İntikam Serisi : Yeni Varisin Gelişi

27. Bölüm ⚜️ Sandığın Kadar Masum Değilim⚜️

Medya: MeZra

Şarkı: Tate McRae x Ali Gatie - Lie to me

"Şimdi ben ona gösteririm!" Ayağa kalkmış, kollarını dirseklerine kadar çırmamış, kızlarla oturdukları özel bölümü geçerek erkeklerin yanına ulaşmaya çalışıyordu Alev. Rosa, zamanında hareket ederek, kızın koluna yapıştı.

"Sakın! Lütfen. Her şeyin bir suçlusu varsa o da benim. Dikkatsiz davrandım ve bağırarak konuştum. Bars da bunu doğal karşılıyormuş işte, kendin söyledin. Ona göre birisine hislerinden bahsetmek, çok normal, olağan bir şey. Onun psikolojisi böyle işte. Üzerine gitme, olur mu? aranız yeteri kadar açık zaten."

"Doğru söylüyorsun. Bizim aramız yıllar önce, o beni dinlemeden, bilmeden yargılarken açılmıştı zaten. Anlayış beklemem gereken en son insan bile değil." Yüzündeki hayal kırıklığını gizlemeye çalışsa da, olmadı. Herkes görebiliyordu Alev'in Bars'a olan zaafını.

Sinir ve hayal kırıklığının karıştığı ifadesiyle birlikte çıktı özel bölümden. Kapıyı açtığı an, karşılıklı olarak Rüzgar'la tavla atan Bars'ın bakışları kalktı o yöne doğru ve kızın ona baktığını, hem de nasıl bir ifadeyle baktığını gördüğünde, yüzündeki eğlenceli ifade yerle bir olmuştu.

Yeni arkadaş olarak gördüğü oyun partnerinin bu durumunu fark eden Rüzgar da hemen kafasını arkaya çevirdi ve yavaş adımlarla ilerlemekte olan Alev'i gördü. Uçakta bundan ötesi olmuyordu ama onların bu ani dikkatleri, Cihan ve Mert'in de bakışlarının ikisine, ardından da ikisinin yöneldiği kıza dönmesini sağladı.

Sonuna kadar ismi gibi alev saçan gözlerini çekmeden geçti gitti yanlarından. Bunu, laf sokmaya fırsat bilen Kağan hiç geçikmeden, "Ne yaptın yine?" diye Bars'a baktı. Çok zaman geçmeden odadan Rosa, ardından da Azra çıktı. Rosa kimseye bakmadan Alev'in geçtiği yerden geçti ama onun gibi mutfağa değil, mutfakla büyük alan arasındaki küçük bölüme girdi. Yarım bıraktığı kitabı vardı. Onu aldı ve okumaya başladı.

Azra ise, yerinde rahatsızca kımıldanan Bars'ı fark etti. Rüzgar'ın kendisine soru dolu bakışlarla bakmasının ardından, Mert ayaklandı. Kızın yanında bitince, içeriden Ahu ve Jen de çıktı. Ahu'nun bakışları özellikle Cihan'a denk gelince, hemen gözlerini kaçırdı ve o an Cihan, içeride bir şeyler olduğuna emin oldu.

"Neler oluyor Azra?" Herkesin duygularına tercüman olmuştu Mert ama habersizdi, saniyeler içinde günün kabağının başında patlayacağından.

"Hiçbir şey. Siz erkekler, her şeyi bilmek zorunda mısınız?" Siniri Cihan'aydı ama bunu direkt olarak ona yöneltemezdi. Bir kez daha en yakın arkadaşını rezil etmek istemiyordu. Ama o da insandı sonuçta, bazen hislerini kontrol etmek çok zorlaşıyordu onun için.

Kafası karışmış ve ne olduğunu, neye uğradığını anlamamış Mert, şaşkın bakışlarla kıza ve etrafındakilere bakmaya başladı. Karşı taraftan ayağa kalkan Bars, kıza yaklaştı ve "Çok mu..." diye sorusunu sona getiremedi.

"Bence sen Alev'le bir konuş." Azra'nın tavsiyesi üzerine tam gidecekken, açık olan aralıktan kitabına gömülmüş Rosa'u gördü. Sağında biten Cihan'a baktı göz ucuyla, dikkati kendisindeydi. Fakat uzun sürmedi ve ilerleyerek içeri geçti. Büyük alanda kalanlar, -artık herkes ayaktaydı- içeri geçen Bars'ın kitap okumakta olan kızın önünde tek dizinin üzerine çökerek, elini elinin üstüne koymasını gördüler. Cihan, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu ama sanki beyni yanacak gibiydi. Azra Alev dedi, Bars oraya gidiyordu guya ama Rosa'un yanında durdu. İkisi birbirine fazla duygusal bir biçimde bakıyorlardı. Bars, sanki kızdan özür diliyordu ve o da, duymamalarına rağmen, sanki ona her şeyin yolunda olduğunu ve endişelenmemesini söylüyordu.