasına salladı.
"Bilmiyorum, Jungkook çok duygusal ve bazen aşırı tepkiler gösterebiliyor fakat Chaeyoung da böyle. İkisi de aşırı tepki gösterdi. Bu konuyu oturup düzgünce konuşmak varken fazla duygusal davrandınız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Wrong • rosékook
FanficBu okulda dört yanlış bir doğruyu götürmez; tek yanlış, herkesi götürür Chaeyoung. #blackpink 1☆ #lisa 1☆ #jisoo 1☆ #hayrankurgu 2☆ 23.03.19 08.09.19