13.Bölüm: "Birlikte ama Yalnız, İki Yabancı."

10K 637 108
                                    

Bir bölüm daha atacağım şimdi. Yazım yanlışı, mantık hatası varsa söyleyin lütfen. İyi geceler.

Multimedya; Kamer
Bölüm şarkısı; Teoman - İki Yabancı

"Gitmedi." Dedim kararımdan sonradan pişman olacağımın garantisini vererek kendime. "Odada olması lazım şu an. O, dinleniyor." İntikam diye fısıldadı iç sesim. İntikamını ne zaman alacaksın?

"Neden?" Omuz silktim. "Sanırım hasta olmuş. Ozan'a sorup seni bilgilendiririm." Kafasını sallayarak onayladı beni. "Nasıl döneceğiz?" Gülerek sorduğum soruya o da gülmeye başladı. Kurban olduğum bu kadar güzel gülebiliyorsun madem, neden şerefsizlik yapıp milletin gülmesine de izin vermiyorsun?

"Bilmiyorum, bir yerde sarılır uyuruz herhalde." Dediği şeye öksürerek, "Taşak geçmeyi bırak da ayağa kalk hadi." diye cevap verdim. Tanrım, kalbin yerinden çıkmak gibi bir özelliği var mıydı? eğer varsa şu an ilk sürümünü gerçekleştiriyordu bedenimde.

İkimiz de ayağa kalkıp yürümeye başladığımızda derin derin nefesler vererek iri cüssesini takip ettim. Ayaklarımız kumda bata çıka ilerlerken bir yandan şarkı mırıldanıyor, bir yandan da Kamer'in sırtını kesiyordum. "Manitan var mı senin?" Sorunun bana gelip gelmediğini anlamak için sağa sola baksam da boş yolda bir tek denizdeki balıklar bir de biz vardık. "Yok." Dedim istemsiz.

"Benim hayatımda hiç sevgilim olmadı. Yani konuştuğum ve beğendim insanlar oldu da sadece bu kadardı, kimseyi gerçekten sevecek kadar beğenmedim." omzunun üstünden şöyle bir baksa da sessiz kaldı. "Tip olarak değil, karakter olarak yani." önce derin bir nefes aldı, sonra olduğu yerde durdu.

"Daha önce hiç.. birisinden güzel diye intikam aldın mı? bana biraz saçma geliyor, birisi neden sırf güzel diye başka birisinden intikam almak ister ki?" Sorunun cevabı basitti.

"Kendisi çirkindir." garip garip bakan yeşilleri hırsla önüne dönünce kumun üzerindeki gölgesine baktım oflayarak. "İmkansız." bir süre sussa da konuşmaya karar verdiğinde sesini yükselttiğinden irkilmemi sağlamıştı. "O benim yirmi senelik hayatım boyunca gördüğüm en güzel şey. Eğer başka birinden sırf güzel diye intikam alacaksa, ve o da erkekse. O herifin çükünü keserim." Bunları bana söyleseydi, emin olun hem egom okşanırdı hem de ondan azıcık ilgi isteyen ruhum.

Fakat laf bana gelmemişti.
"Bilemiyorum." Demekle yetindim. İntikam alınması gereken tek varlık sensin gerizekalı demek istiyordum. Sen benim hayatımda gördüğüm en güzel şeysin asıl.

Sustum.
Bazen kelimeler bir araya gelemezdi, birbirlerine küserler, cümle oluşturmamak için itip kakarlardı birbirlerini. Bazen susmak en iyisiydi. Bazen hiç farkında olmamış gibi davranmak en iyisiydi.
"Şurada bir otel var." İşaret ettiği yere baktım. "İyi de üzerimizde hiç para yok ki-" sırıtarak biraz gerisinden giden bedenimi kavradı, bu sıcak havaya rağmen soğuk olan eliyle. Eli kolumda bir şekilde otele kadar sessizce ilerledik. Sorgusuz sualsiz takip ediyordum onu, benim kitabımda buna güven denirdi fakat neyine güvenecektim onun? bana yalan söyleyen o güzel yüzüne mi?

Giriş kapısı kocaman olan bir otelin içerisine girdiğimizde, yüzümüze çarpan klimayla ikimizde ohlamıştık. Bu sıcak havada siz de 2 saate yakın güneşin altında kalın da, göreyim ben sizi.

Bizim kaldığımız otelinkine benzer olan resepsiyona vardık sakince. "Merhaba, nasıl yardımcı olabilirim?" Şu an aşırı komik gözüküyor olabilirdik, o da ben de üzerimizde yalnızca şortumuzla koskoca otelin ortasında duruyorduk, Kamer'e bakınca "oha." diyenler büyük ihtimalle bana bakınca "ıy!" diyordu.

BODRUM (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin