6. Bölüm ⚜️ Misafirini Ağırlayan Prenses ⚜️

87 13 97
                                    

"Sessizlik... Kulağı ne kadar da hoş geliyordu. Aylardır sessiz şatonun içinde mahsur kalmış Prenses'ten farkım yoktu. Bir can, bir gülen yüz, bir sevimli kişilik istiyordum sohbet için. Belki ağlamak için... Belki içimi dökmek için.

Tek bildiğim, öyle birisine ihtiyacım vardı. Oysa şimdi, herkes konuşuyordu. Etrafımdaki herkes bana akıl öğretmeye çalışıyordu. Çünkü hepsi benden daha çok şey biliyordu. Ayaz beyin şoförüm olarak peşime taktığı adamın bile her şeyden haberi vardı.
Ben hariç herkes her şeyi biliyordu.

Neden? Çünkü ben, buralara yabancıydım. Çünkü ben, daha yeni doğmuş bir bebekken, bu Krallıktan sürgün edilmiştim. Çünkü ben, annesi ve babası yaşarken, yetim ilan edilmiştim. Çünkü ben, bütün haklarından men edilip, yok sayılmıştım. Çünkü ben, onlar için hiç doğmamıştım."

30.09.2013

Kapattı deri kaplamalı defterini bir kez daha. Sık sık açar olmuştu son zamanlarda. Satırlara dökecek kelimeleri bitmiyordu. Hayatı filmden farksızdı. Ve her ne kadar eskiden bunu yeni bir macera olarak karşılasa da, şimdi bir an önce bitmesini istediği kâbus gibi görüyordu.

Geceydi. Uyuması gerekti. Sabah erkenden yeni  bir ders günü bekliyordu kendisini. Ama uyku, kendi hâlinde bir yerlerde dolaşırken, Azra bu gece yarısında, hâlâ yatakta oturuyordu.

Telefonu titredi. Son günlerde hiç durmuyordu zaten. Ekrana baktı. Mesaj gelmişti. Hem de bilmediği bir numaradan. Bu saatte.
Kaşlarını çattı. Mesajı açtı.

"Numaramın sende olmadığını hatırladım. Bu haftaki planlarını yapmak için gerekecektir. -Mert"

Bir kaç saniye mesaja boş boş baktı. Şaşırmak istedi. Ama olmadı. Artık hiçbir şeye şaşırmıyordu. Bütün üniversite numarasını bilirken, Mert'in bulması şaşırtıcı gelmiyordu artık.

"Senin kıçını kurtaracak planlar..."  Gönderdikten sonra, yüzünde memnun bir gülümsemenin olduğunu farketti.

Hemen sildi...

"Gece gece bile laf sokuyorsan, senden korkulur." Beş saniye bile geçmeden cevap gelmişti.

"Benden korkulması gerektiğini daha yeni mi anlıyorsun?"  Bu yazışmayı devam ettirmemesi gerektiğini biliyordu genç kız. Ama elinde değildi. Mert'e laf sokma isteği tüm kuralları çiğnemesine sebep oluyordu.

"Senin de bugün dediğin gibi, birbirimizi tanımıyoruz. Dolayısıyla, hakkında bilmediğim daha çok şey var Buz Prenses." Yine o lakabı kullanmıştı genç adam. Ve Azra, her ne kadar sebebini sorma isteğiyle yanıp tutuşsa da, hislerine hakim oldu.

"Bu iki ayın sonunda da öyle kalacağını umuyorum."  Fazla samimi olmayacaklarını biliyordu. Ama birisini tanımak, samimi olmadan da yapılacak bir şeydi. Ve kendini tanımasını istediği son kişi, Mert'di.

"Her şey umduğumuz gibi olmaz ama."  Bu kez bir kaç saniye baktı mesaja. Ne cevap vereceğini düşündü. Ve gerçekten bir şeyler bulamadı. Her harfinden doğruluk yağan kelimelere, nasıl ters bir cevap verirsin ki?

"İyi geceler Mert..."

"İyi geceler Buz Prenses."

...

Salı günü Azra'nın planlarını uygulamaya geçirmişti gençler. İçeri girer girmez Mert yaklaşmıştı kıza. Hatta Azra yanlış görmediyse, gülümsemişti bile. Bu duruma alışması lâzımdı. İki ay boyunca onu bundan daha beter günler bekliyordu.

İntikam Serisi : Yeni Varisin GelişiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin