4.bölum

944 91 11
                                    

Bu dar ve karanlik yerden albertonun yardimiyla çıkıyorum . Çikışı görür görmez hızlı adımlarla kendimi dışarı attım . O karanlık yerden çıkmama rağmen hale nefesim düzene girmedi . Albertonun sesiyle kafamı çevirdim bana kendi suyunu uzatıyor . Gulumseyerek elinden aldım 'thank you' dedim. İngilizce nasılsın dedi . Çok iyiyim sağol dedim . O tatlı gülümsemesi eşliğinde onemli değil dedi. Ben daldım ona bakıyorum allahım bir insan nasıl boyle kusursuz bir suratla sahip olabilir ki? ' where are you from? ' demesi ile onu izlemeyi bırakıp turkey kayseri dedim . You dediğimde spain dedi demek o ıspanyoldu . Gülümseyerek ona baktım oda bana gülümseyerek bakti. Kendime geldim artık şükür . Sırf benim için orayi gezmekden vazgeçip bana yardım etti. Burda onunla başbaşa 1 saat geçirmeliyiz . Tur daha içerde ben ona bakmamak icin etrafa bakmaya başladım . Karşıdaki cafeyi görünce sevinç çığlığı attım . Bunu garipsemis olmalı ki bana dik dik bakmaya başladı. Ayaklanip 'lets go , fallow me' dedim ve oda ayaklandı beni takip etti. Ben bi turk kahvesi istedim garsondan alberto da aynısından dedi . Neden benim yanımdaydi etrafta benden kat kat güzel kızlar vardı ama o benim yanımda oturuyor . Bu beni biraz gururlandirdi ve fazlasıyla heyecanlandirdi . Kahvelerimız geldi bi yudum aldım oldukça güzeldi . Albertoda bi yudum aldı very good dediğinde yüzümde geniş bir gülümseme yayıldı . Ya ben ben galiba ondan hoşlanıyorum . Ve ona nasıl davraniyim bilmiyorum. Konuşmak için saçmada olsa bi konuya girmeliyim . İngilizce sen hint filmlerini sever misin? dedim . Evet hemde çok dediğinde çok abartılı bir tepki verdim . Hemen bende bayılıyorum hint filmlerine dedim. En çok hangi filmi seversin? dedi hemen cevap verdim 'Aashiqui 2 ' dedim ve bana şaşırmış bi şekilde bakarken realy?? Diye sorduğunda başımı olumlu anlamada salladım . Woow dedi gülerek bende dedi ıngilizce. Ben çok şaşırdım gerçekten budami tesadüf . 2 dakkalik düşünme süresinden sonra o film mükemmel dedim gülümseyerek başı ile beni onaylandi. Ve tur'dakiler çıkıyorlar hemen toparlandim hesabı ödemek için yeltendigimde kolumu tutup ben öderim dedi ıngilizce . Okey dedim onu bekledim ıngilizceyi anlıyorum ama pratikde sorun var. Hesabı halledip yanıma geldi ve lets go dedi gulumseyerek servise yürüdüm. Önce ben ardından o servise bindi ben ona gülümsedim ve yerime yürüdüm . Malesef burası son duraktı saat akşam 17:00 olmuş onu bi daha görecek miyim ? çok merak ediyorum ama şuandan sonra onu goremeyecek olma fikri beni mahvediyor . Offff ve servis durdugunda aglamak istedim ama bunu çok saçma buldum ve bundan vazgeçtim o tabiki her zamanki yaptıgı gibi ilk indi ve bana inince see you dedi bende see you dedim arkama bakıp onun nereye gittigine bakıyorum ama o markete girdi arkama baka baka yuruyordum bakıyorum ama halan çıkmıyorr :( köşeye gelene kadar baktım ama çıkmadı . Otele geldim telefonum nerde ya? çantanın dibindeymiş . hemen instagrama girip ispanyolca kapadokia tekinde dolaşmaya başladim kapı çaliniyo kim bu munasebetsizz . kapıda kuzıler hazırlanmış kapıda beni bekliyorlar . hemen jean ve geniş beyaz bir tshirtimi geçirdim . uzun saçlaımı serbest bıraktım ve kapıya yoneldim . Güzel manzaralı tam meydan da güzel şirin bi lokantayı gozüme kestim . 'şu lokantaya gidelim dedim ' beni hemen onayladılar. En güzel manzarali yere geçtim. Neden mı belki onu gorme umudumdan . Testi kebabı istedim ama etle yapılıyor bende et yemem tavuklu yapıyorlar benimkini yemek falan umrumda değil zaten bu lokantaya gelmemedeki tek amaçda bu yani onu gorme umudum son 3 saattir mal gibi dolanıyorum etrafda . Ruh gibiyim . Ben bir malım neden soyadını sormadım ki sorsaydim belki facabookda bulabilirdim bu bende büyük bi pişmanlik . Yarın akşam bu saatlerde evde olacağız onu gorme ihtimalim %0 . Onu hayal etmeye başladım . Neden albertoya numaramı vermedim ki? of neden? neden? Otele dönüyorum ama hala göremedim . Burası küçük bi yer ve burada meydan onu görebilirim umuduyla yürümeye devam ettim . Ama onu göremedim oteli gördüm . Odama girip aglamak istiyorum . Dediğim gibi odama adeta daldım . Cem adrian ağlamak için ideal . Herkez gider mı eşliğinde 1 saat anlamışım gözlerim ağrıyor . Ağlamayı kesip aynaya baktigimda gozlerimin davul gibi olduğunu anladım . Rahatlatmak için iyi bi duş gerekli . Uzun bi duş aldıktan sonra yatağa yatmamla uyumam bir oldu e tabi ağlamakdan yorulmuşum. Gözümu açtığımda elim hemen telefonuma kaydı ve saat tam 12:00 ne kadar çok uyumusum . Yataktan çıkmak istemiyorum ama zaten 3 saat sonra yola çıkıcagiz . Bari son kez onu gözlerimle arayim. Markete bahanesi ile turistlerın en bol oldugu meydana doğru yürüdum . Ama yok yok yok ablam arıyor açtım. 'Neredesin senn!!'diye bağıran öfkeli sesini duyunca ona cevap vermekten çekinerek geliyorum deyip yüzüne telefonu kapattım. Biliyorum çok kaba ama başımı şişiricekti ne yapsaydım? .

Ablamdan 1 saat azar yedikten sonra otobüse bindik keşke keşke onu bir daha gorseydim.

Kısa bi zamanda kayseriye ulaştığımda kendimi azıcık rahatlamış hissediyorum.

LÜTFEN BIRAZCİK DESTEK VERİN . YB GELIYOR...

...TURİST...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin