Multimedya; Tekneyi şu şekilde düşünebilirsiniz
Bölüm şarkısı; Can Bonomo - Kal BugünSize yatağımda yattığım için Ozan'ın üzerime işediğini söyleyebilirdim, banyoya girmek istemediğim için beni zorla banyoya sürüklediğini ya da kahvaltı etmediğim için yatağıma servis açtığını..
Sonuncusu her ne kadar imkansız olsa da, diğerleri de bir o kadar imkansız gözüküyordu gözüme şu an. Bulunduğum güneşin altında, bu sıcak havadan siktiğimin oksijenini solumaya çalışırken, nefessiz ve somurtkan bir ifadeyle bir Ozan'ın heyecanlı yüz ifadesine, bir sabah barda gördüğüm iki gerizekalıya bakıyordum.
Ozan'a neler olup bittiğini söylememiştim. Kendisine bir yanlış yapılmış olabilirdi, ama bana oynanan bu oyunu özellikle onun düşüncesine göre ki ben hiç öyle olduğunu sanmıyordum -hoşlandığım insanın yapması- onun bir dakika daha burada durmaması için iyi bir nedendi.
Ne kadar para ödemiş olursak olalım beni koruma isteğiyle otelden rezervasyonumuzu aldırır, İstanbul'a geri götürttürürdü bizi.
Benim ise almam gereken gerçek bir intikam vardı. Öncesine nazaran, beni etkilediği için değil, beni çıkarttığı yükseklerden kuş vurur gibi vurup düşürmesiydi bunun sebebi.
Sinirliydim. Üzgündüm, üzgündüm fakat üzüntüden daha çok nefret akıyordu kanımda. Eğer üzüntüden odalara kapanıp buraya gelmeseydim, Kamer'le Ergün'ün lanet suratını görmediğim için bu güzel(!) zamanlarımın nasıl geçtiğini anlamazdım bile.
Ama tam karşımda güneşin sırtına sırtına vurduğu esmer ten, zamanın benim için yavaş ve can yakıcı bir şekilde akması için güzel bir sebepti. "Neyin var senin? Tekne turu yapacağız işte ne güzel, biraz mutlu olsan ne olur sanki?" Omuz silktim. "Hasta hissediyorum biraz, dün gece banyo yapsaydım böyle olmazdım. Fazla güneş yiyip bir de bugün banyo yapınca dengem şaştı." Ne alakası olduğunu anlamasa da onaylarcasına başını sallayıp Kamer'le Ergün'ü işaret etti.
"Ergün bugün beni tehdit etti. İstediği şeyi yapmam karşılığında kim olduğumu söylemeyecekmiş falan. Seni tanımıyormuş bu arada, rahatlayabilirsin." Yüzümü buruşturarak, hadi canım bakışlarını attım.
"Umurumda olan beni tanıyıp tanımaması değil, tam olarak senin başının bir daha belaya girmemesi. Tehditini boşver, ne yapmak istiyorsa yapsın. Gitmek zorunda değilsin." Ozan istese bile ama istiyorum! diyecek bir çocuk değildi.Duygularını çok çabuk belli edemezdi. Gözde'ye bile 1 yıl sonra açılmış olan bu çocuk, şimdi onunla takılmak istiyorum dese utançtan kendi kendini gömerdi, gömmek yetmezdi bir de 'kanka şuradan bana bir toprak at, hadi beline kuvvet.' derdi. Kendi kendime gülerek Ozan'ın tepkisini bekledim sakince.
"Seni haberdar ederim." Dedi sadece.
Ardından hala konuşan adamı dinlemeye başladı.
"Bodrum Akvaryum Koyu Tekne Turu, yarımadası boyunca muhteşem koyları görme ve yüzme fırsatını yakalayacaksınız. Yaklaşık bütün koyları teknemizden görüyor, Poyraz Koyu'nda da 1 saat yüzme molası veriyoruz. Meteor Koyu, Tavşan Burnu, Poyraz Koyu, Ada Boğazı Koyu, Bağla Koyu, Dalgıç Koyu, Akvaryum Koyu olmak üzere 6 koy ve bir burun göreceğiz."Ozan heyecanla ellerini birbirine çırptı. "İnanılır gibi değil, tekne rüya gibi amına koyayım." Dudaklarımı büzdüm. "Aman ne rüya. Kabus amına koyayım, kabus!" Kamer'le Ergün sesimi duymuş olacak ki adamı dinleyen bedenlerini hafifçe bana döndürmüş sonra sabır dilenir gibi tekrar önlerine dönmüşlerdi.
"Ozan ben gelmesem?" Dedim son kez şansımı deneyerek. Bizim gibi bir sürü insan limanda, hemen önümüzde duran tekneye binmek için bekliyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BODRUM (GAY)
RomanceBoyxboy hikayedir. Eşcinsel karakterler barındıran bir kitap olduğundan, homofobiklerin okumaması önemle rica olur. - "Yapman gereken şey basit, onu kendine aşık edeceksin." Kapak düzenlenecektir. Argo kelimeler barındırdığından rahatsız olacaklar...