Alın size hediye. Ortalık karışıyor.
Multimedya; Gözde
Bölüm şarkısı;Yüzyüzeyken Konuşuruz - Bir Sinema Filmine Bilet AlmışımBazı insanlar vardır. Acılarını ne kadar dışa vururlarsa vursunlar, yüzeyde kalır. Cümleler boğazına düğümlenir, nefesi boğazına düğümlenir.
Ne zaman konuşmaya çalışsa, konuşamadıkları yutar onu. Dıştan her şey mükemmeldir çünkü. Dıştan her şey kusursuz görünür. Ozan'da öyle bir çocuktu. Ailesiyle beraber büyümüştü, zengin bir ailenin tek çocuğu olarak hep yalnızdı. Babası da annesi de onunla muhattap olmadan işe gider, döner ve işi eve getirirlerdi. Ozan'ın hayatı lise zamanlarında başlamıştı. Aşkın'la tanışmış, hayatını renklendirmişti onunla. Ne zaman bir arada olsalar daha da güçlenirdi, daha fazla gülerdi.
Sonra hayatına birisini sokma çabasıyla belki isteyerek belki istemeyerek, Gözde'yi almıştı. Ozan için bir alışkanlıktı o. Daha önce ne öpüşmüşler, ne de herhangi bir cinsel temasta bulunmuşlardı. Gözde istese de lafını etmiyordu Ozan etmedikçe, Ozan da tahmin edersiniz ki hiç etmemişti.
Çalan kapıyla beraber yatakta boylu boyunca uzanan bedenini sağına döndürdü. Uyanmak istemiyordu. Uyanırsa hissederdi, hissetmek istemiyordu.
"Öf be!" yavaşça doğrularak kapıya yürüdü. Bir yandan kaşınan kafasını kaşıyor, diğer yandan hafif çilli yüzünü ovuşturuyordu.
Kapının kolunu tutup aşağı indirdiğinde, odanın soğukluğunun verdiği ürperti sırtına vurdu. Yüzüne vuran sıcaklıkla hafif geriledi. Gelen Ergün'dü.
Odaya giren Ergün etrafa bakarak Aşkın'ın olup olmadığını kontrol ederken, Ozan "Ne işin var burada?" diye fısıldadı boğuk sesiyle. Yeni uyanmanın verdiği sinirle oldukça agresifti şu an.
"Sadece seni görmek istedim." omuz silken sarışına baktı. "Her görmek istediğimizi istediğimiz zaman görebiliyor olsak şu an Gözde burada olurdu." gözlerini devirerek geldiğinden beri içinde tuttuğu siniri saldı Ergün. Şimdi söyleyeceği şeydi tüm gün boyunca sinirini bozan. Kalktığından beri keyfinin kaçık olmasını sağlayan.
"Gözde buraya geliyor." dedi sert çıkan sesiyle.
"Götüne kına yakabilirsin artık." Bu söylediklerinin Ozan'ı mutlu edeceğini düşünse de suratında gördüğü ifade onu güldürmeyi başarmıştı. Ozan gözlerini kapatarak parmaklarını burun kemiğinde gezdirdi. "Neden bahsediyorsun sen?" odaya giren bedenin peşinden ilerledi. Ne demek Gözde geliyordu?"Gözde'nin geldiğini, yolda olduğunu söylüyorum bebeğim. Bunu anlamayacak kadar aptalsan Kamer'in bir daha üzerine işemesini engelleyemezsin." odanın ortasında dikilen bedenden sinir dalgası yükseliyordu. Tam bir şeyleri yoluna koymuştu ki o aptal kız tekrar geliyordu.
Ne zaman duygularının peşinden gitmeye kalkışsa eline yüzüne bulaşıyordu her şey. "Bunu nereden öğrendin?"
"Kamer'i duydum. Gözde'yle konuşuyordu. Sonra telefonu kapattı ve aynen şunu söyledi. Gözde Bodrum'a gelecekmiş." Ozan yüzünü buruştursa da sessiz kaldı. Ne diyecekti, sevgilim geldiği zaman seninle kırıştıramayacağız mı?
Unutun gitsin. Ozan hiçbir boku beceremiyordu şu hayatta. "Sevindin." gözlerini daldığı yerden çekip Ergün'ün sinirli yüz ifadesine baktı. "Onun gelecek olması seni sevindirdi. Söylesene, öpecek misin onu da?" sakin kalmalıydı. "Ne alakası var şimdi bununla? beni öpen sendin. Çabuk ağzını topla."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BODRUM (GAY)
RomanceBoyxboy hikayedir. Eşcinsel karakterler barındıran bir kitap olduğundan, homofobiklerin okumaması önemle rica olur. - "Yapman gereken şey basit, onu kendine aşık edeceksin." Kapak düzenlenecektir. Argo kelimeler barındırdığından rahatsız olacaklar...