BODRUM (GAY)

26.Bölüm: "Ben Hiç İyi Olmadım ki."

Yeni bölümü bırakayım:)
Sizi seviyorum.

Multimedya; Bölümle alakalı görsel
Bölüm şarkısı; Sena Şener - Ölsem

"Abi?" Gözde'nin sesi kulaklarına vardığında, odanın tahta kapısını ittirerek kapattı arkasından.
"Gözde." kükrer gibi çıkan tok sesi kardeşini ürkütmeye yetmişti. Kamer'in sesinden alevler fışkırıyordu.

"Abi iyi misin sen?" içten içe kendisine gülse de dudaklarını birbirine bastırıp gülme istediğini yuttu. Abisi o iki gerizekalıyla kavga etmişti, adı gibi emindi. Tabi ki onların lafına inanacağına kardeşinin lafına inanacaktı.

"Yaptıklarını unuturum sanma." dedi abisi kendi yatağına ilerlerken. O sırada üzerindeki tişörtü çıkartmış, ensesindeki ve göğsündeki terleri siliyordu."En az onlar kadar sen de suçlusun. Ne demek lan Ozan'la çıktığını benden saklamak?" yüzünü küçümser gibi buruşturdu. "Ben ne zaman senin birisiyle çıkmana karıştım?"

Gözde büyüttüğü gözleriyle beraber şaşkınlıkla öksürse de çabuk toparladı. Bunun cevabı şeydi;
Her zaman?

"Abi ne zaman karışmadın gözünü seveyim, yapılanı yanlarına mı bırakacaksın?" sitemli sesi abisini şaşırtsa da Gözde'nin duymayı beklediği şey Kamer'in dudaklarından dökülen kelimeler değildi.
"Ne ben yanlarına bırakacağım, ne de sen burada kalmaya devam edeceksin." Gözde'nin burada kalmasına müsade etmeyecekti.

Kendi arkadaşlarına ve Aşkın'a bu tatili dar ettiyse, kardeşi de keyif çatamayacaktı. Buna izin vermezdi.

Kan çanağı olmuş gözleri önce kardeşinde sonra yeni geldiği için duvara dayadığı boş bavulunda gezindi. "Yarın gidiyorsun buradan." Gözde oturduğu yerden bir çırpıda kalktı. "Ama abi-" abisi elindeki tişörtü kızın konuşmasına izin vermeyerek hızla komidine doğru attı.

Siyah tişört öylece fırlarken, yatağın yanında duran komidinin üzerindeki lamba hızla üzerine gelen tişörtün şiddetiyle yeri boylamıştı. "Madem canın yanıyor o gün dediğin gibi. Siktir olup git o zaman. Bu kadar önemli mi senin için bu tatili yapmak? o ikisini görmeye dayanabilecek misin?"

Gözde yalandan dolan gözlerini sildi parmaklarıyla.
"Benim günahım ne abi? onlar üzerlerine alınmadan tatil yapıyor diye ben niye gidiyormuşum? hem sen Aşkın'la kalmıyor muydun, neden geldin?" abisi odasında kalacak diye biraz keyifsizdi. Tabi ki keyifsiz olacaktı!

Erkek arkadaşıyla konuşamayacak, rahat rahat hareket edemeyecekti. Eğer tüm tatil böyle olacaksa kendisi giderdi zaten, abisinin ısrarına bile gerek kalmazdı.

"Bundan sonra ayrıyız." diye mırıldandı Kamer bıkkınlıkla. "Senin için, bundan sonra ayrıyız." tam şu an Aşkın olsaydı burada, senin yüzünden diye haykırırdı ona. Senin için demezdi. Senin yüzünden derdi. Başlarına ne geldiyse Gözde yüzündendi. Gözde yüzünden olacaktı.

"Ben eşyalarımı alayım." Üstü çıplak bir şekilde odadan çıktığında nefesi dediği şeyler yüzünden düzensizdi. Kendisini öldüresi geliyordu hisleri yüzünden. Aşkın'a alışmıştı. Aşkın'a öyle bir alışmıştı ki şu an bile kokusu burnunda, kelepçelerinden kurtulan bir mahkum gibi dolanıyordu. "Ah be güzelim." diye mırıldandı kendi kendine.

Ne ara geldiğini bilmediği yol, ağzındaki Sena Şener'in şarkısının ıslığıyla bittiğinde kapıyı tıklatıp tıklatmamak arasında kalmıştı. Önce kalktı yumruk yaptığı eli, sonra indi. Ne diyecekti ona? Eşyalarımı almaya geldim mi?

Kendi arkadaşımın benden sakladığı sırlar yüzünden sana patlamaya karar verdim çünkü keyfim öyle istedi mi? "Gidiyorum işt-" kapı birden açıldığında, arkasına bakarak odadan çıkmaya çalışan Aşkın'la karşı karşıya geldi. Karşısındaki çocuk onu görmüyor, hala kafası omzundan arkaya dönük bir şekilde birileriyle konuşuyordu.