23.Bölüm: "Hiçbir Kadına Değil Yorgunluğum, Yalnızlığım."

8.6K 585 144
                                    


Multimedya; Kamer herkese gidiyor aq
Bölüm şarkısı; Can Kazaz - Kendi Halimde

"Tekneden atladığımı duyduğunda ne tepki verdin?" başımın altında birleştirdiğim ellerimi hafifçe oynattım uyuşmaması için. Deli gibi öpüştükten sonra hiçbir şey olmamış gibi yatmış, bizim aşk kuşlarının gelmesini beklemeye başlamıştık.

"Birini arıyor gibiydin, aptal olmayan senin orada mahsur kaldığına inanmazdı zaten. Ki kalsan bile, Ozan teknedeyken senin koyda kalman saçma olurdu." kaşlarımı kaldırdım.

"Siz öyleydiniz ama?" anlamamış olabileceğini düşünerek açıklama gereği duydum.
"Yani sen koydayken, Ergün teknedeydi." sigarasını dudaklarından çekerek, külünü yatağın hemen dibindeki krem renkli komidinin üzerinde duran bardağa silkti.

"Bizim Ergün'le sizin dostluğunuz kadar sıkı bir dostluğumuz yok. Ergün Ozan'a oranla daha duygusuzdur. Bazen hiçbir şeyi hesaba katmadan gelişi güzel hareket eder, sırf keyfi için yapmayacağı şey yoktur." kafasını sağına çevirip kısık gözlerimin içine baktı. Uykum geldiği için sadece boş bakmakla yetindim ona, bakışımdan hislerimi anlasa tamamiyle çıkmaza girerdik, uzatılan hiçbir el bizi kurtaramazdı o çıkmazdan.

"Benden hep bir şeyler saklıyor." kafamın altındaki ellerimden birini çekip, karnımdaki pikeyi çekeledim üzerime doğru. Klimanın soğuğu üzerimize doğru esiyordu ve migrenim felaket azmıştı çünkü.

Pikeyi çekip üşümekten başka bir şey düşünebilir olduğumda aklım Kamer'in az önce dediğine takılmıştı. Sakladığı şeylerin doğrularını bilse beni öldürürdü. Ergün'ün sakladığı şeyleri bir bilse, leşimi betondan kazırlardı. "Bazen yalanlar insanı mutlu eder." diye fısıldadım gözlerimi gözlerinden kaçırırken.

"Yalan yalandır, verdiği mutluluk sahtedir." dedikten sonra o da benim gibi tek elini ensesinin altına koymuş, tek eliyle de biten sigarasını tamamen komidinin üzerindeki bardağa atmıştı. "Eğer beni mutlu etmek istiyorsan, gerçeklerle etmelisin Aşkın. Öyle yalanla dolanla yürümez o işler." kaşlarımı çattım.

Bir şey biliyor gibi konuşuyordu, sanki anlatmaya çalıştığı bir şeyler vardı da benim anlamamı bekliyor gibiydi.

"Ne demeye çalışıyorsun?" dedim kollarımdan destek alıp doğrularak. "Ozan'ın kim olduğunu benden sakladınız." diye karşılık verdi anında. Tahminim doğru çıkmıştı, bir şeyler biliyordu.
"Bir nevi yalandı, gay bar olayı falan. Ya gerçek bir homofobik olup onu vursaydım?" omuz silktim. "Ben bu yalana kendim için ortak olmadım. Ozan için sana yalan söylemem gerekirse gözümü kırpmadan söylerim." güldü.

"Sorun senin yalan söylemen değil. Ergün'ün yalanınıza ortak olması. Ozan bir başkası için sana yalan söyler mi?" kafamı iki yana salladım. Böyle düşündüğün zaman çocuk haklıydı. Kesinlikle Kamer'e hak veriyordum bu konuda.

"Haklısın." beni cevapsız bırakıp, vücudunu tamamen benim vücuduma doğru döndürdüğünde şimdi yatakta birbirimize dönük bir şekilde karşı karşıyaydık. "Ayrıca sen bu yalanı Ozan için değil kendin için söyledin belki de. Bana karşı dövdüğü çocuğun arkadaşı olmak istemediğin içindi belki?" histerik bir gülüş sundum ona. Düşüncesi yanlıştı. Düşüncesi bile çok yanlıştı.

"Yanlış düşünüyorsun." dedim kaşlarımı çatarak. Ani duygu değişimlerim bir gün ya onu ya beni öldürecekti. "İki gün sonra doğum günüm. Ozan'la tanıştığımız zaman da benim doğum günümdü. Yani benim doğum günlerim, bizim yıl dönümümüz gibi bir şey. Onunla tanıştığımızdan beri, ne pizzayı fazla kaçırdığı için milletin önünde yere kusarken, ne kafeye maç izlemeye gittiğimizde kendini tutamayıp bağırarak küfürler ederken ne de kaldığımız evin yatağından düşüp yeri boylarken, bir kere bile ondan utanmadım. Utanmam da.

BODRUM (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin